Gönderen Konu: Army of Two The 40th Day (ps3, xbox360)  (Okunma sayısı 1005 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Mercedes CLA 180d AMG
    • Kendi Sitem
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 100000
  • Model Yılı: '14
  • 2 kere teşekkür edildi
Army of Two The 40th Day (ps3, xbox360)
« : Ocak 30, 2010, 11:45:53 »
Rios ve Salem geri döndü

Aksiyon oyunlarını tek düzelikten kurtarmak adına atılan ilk adımların başında gelen Army of Two, co-op oynanabilirlik özelliği sayesinde 2008 yılında oldukça ilgi görmüştü. Campaign modunun iki kişi oynanması haricinde, kritik noktalarda takım arkadaşımızın yardımını kullanarak, ulaşamayacağınız noktalara gidebiliyorduk. Co-op anlamında yenilik yaratmış olsa da, diğer yönlerden zayıf olmasına rağmen 2 milyon adetlik satış rakamına ulaşmayı başardı. Bunun sonucunda EA de yeni yapımı duyurmakta geç kalmamış ve ikinci oyunun her yönden çok daha iyi geliştirilmiş olacağını duyurmuştu. İsterseniz Army of Two: 40th Day’deki heyecana ilk adımları atalım.


Görev zamanı
Paralı asker olarak görev yapan Tyson Rios ve Elliot Salem’i kontrol ediyoruz. Verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirmekle yükümlü olan kahramanlarımızdan birini isterseniz arkadaşınızla, isterseniz de yapay zekâ yardımıyla maceraya dahil edebiliyorsunuz. Karakterler arasında özellik anlamında farklar bulunmuyor. Bu yüzden Tyson’ı seçtiyseniz, “acaba Eliot daha mı güçlüydü” diye düşünmenize gerek kalmıyor. Konu, ilk maceranın bitiminden birkaç yıl sonrasında başlıyor. Bu kez Şanghay sokaklarında takım çalışması yaparak zafere ulaşmaya çalışıyoruz. “İlkini oynamadık, ikinciyi anlayabilecek miyiz” diye üzülmeyin. Yeni kullanıcılar göz önünde bulundurularak çok karmaşık olmayan bir hikâye yapısı oluşturulmuş.



Operasyonlar sırasında, seri şekilde düşmanların arasına girip hepsini öldüreyim düşüncesi, bu oyun için pek uygun düşmüyor. Unutmayın bu bir takım çalışması. Örneğin; çok ateşli çatışmaların yaşandığı bölgeye geldiniz ve etrafınız düşmanlarla dolu. Belli bir noktadan ilerlerseniz, kalabalık olan düşman grubu, arkanızdan gelebilir ve sizi öldürebilir. Yardımlaşmanın önemi bu noktada karşımıza çıkıyor. Size eşlik eden arkadaşınıza emir vererek onu diğer yoldan gönderebilir, siz de bulunduğunuz noktadaki düşmanları temizleyerek bitiş noktasında buluşabilirsiniz.

Gizemli Şanghay sokakları
Beni en çok etkileyen özelliklerden birisi de, teslim olma numarası yaparak düşmanları kandırabilmek oldu. Ellerinizi havaya kaldırıp, dizlerinizin üzerine çökerek teslim olma numarası yapabilir, düşmanlar sizi yakalamak için üzerinize geldiğinde, hızlıca silahınızı çekerek onları öldürebilirsiniz.

Yapım silah seçenekleri açısından geniş bir yelpaze sunuyor. Yanımıza aldığımız üç silah var; tabanca, makineli tüfeğimiz ve uzun mesafelerde işimize yarayan sniper tüfeğimiz. Düşmanlarımızı öldürdükçe üzerlerinden düşen paraları, silahları ve mermileri alabiliyoruz. Bu sayede cephane sıkıntısı yaşamıyoruz. Silahlarımızı geliştirme özelliği de mevcut. Bunlara ek olarak, sıkı mücadelelerden başarı ile çıktıktan sonra gidip partnerinizi tebrik edebilir, birbirinize sarılabilir ve küçükken oynadığımız taş, kâğıt, makas oyununu oynayabilirsiniz.



Üzerimizde bulunan GPS sayesinde içine girmek üzere olduğumuz binalarda düşman olup olmadığını görebiliyoruz. İçerideki düşman sayısı, hangi pozisyonda yer aldıkları ve yanlarında başka kimsenin olup - olmadığı gibi detayları öğreniyoruz. Tabii burada düşüncesizce yapılan hareketler rehinlerin ölmesine neden olabiliyor. Ayrıca, ne yöne gideceğimizi bulamadığımız zamanlarda cihazı çalıştırarak yerde beliren yeşil çizgiyi takip etmek yeterli.

Tyson, sen diğer taraftan saldırmalısın
Multiplayer bölümü, ilkine göre önemli değişikliklere uğradı. Bu özelliklerin en başında bölge sınırlandırılmasının kaldırılmış olması geliyor. İkinci önemli özellikse, oyuncu sayısının artmış olması. 4 farklı çoklu oyuncu modu bulunuyor. İsterseniz sizlere kısaca açıklayayım;
Co-op Deathmatch: Takımlar halinde savaş yapıyoruz.
Control: Belirli noktaları ele geçirmeye ve savunmaya çalışıyoruz.
Warzone: Çeşitli hedeflere ulaşmak için savaşıyoruz.
Extraction: Harita üzerinde belirlenen noktaya ulaşmaya çalışıyoruz ve tabii ki rakiplerimizi yok etmeyi unutmuyoruz.

Şehir mimarisi
Yapımcı firma, oyunun görsellerinin ve oynanabilirliğinin gerçeği birebir yansıtacağını belirtmişti. Ancak, gördüğüm kadarıyla bu sözü tutamamışlar. Sokaklar ve caddeler güzel resmedilmiş, karakterler başarılı şekilde tasarlanmış olsa da; kaplamalarda ve patlama efektlerinde bekleneni veremiyor. Army of Two I’de 30 farklı karakter bulunuyordu, şimdiyse bu sayı 70’e yükseltilmiş. Unreal 3 motoru kullanılan oyunun, grafiksel olarak ilkinden daha iyi noktada olduğu aşikâr.



Kullanılan kamera açılarının güzel olduğunu söyleyebilirim. Karakterimizi koşturduğumuz zamanlarda kameranın aldığı pozisyon gerçekten görülmeye değer, fakat bazı sıkıntılar da yok değil; bunlar co-op oynanışta karşımıza çıkıyor. Ekranın ortadan ikiye yatay olarak bölünmesi, görüş sıkıntısı yaşattığında çok keyif vermiyor. İşitsel olarak The 40th Day’i çok başarılı buldum. Silahların sesleri, diyaloglar ve çatışmaların hararetlendiği bölümlerde yükselen müzikler atmosferi tamamlıyor.

Sonuç olarak; Army of Two: 40th Day, aksiyon tarzında verdiği zevkle gerçekten iyi zamanlar geçirmenizi sağlayacak. Farklı bir aksiyon oyunu denemek istiyorsanız, arşivinize katmalısınız. Rios ve Salem, Şanghay sokaklarında sizi bekliyor.

http://www.gametrailers.com/remote_wrap.php?mid=60203

http://www.gametrailers.com/remote_wrap.php?mid=60804
www.envarencok.com
Lider dediğin...
ATATÜRK gibi OLmaLı......OLdu mu VATAN....ÖLdü mü EFSANE

Toyota Club Türkiye

Army of Two The 40th Day (ps3, xbox360)
« : Ocak 30, 2010, 11:45:53 »