Gönderen Konu: Taksirli suçlarda Türk Ceza Kanunu hükümleri  (Okunma sayısı 21534 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
Taksirli suçlarda Türk Ceza Kanunu hükümleri
« : Ocak 29, 2010, 18:08:06 »
5237 sayılı Türk Ceza Kanununda "TAKSİR" aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 22 - (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır.
(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. 
(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi hâlinde bilinçli taksir vardır; bu hâlde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.
(5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.
(6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir hâlinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununda TAKSİRLE ÖLDÜRME aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 85 - (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.  *1*
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. *1*

Yukarıda yazılı Kanun hükümleri çerçevesinde değerlendirmeler.
Ölümlü ve takibinde yaralamalı trafik kazaları sonucunda açılan kamu davalarında şikayet yokluğu kamu davasını düşürmez ancak cezanın belirlenmesinde kamunun  yararı için önemli rol oynar şöyle ki temel cezanın belirlenmesinde önemli rol oynar, temel cezanın belirlenmesinde taksirli kişinin yanı sanığın kusur durumu da etkidir. Örneğin 8/8 kusurlu olan sanığa yüklenecek ceza 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 85/1 ve 85/2. maddesinde ön görülen nitecenin ağırlığına göre 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır, ancak ceza söz konusu madde hükmünde yazılı 2 ve 15 yıl arasında bir ceza belirlenerek başlar.
Örnek bir karar metni (Sanık M.Ç. (Bayan) tamamen hatalı sollama sonucu rampa aşağı inerken önünde giden kamyonu geçememiş ve panikleyerek kendisi sağ tarafa atmak istemiş ancak başaramamış ve karşı yönden gelen araç ile çarpışmış ve 3 kişinin ölümüne 1 kişinin hayati tehliye geçirecek şekilde yaralanmasına neden olmuştur.
Yukarıdaki deliller ve tüm dosya kapsamından; Olay tarihinde saat 13:00 civarında Balıkesir istikametinden İzmir istikametine doğru Devlet karayolunda seyir eden içerisinde tanık O. S.nin yolcu olarak bulunduğu 34 ... plaka sayılı Renault Megane marka otomobili sevk ve idare eden sanık M.Ç.  olay mahalline geldiğinde üç şeritli yolun sağında aynı yönde seyir halinde bulunan kamyonu sollamak için orta şeride geçtiği, karşı istikametten gelen müteveffa sürücü  M.K.nın sevk ve idaresindeki içerisinde ölenler A.Ç ve O.K. ile katılan A. Y. yolcu olarak bulundukları 35 .... plaka sayılı Renault Brodway marka otomobili görmesi üzerine sollamadan vazgeçerek direksiyonu sağa çevirdiği ve henüz geçmemiş olduğu kamyonun kasasına sağ dikiz aynası ile çarptığı, bu çarpmanın etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen araçlara ait en sol şeride geçmesi sonucu müteveffa sürücünün sevk ve idaresindeki araca çarptığı, müteveffa sürücünün kendi şeridinde fren tatbik etmesine rağmen çarpmayı önleyemediği, olay nedeniyle üç kişinin yaşamını yitirdiği, bir kişinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, olayın oluşumunda dosya kapsamına ve yasal verilere uygun Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin  raporunda da belirtildiği üzere, yola  gereken dikkatini vermeyip yolun icap ve gereklerine uygun olmayan şekilde araç kullanarak şerit ihlalinde bulunan ve olaya sebep olan, öngörülebilir bir neticeyi öngörmeyen sanığın asli olarak tam (8/8 oranında ) kusurlu olduğu, olayı önleyebilmek adına başvurduğu fren tedbirinden başka seçeneği bulunmayan müteveffa sürücünün olayda kusurunun bulunmadığı anlaşılmiştir.
Hükmedilen Ceza Miktarı:  Sanık M.Ç.nin işlediği sabit olan taksirle üç kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına sebep olmak suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 85/2.maddesi gereğince takdiren teşdiden 4 YIL HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA, 2-Sanığın savunması istinabe suretiyle alınmış olup, duruşma tutanağına yansıyan olumsuz bir tutum ve davranışının bulunmaması lehine takdiri hafifletici sebep kabul edilerek 5237 sayılı TCK 62/1.maddesi gereğince verilen ceza takdiren 1/6 oranında indirilerek sanığın 3 YIL 4 AY HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA,3-Oluşa ve takdire göre başkaca artırım ve indirime yer olmadığına dair karar verilmiştir.
 yukarıda da anlaşıldığı üzere 8/8 kusur olan sanık M.Ç.'ye Kanun kapsamında öncelikle 4 yıllık bir ceza belirlenmiş artırım ve inidirim iş bu ceza üzerinden yapılmış ve sonuç  olarak 3 yıl 4 ay hapis cezası verilmiştir. Bu kişi Yeni Ceza İnfaz Yasasına göre  söz konusu cezanın 3/2'sini ceza infaz kurumunda çektikten sonra şartla tahliye olacaktır. Yani  toplam verilen 40 ay 26 ayı  ceza infaz kurumunda geçirecektir.
2. Örnek Karar Metni (Sonuç Para Cezasına Çevirme)
Olay tarihinde saat 22:40 civarında  Balıkesir istikametinden İzmir İstikametine doğru devlet karayolunda seyir halinde bulunan, içerisinde tanıklar M.A. ile M.S.nin yolcu olarak bulundukları 10 ..  plaka sayılı otomobili sevk ve idare eden sanığın, olay mahalline  geldiğinde, aynı istikamette yolun sağında seyreden maktüllerden hangisin sürücü, hangisin üzerinde yolcu olarak bulunduğu tespit edilemeyen tescil plakasız motorsiklete arkadan  çarptığı, olay nedeniyle iki kişinin yaşamını yitirdiği, olayın oluşumunda dosya kapsamına  ve yasal verilere uygun Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin  raporunda da belirtildiği üzere, yola  gereken dikkatini vermeyip hızını yolun icap ve gereklerine göre ayarlamadan yüksek hızda araç kullanarak olaya sebep olan, öngörülebilir bir neticeyi öngörmeyen sanığın tali olarak 3/8 oranında kusurlu olduğu, arkasından gelen araçların kendisini farketmesini sağlayacak yeterli ışık ve donanım olmadan trafikte seyreden motosiklet sürücüsünün ise asli olarak 5/8 oranında kusurlu olduğu anlaşılmış olup mahkememizde bu hususta tam bir vicdani kanaat hasıl olmuştur.
Suçun işleniş biçimi ve iki kişinin ölümü ile sonuçlanan olayda meydana gelen zararın yoğunluğu göz önüne alınarak 5237 sayılı TCK nun 85/2. maddesi gereğince verilen cezada alt sınırdan uzaklaşılarak 4 yıl hapis cezası verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı kabul edilmiş, sanığın fiilden sonraki olumlu davranışları ile duruşmalardaki iyi hali  lehine taktiri indirim sebebi kabul edilerek  5237 sayılı TCK nun 62/1. maddesi gereği ceza indirimi yapılmış, suçun işlenmesindeki özellikler ile yargılama sürecinde pişmanlık gösteren sanığın sosyal ve ekonomik durumu  gözetilerek verilen hapis cezası TCK.nun 50/4-1-a maddesi kapsamında para cezasına çevrilmiş,  verilen cezanın niteliği yönünden yasal olanak bulunmadığından 5237 sayılı TCK nun 51. maddesi ile uygulama yapılmamış,  sanığın suçu taksirle işlemesi ve bunun da tali derecede olması nedeni ile 5237 sayılı TCK nun 53/1-6 maddeleri uygulanmamıştır. 1-Sanık Ü.A.'nin işlediği sabit olan taksirle iki kişinin ölümüne sebep olmak suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 85/2.maddesi gereğince takdiren teşdiden 4 YIL HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA[/B], 2-Sanığın duruşmalardaki iyi hali lehine takdiri hafifletici sebep kabul edilerek 5237 sayılı TCK 62/1.maddesi gereğince verilen ceza takdiren 1/6 oranında indirilerek sanığın 3 YIL 4 AY HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA,3-Oluşa ve takdire göre başkaca artırım ve indirime yer olmadığına, Sanığın kişiliği, ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler göz önüne alınarak 5237 sayılı TCK.nun 50/4. ve 52/2.maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince sanığa verilen hapis cezası beher günlüğü takdiren 20 YTL’den 24.300 YTL ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİNE, karar verilmiştir.

  Sizcearkadaşlar Ülkemizde uygulanan bu Kanun hükümleri Trafik kazalarının azalması için yeterli mi?

Toyota Club Türkiye

Taksirli suçlarda Türk Ceza Kanunu hükümleri
« : Ocak 29, 2010, 18:08:06 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Betonn
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: ---
Ynt: Taksirli suçlarda Türk Ceza Kanunu hükümleri
« Yanıtla #1 : Ocak 29, 2010, 18:10:02 »
çok güzel ve acı bilgiler..
teşekkür ederim hasan bey.ne yazıkki sistem denilen işleyiş böyle
sabır suskunluk değil..işitilmeyen bir feryattır

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
Ynt: Taksirli suçlarda Türk Ceza Kanunu hükümleri
« Yanıtla #2 : Ocak 29, 2010, 19:18:10 »
  Ülkemizde uygulanan bu kanun hükümleri sadece trafik kazaları için değil, diğer suçlar için de tezat teşkil etmektedir. Karnını doyurmak için ekmek çalan birisine verilen ceza ile kasden veya taksirle işlenen ölümlü suçlara verilen cezayı karşılaştırırsak, dengesizliği daha iyi anlarız. Ayrıca hakimin takdirine giren iyi hal durumu, hafifletici sebepler, infaz kanunu hükümleri de işlenen suçlara verilen cezayı önemli miktarda indirmektedir.
  Monteigne'nin bir sözü sanki bizim adalet sistemini işaret eder gibi. ''  Adaletin yasalarında bile mutlaka adaletsiz bir taraf vardır.''
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
Ynt: Taksirli suçlarda Türk Ceza Kanunu hükümleri
« Yanıtla #3 : Ocak 29, 2010, 22:33:50 »


Sizi haklı buluyorum ancak Adalet Sistemini bu kadar da indirgememek gerek. Bu konuda biraz da medyayı suçlu buluyorum ancak taksirle işlenen suçlarda cezaların düşüklüğünde hemfikirim. Bir çocuk bakkala girip ekmek çalıp giderse bunun tanımı hırsızlıkdır. Ancak bir çocuk bakkala girip kasayı bakkalcıyı etkisiz hale getirdikten sonra hedef gözetmeksizin kasayı boşaldır, rafları indirirse bunun hukuki tanımı Yağmadır. Yağma nitelikli halleri gece vakti işlenmesi, kendini savunamayacak birine işlenmesi v.s. şeklinde uzayıp gider. Medyadurumu biraz da abartmaktadır diye düşünüyorum  Kemal abi. Ancak en vahimi ülkeyi soyup soğana çeviren bir iş adamı veya yüksek mevkiilerdeki bir bürokrat ellerini kollarını sallaya sallaya gezmektetir. En basit örnek bir banka görevlisi daha doğrusu veznedar 500 bin EURO çalıp kaçmıştı, 2 yıl sonra yakalandı ve nitelikli zimmetten 6 yıl ceza aldı. Şimdi olay en vahimi kamunun bu zararı tahsil de edememesidir, çalan da salak değil tabi üstüne kayıtlı bir paket sigara bile yok, çaldığı parayı garantiye aldıkdan sonra ve 3.5 yıl içeride kaldıkdan sonra paşa paşa çıkıp gidiyor ve dava hukuk mahkemesinde sürmeye devam ediyor alacağın tahsili için. Ama ne alabilir kocaman bir hiç.

[/quote]

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
Ynt: Taksirli suçlarda Türk Ceza Kanunu hükümleri
« Yanıtla #4 : Ocak 30, 2010, 00:33:48 »
Hasan Bey verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler.Eğer hukukçu iseniz hukukçu bir büyüğünüz olarak yağma ile gaspı karıştırdığınız için size teessüflerimi iletirim değil iseniz zaten hiç sorun yok. Ayrıca bakkalcı yerine bakkal demenizi çok isterdim. sevgilerimle.