Gönderen Konu: Okuma ve öğrenme alışkanlığı.  (Okunma sayısı 827 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
Okuma ve öğrenme alışkanlığı.
« : Ekim 15, 2009, 18:20:27 »
  Yapılan bir araştırmada; kitap okumayan,eğitim düzeyi düşük insanlar beyinlerinin ancak % 0.5 ini kullanabiliyor. Kitap okuyanlar ise % 2 sini kullanabiliyor. Beyninin % 3 ünü kullanabilenlere de dahi deniliyormuş. IQ' su yüksek,akademik zekaya sahip kişiler eğer ders dışı kitaplar,romanlar,öyküler, şiirler okumuyorlarsa,duygusal zekaları gelişmiyormuş.
  Okuma alışkanlığı kişiye getireceği yararlarda  en başta kişinin kendisini yetiştirmesine aracı olmakta, bunun yanı sıra sorunlara çözüm bulabilme yeteneğini kazanmasına, kendine güven duymasına,lüzumsuz pasif işlerle uğraşmasına, bireysel ve toplumsal hataların önlenmesine yardımcı olmaktadır.
  Benim bu güne kadar yaptığım gözlemlerim, okumamayı zor  ve sıkıcı bir olay olarak görerek konuşmayı daha çok sevmemiz doğrultusundadır. Genel olarak toplum yapımızda ne kadar fazla konuşursak fikirlerimizi o kadar çok kabul ettirme yönünde bir inanç vardır.Halbuki, kısa konuşmakla çok şeyleri ifade etmemiz mümkündür.Bu da okuma alışkanlığının elde edilmesiyle kazanılır.
   Okuma alışkanlığımızın olmayışı hafıza dağarcığımızın gerekli olan konular yerine gereksiz konulara yönelmesinde çok büyük etkendir.
   Çeşitli kaynaklardan bulduğum bazı verileri paylaşmak istiyorum.
 
   Montaigne'nin düşüncelerinden bir örnek;
 “Kitaplar,ömür boyu yanı başımda elimin altındadır. Yalnızlığımda ve yaşlılığımda avuturlar beni. Sıkıntılı bir avareliğin baskısından kurtarır,hoşlanmadığım kişilerin havasından dilediğim zaman ayırırlar beni. Fazla ağır basmadıkları,gücümü aşmadıkları zaman acılarımı törpülerler. Rahatımı kaçıran bir saplantıyı başımdan atmak için  kitaplara başvurmaktan iyisi yoktur; hemen beni kendilerine çeker,içimdekinden uzaklaştırırlar... İnsan hayatı denen bu yolculukta benim bulduğum en iyi nevale kitaplardır ve onlardan yoksun anlayışta ki insanlara çok acırım.”

  Tarihe ismini yazdırmış bir çok kahraman ve ünlülerden örnekler;
       Sosyolog Prof.Dr. Gündüz Tüfekçi’nin tesbitine göre Atatürk 1800 kitap okumuştur. Ömrünün yarısı savaşlarda geçmiş bir kişinin bu  kadar kitap okuması olağanüstüdür. Okuduğu kitaplardan tam 200.000 satırın altını da çizmiştir. (Özen,2001) İşte büyüğümüzü büyük yapan temel nedenlerden biri. O zamanlarda ki çıkan kitap sayısı ve Atatürk’ün aşırı meşguliyetine rağmen bu kadar okuyabilmesi bizleri düşünmeye sevk etmesi gerekmez mi ? Hala kim diyebilir ki “ben unumu eledim,eleğimi astım” diye.

            İbni Sina 18 yaşındayken devrinin tüm ilimlerini tahsil etmişti. Öyle ki, genç yaşında Buhara saray kütüphanesi müdürü olmuştu. 100 den fazla dev esere imzasını atmıştır. Doğu ve Batı da 600 yıl boyunca tıp ilmine ışık tutmuştur.

            İbnül Cevzi isimli bir alimin okuduğu kitap sayısının 20.000 i geçtiği,neredeyse eser vermediği hiçbir ilim dalı bırakmadığı bazısı 20 cildi bulan 340 tan fazla eser yazdığı;günde 4 defter doldurarak bir yılda yazdıklarının 50-60 cilt bulduğu;yazarlık sırasında kullandığı kalemlerin yontulmasından ortaya çıkan talaşları biriktirerek vefat ettiğinde suyunun ısıtılmasını tavsiye ettiği ve tavsiyesinin yapıldığı tesbit edilmiştir.

            Yine ismini çoğumuzun duyduğu Fahreddini Razi’nin yemek yerken bile bir şeyler okumak istediği çare bulamadığı için de üzüldüğü yazdığı kitapları üst üste konulduğunda boyumuzu bile aşacağı yalnızca Tefsir-i Kebir’inin 20.000 sayfa olduğu düşünüldüğünde günde 15-20 sayfa eser yazdığı anlaşılmaktadır.

            Yavuz Sultan Selim’in günde 8 saat okuduğu seferlere giderken bile en az 3 katır yükü kitap taşıttırarak okumakta olduğu,günde bir defa yediği bilinmektedir.

            Yine İbrahim Hakkı Bursavi (1652-1715) mum ışığında 161 eser yazmış ve Avrupalılar onun için  “bu eserler bir değil beş ömre sığmaz” diyorlardı.

            Ahmet Mithat Efendi (1844-1912) ekmek parasını kitaba verir ve çok okurdu;226 adet kitap yazmıştı.

            Lenin, Karl Marks’ın kitabını 1000 defa okuduğu bilinmektedir.

            Hume,İngiltere tarihini yazarken günde 13 saat yazı yazardı.

            “Kesin İnançlılar” kitabının yazırı Eric  Hoffer okuma alışkanlığı sayesinde hamallıktan üniversite hocalığına terfi etmiştir.

            Amerikan Yüksek Mahkemesi emekli üyesi Oliver Wendel Holmes 94 yaşında ölmüştü. 90 yaşında iken kendisini ziyarete giden Başkan Roosvelt Eflatunu okurken görünce “Hakim bey,Eflatunu neden okuyorsunuz ? “ diye sorduğunda “Kafamı geliştirmek için okuyorum başkanım.” demiştir.(Akgündüz,2002)

   Okuma alışkanlığının giderek azalması bireyler arasında hatta milletler arasında çıkan anlaşmazlıkları bile çözülemiyecek duruma getirebilir.Proğramlı ve düzenli bir hayatın ön şartlarından birisi de zamanı iyi kullanmaktır.Zamanım yok okuyamıyorum, param yok kitap alamıyorum, bilgisayar varken kitapla mı uğraşılır? gibi mazeretler günümüz insanının kendisini kandırmasından başka bir şey değildir.
  Sonsuz ilim karşısında biz, öğrendiklerimizin yeterliliğini tartamıyoruz,çünkü hızla bilgi çoğalması ve değişimi karşısında çağın gerisinde kalmamız söz konusu.Hayatta hiç bir şeyi hazır olarak beklememek düşüncesindeyim.Bir söz vardır hepimizin bildiği; ''armut piş ağzıma düş'' .İnsanı tembelliğe sevkeden, araştırma duygusunu yok eden, hatta ömür boyu beceriksiz ve güvensiz yapan bu sözden uzak durmalıyız.
 
   Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrenememe hastalığına yakalanmış bireylerden oluşan milletlere seslenişi çok manidardır. “Çalışmadan,yorulmadan,öğrenmeden rahat yaşama yollarını itiyat (alışkanlık) haline getirmiş milletler;evvela haysiyetlerini,sonra hürriyetlerini ve daha sonra istiklallerini kaybetmeye mahkumdur.”
 
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Toyota Club Türkiye

Okuma ve öğrenme alışkanlığı.
« : Ekim 15, 2009, 18:20:27 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • 2 kere teşekkür edildi
Ynt: Okuma ve öğrenme alışkanlığı.
« Yanıtla #1 : Ekim 15, 2009, 20:59:50 »
Paylaşım için teşekkürler Kemal bey. Gene harika bir paylaşım :alkis:

Beynin kullanılması hususunda müsadenizle bende bir ekleme yapmak istiyorum. Beynin kullanım yüzdesi hesaplanırken bilinen bölümleri üzerinden bir yüzdelemeye gidiliyor. Şu ana kadar bunu en iyi kullanan kişi Einstain olarak gösteriliyor ve beynin işlevi bilinen kısmının %6 (kimi yerler %7 diye de belirtiyor)'sını kullandığı tahmin edilmekte. Bu da demek oluyor ki sadece işlemi bilinen kısmın bile %94'lük bölüme atıl olarak bekliyor. Tabii bir de bilinmeyen yönleri var.

şimdi diyeceksiniz ki ne işe yaradığı bilindiği halde atıl olarak duran %94'lük kısım niye kullanılamıyor. İşte burada beynin çalışması bir zincire benzetiliyor. Bir halkayı tam olarak kullanmaya başlayınca diğer halkada ki kilit açılıyor diye tabir ediliyor. Yani merdiven basamakları gibi. İki basamak yukarda olmak istiyorsan önce 1 basamak yukarı çıkmak gerekir. Kitap okumak ise bu basamakları çıkmakta en yardımcı şey olarak gösteriliyor. Paylaşım için tekrar teşekkürler :alkis:
Denizlerin deryaların benki taşkın delisi
Ehli gönül muhabbetin benki şaşkın delisi
Benki kelamın yolcusu benki aşkın delisi
Beni benden alan almış kula mihnet eylemem

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Achtung! Adolf Hakkı ohne Toyota Yaris Twin-Turbo
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: B+
  • 17 kere teşekkür etti
  • 41 kere teşekkür edildi
Ynt: Okuma ve öğrenme alışkanlığı.
« Yanıtla #2 : Ekim 15, 2009, 21:44:56 »
Paylaşım için teşekkürler Kemal Bey. Şu internet denen icat çıktı, maalesef okuma alışkanlıkları azalmaya başladı. Kendi adıma konuşayım, meraklı biriyimdir. Aklıma düşen bir şey için ansiklopedileri karıştırır, bulamazsam kütüphanelere giderdim. Tabi bu arada merak merakı açar kitapları hatmederdim. Şimdi her şeye bir tuş ile ulaşabiliyorum ama hiç zevk vermiyor :(
Folgsamkeit macht frei...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Avensis 1.6 Comfort
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: ---
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Okuma ve öğrenme alışkanlığı.
« Yanıtla #3 : Ekim 15, 2009, 21:48:47 »
paylaşım için teşekkürler, gelişen teknoloji ve alternatifler bunun tuzu biberi oluyor maalesef:( 

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
Ynt: Okuma ve öğrenme alışkanlığı.
« Yanıtla #4 : Ekim 15, 2009, 22:17:40 »
  Tüm arkadaşlara ilgilerinden dolayı teşekkür ederim.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
Ynt: Okuma ve öğrenme alışkanlığı.
« Yanıtla #5 : Ekim 15, 2009, 22:34:27 »
Paylaşım için teşekkürler Kemal Bey. Şu internet denen icat çıktı, maalesef okuma alışkanlıkları azalmaya başladı. Kendi adıma konuşayım, meraklı biriyimdir. Aklıma düşen bir şey için ansiklopedileri karıştırır, bulamazsam kütüphanelere giderdim. Tabi bu arada merak merakı açar kitapları hatmederdim. Şimdi her şeye bir tuş ile ulaşabiliyorum ama hiç zevk vermiyor :(
  Maalesef yaygınlaşan bilgisayar ağı insan karakterlerinin yapısında bile değişiklik yapacak güce ulaştı. Sizin de bildiğiniz gibi yakın bir örnek verirsek ; Eskiden bir bankaya gittiğiniz zaman çalışan personel müşteriyi gülümseyerek karşılar hoş geldiniz derdi.Çalışanlar arasında bir yardımlaşma vardı.Şimdi ise personelin gözü devamlı bilgisayarda, sizin geldiğinizi bile görmüyor veya görmek istemiyor. Robotlaşmış insan topluluğu var.Bir taraftan teknik ilerlerken diğer taraftan insan ilişkileri zayıflıyor.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''