0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Bir gün New-York'ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar.Gruptan biri, Kızılderili'dir. Yolda yürürken Kızılderili, onca insane gürültüsü, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardiğı gürültü ve korna sesleri arasından, kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek o böceği aramaya başlar. Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyulamayacağını, Kızılderiliye öyle geldiğini söyleyip yollarına devam ederler. Ama içlerinden bir tanesi inanmasa da, Kızılderili'yi yanlız bırakmamak için onun ile böceği aramaya devam eder..Kızılderili, yolun karşı tarafina doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında bir cırcır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderili'ye 'Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?' diye sorar.Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya lüzum olmadığını söyleyerek, arkadaşından kendisini takip etmesini ister.Kaldırıma çıkarlar, Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, ceplerinden para düşürüp düşürmediklerini kontrol eder.Kızılderili, arkadaşına dönerek:'Mühim olan, nelere kıymet verdiğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin. '
Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş.Üzüntüyle ustasına gitmiş. Usta ressama zülmemesini ve yeniden resmedevam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış.Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş fakat bukez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş.Öğrenci denileni yapmış.. Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.Usta ressam şöyle demiş:"İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün.Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın.Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenler ile tartışma."Kaynak : Bilinmiyor