Gönderen Konu: Fıkra  (Okunma sayısı 1759 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: -
  • 3 kere teşekkür edildi
Fıkra
« : Nisan 13, 2006, 23:11:04 »
Temel'le Dursun birgün Japonya'ya giderler ve orada
bir restorana girerler. Restoranda Japonya'nın önde
gelen mafya babalarından biri, metresi ve fedaileri
vardır. Temel'le Dursun şaşkınlık içinde restoranı
incelerlerken sarhoşun biri mafya babasının oturduğu
masaya gelir ve babanın metresine sarkıntılık eder.
Tam fedailer duruma el koyacakken baba fedaileri durdurur
ve sarhoşa ''Çık dışarı geliyorum!'' der. Önden sarhoş
arkasından mafya babası çıkar bir müddet sonra baba
geri gelir ama sarhoş gelmez. Fedailer babaya
sorarlar: -Baba n'aptın adama? -Onu Kawasaki'nin uçan
tekmesiyle öldürdüm! -Helal baba! Süpersin! Biraz sonra
masaya bir sarhoş daha gelir. O da metrese sarkıntılık
eder. Mafya babası ona da dışarı çıkmasını söyler.
Yine baba geri gelir ama sarhoş gelmez. Fedailer
sorarlar: -Baba n'aptın adama? -Onu Mitsubushi'nin
ejder yumruğuyla öldürdüm! -Helal baba! Bir numarasın
sen! Bir müddet sonra bir sarhoş daha gelir. O da
sarkıntılık eder ve dışarı davet edilir. Baba geri
dönünce fedailer yine sorarlar: -Baba n'aptın adama?
-Onu Honda'nın ölümcül tekmesiyle öldürdüm! -Helal baba!
Senden korkulur! Bütün bu olaylar sonunda merakını
gizleyemeyen Temel, Dursun'un uyarılarına karşı mafya
babasının masasına gider ve diğerleri gibi o da metrese
sarkıntılık eder. Mafya babası Temel'e ''Çık dışarı
geliyorum!''der. Biraz sonra Temel geri döner ama mafya
babası dönmez. Dursun Temel'e merakla sorar: -N'aptın ula
adama? -Onu Toyota'nın krikosuyla öldürdüm!
D-4 vvt-i motor... 1AZ-FSE + T22  facelift

Today Toyota tomorrow Lexus...

Toyota Club Türkiye

Fıkra
« : Nisan 13, 2006, 23:11:04 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • cibili cibili şak şak şak...
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A-
  • Kilometre: 102110
  • Model Yılı: '00
  • 41 kere teşekkür etti
  • 78 kere teşekkür edildi
Fıkra
« Yanıtla #1 : Nisan 14, 2006, 00:02:48 »
        güzelll
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE_____ ATAM
İŞİNE BAK__________________BABAM
OĞLUM BAĞA BAK BAĞA______ DEDEM

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
Ynt: Fıkra
« Yanıtla #2 : Ekim 10, 2009, 15:10:54 »
Uzaylılar bir görev için dünyaya inecekler görevleri dünya

      insanları ile cinsel ilişkiye girerek sonuçlarını gözlemlemek.

      Uzaylılar Türkiyenin tenha bir kasabasında bir çiftlik evine

      indirmişler gemilerini. Çiftlik evinin kapısını çalarak kapıyı

      açan adama amaçlarını anlatmaya başlamışlar. Adam biraz şaşkın

      biraz heyecanlanarak benim hanıma bi sorayım demiş. İçeri

      girerek karısına böle böle bişi var nedersin demiş. Kadın:

      - 'Tamam olur hem bi gecelik değişiklikten bir şey olmaz'

      diyerek kabul etmiş. Uzaylılarla beraber biraz oturduktan sonra

      uzaylı erkekle dünyalı kadın ayrı bi odaya, uzaylı kadın ile

      dünyalı erkekle ayrı bi odaya geçmişler. Uzaylı adam başlamış

      dünyalı kadını soymaya ve daha sonra kendi soyunmaya kadın

      uzaylı adamın penisini görünce çok şaşırmış ve gülmeye başlamış.

      Uzaylı:

      - neden güldün.

      - çok küçük demiş. Uzaylı:

      - sol kulağımı çek o büyür demiş.

      Kadın çekmiş kulağı gerçektende  büyümüs,
      -ama demiş kadın şimdide çok ince. Uzaylı :
      -gayet rahat sağ kulağımı çek o kalınlaşır.
      Kadın uzaylının kulağını çekince gerçektende
 kalınlaşmış ve

      sabaha kadar defalarca sevişmişler. Sabah olunca kahvaltıdan

      sonra uzaylıları gönderen karı koca konuşmaya başlamış. Adam

      kadına nasıl geçti diye sormuş. Kadın :

      -"Tek kelime ile mükemmeldi.Peki senin nasıl geçti kocacığım ?"       


        Adam
kendinden çok emin bi şekilde ;

      -"Sen var ya sen,şu gül gibi kocanın kıymetini bilmiyorsun, bak

      elin uzaylısı zevkten kulaklarımı koparacaktı!! "*
__._,_.___
XEİ

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Avensis 1.6 Comfort
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: ---
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Fıkra
« Yanıtla #3 : Ekim 10, 2009, 15:13:16 »
 :rofl: :rofl: :rofl: :rofl:

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
Ynt: Fıkra
« Yanıtla #4 : Ekim 10, 2009, 15:15:39 »
Okulun ilk gününde 5.nci sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara bir
 yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, öğrencilerine baktı ve hepsini aynı
derecede sevdiğini söyledi. Ancak bu imkansızdı, çünkü ön sırada oturduğu
yerde bir yana kaykılmış ismi Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı.
Mediha öğretmen bir yıl önce Mustafa yı izlemişti ve diğer çocuklarla iyi
oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu ve sürekli olarak kirli
dolaştığını gözlemişti. İlave olarak Mustafa tatsız olabiliyordu. Bu öyle
bir noktaya geldi ki, Mediha öğretmen onun kağıtlarını büyük bir kırmızı
kalemle işaretlemekten, kalın çarpılar (x ) yapmaktan ve kağıdın üstüne
büyük '' F '' (en düşük derece) koymaktan zevk alır oldu.

Mediha öğretmenin okulunda, her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi
gerekiyordu ve Mustafa nın kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun
hayatını gözden geçirdiğinde, bir sürpriz ile karşılaştı.

Mustafa nın birinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:

Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz
yapıyor ve çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok eğlenceli''

İkinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:

''Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor,
ama annesinin ölümcül bir hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evde ki
yaşamı mücadele içinde geçiyor.''

Üçüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:

''Mustafa nın annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Mustafa elinden
gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve
eğer bazı adımlar atılmazsa evde ki yaşamı yakında onu etkileyecek. ''

Mustafa nın dördüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:

''Mustafa içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor. Çok
fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.''

Bunları okuyunca, Mediha öğretmen problemi kavradı ve kendinden utandı.
Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kağıtlara sarılmış hediyeleri
getirdiğinde bile çok kötü hissediyordu. Mustafa nın hediyesini alıncaya
kadar bu böyle devam etti.

Mustafa nın hediyesi bir marketten aldığı kalın, kahverengi ambalaj kağıdı
ile beceriksizce sarılmıştı. Bayan Mediha onu diğer hediyelerin ortasında
açmaktan acı duydu. Mediha öğretmen pakette taşlarından bazıları düşmüş yapma
elmas taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkarınca
çocuklardan bazıları gülmeye başladı. Ama o bileziğin ne kadar güzel
olduğunu haykırdığında çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve
parfümü bileklerine sürdü. Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu
söylemek için kaldı.

'' Öğretmenim bugün aynı annem gibi kokuyordunuz. ''

Çocuklar gittikten sonra, Mediha öğretmen en az bir saat ağladı. O günden
sonra, okuma, yazma ve aritmetik öğretmeyi bıraktı.Bunun yerine, çocukları
eğitmeye başladı. Mediha öğretmen , Mustafa ya özel ilgi gösterdi. Onunla
çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Onu daha fazla teşvik
ettikçe, daha hızlı karşılık veriyordu. Yılın sonuna kadar Mustafa sınıfta
ki en zeki çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiğini
söylemesine rağmen, Mustafa onun gözdelerinden biri idi.

Bir sene sonra, Mediha öğretmen kapısının altında Mustafa dan bir not buldu,
ona hala tüm yaşamında sahip olduğu en iyi öğretmen olduğunu söylüyordu.
Altı yıl sonra Mustafa dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında
üçüncü olduğunu ve onun hala hayatındaki en iyi öğretmen olduğunu yazmıştı.
Bundan dört yıl sonra, bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını,
sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında kolejden en yüksek derece ile
mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı. Yine Mediha öğretmenin tüm
yaşamında ki en iyi ve ne favori öğretmen olduğunu yazmıştı. Sonra dört yıl
daha geçti ve başka bir mektup geldi. Bu kez fakülte diplomasını aldıktan
sonra, biraz daha ilerlemeye karar verdiğini açıklıyordu. Mektup onun hala
karşılaştığı en iyi ve en favori öğretmen olduğunu açıklıyordu. Ama simdi
ismi biraz daha uzundu.

Mektup söyle imzalanmisti,

Prof. Dr. Mustafa Yılmaz ( Tıp Doktoru)

Öykü burada bitmiyor. Görüyorsunuz, ortaya çıkan başka bir mektup var.
Mustafa bir kızla tanıştığını ve onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının
birkaç hafta önce vefat ettiğini açıklıyordu ve evlenme töreninde Mediha öğretmenin damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu.
Şüphesiz  Mediha öğretmen bunu kabul etti. Ve tahmin edin ne oldu ?

Taşları düşmüş olan o bileziği takti. Dahası, Mustafa nın annesinin
süründüğü parfümden sürdü.

Birbirlerini kucakladılar ve Dr. Mustafa, Mediha öğretmenin kulağına şöyle
fısıldadı,

''Bana inandığınız için teşekkür ederim, öğretmenim.

Bana önemli olduğumu hissettirdiğiniz ve bir fark meydana getirebileceğ imi
gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim''

Mediha öğretmen, gözlerinde yaslarla fısıldadı, söyle dedi,

Mustafa, yanlış şeylere sahiptim. Bir fark meydana getirebileceğ imi bana
öğreten sensin. Seninle tanışıncaya dek, nasıl öğreteceğimi bilmiyordum' '.

Birinin Hayatında Bir Fark Oluşturmaya Çalışın.
XEİ

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Avensis 1.6 Comfort
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: ---
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Fıkra
« Yanıtla #5 : Ekim 10, 2009, 15:22:32 »
çok güzel bir hikaye teşekkürler.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • 2 kere teşekkür edildi
Ynt: Fıkra
« Yanıtla #6 : Ekim 10, 2009, 17:32:10 »
Okulun ilk gününde 5.nci sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara bir...............................

Birinin Hayatında Bir Fark Oluşturmaya Çalışın.

Bu hikayeyi üçüncü ya da dördüncü kez okuyuşum, hepsinde de çok severek okumuştum, sanırım daha onlarca kez okuyabilirim. Paylaşım için teşekkürler :)
Denizlerin deryaların benki taşkın delisi
Ehli gönül muhabbetin benki şaşkın delisi
Benki kelamın yolcusu benki aşkın delisi
Beni benden alan almış kula mihnet eylemem

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • ***AVENSIS***
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 110000
  • Model Yılı: '13
  • 3 kere teşekkür etti
  • 6 kere teşekkür edildi
Ynt: Fıkra
« Yanıtla #7 : Ekim 10, 2009, 21:10:18 »
her okuyuşumda ilk defa okurmuş gibi etkilenirim
2013 Avensis 1.6 Elegant Extra

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Fıkra
« Yanıtla #8 : Ekim 10, 2009, 22:52:57 »
Fıkralar güzeldi ama o yazı yok mu yıktı beni be gerçekten de hayatımızdaki herkesin bir şansı olmalı. Paylaşım için teşekürler.
TOYOTA COROLLA 1998 1.6 XEİ 267.000 KM

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: 0+
  • 62 kere teşekkür etti
  • 14 kere teşekkür edildi
Ynt: Fıkra
« Yanıtla #9 : Ekim 10, 2009, 22:59:02 »
Bi konu bu kadar güzel hortlatılır :)
...