Gönderen Konu: Trafik Terörü !  (Okunma sayısı 2410 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Dinozor
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 49060
  • Model Yılı: '16
  • 196 kere teşekkür etti
  • 1149 kere teşekkür edildi
Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #20 : Temmuz 31, 2019, 16:12:12 »
Geçen gün tamponu çizilen bir üyemize ,aman tartışmayın demiştim.Haklı olmak çok üzücü, geldiğimiz noktaya bakınız.Üstelik vatandaşımız iş adamı,belindeki şişkinlik belki silahı da var noktasında,sonuçta ne mi? olur,en fazla maddi hasarın tazmini için sigortacılar devreye girer,araç değer kaybı üzerine eklenir,zaten kamuoyu açıklamaları ile kısmen özür dilenmiştir denilir,vatandaş Kastamonu'dan gelir,oraya gitmiş,en fazla denetimli serbestlikle ortada gezer,pimi çekilmiş askeri mühimmat gibi,ta ki daha essahlı bir muhataba rastlayıncaya kadar.Trafik başlığı açalım düşüncesi vardı,kısmet baklavacı iş adamları vesilesi ile oldu.
[
/quote]


Evet ,tahminim doğru çıktı dün denetimli serbestlikle salıverildiler,trafikte olanlar dikkat...
Tokay Ceritoğlu

Toyota Club Türkiye

Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #20 : Temmuz 31, 2019, 16:12:12 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Moderatör
  • *****
    • XenForo Destek Forumu
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 110000
  • Model Yılı: '15
  • 745 kere teşekkür etti
  • 740 kere teşekkür edildi
Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #21 : Temmuz 31, 2019, 17:26:02 »
Adaletin bu mu dünya?
Serbest bırakmak nedir ?

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • En masrafsız ve sağlıklı araç tabanvay.
  • Araç: Corona
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 420000
  • Model Yılı: '93
  • 416 kere teşekkür etti
  • 2220 kere teşekkür edildi
Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #22 : Temmuz 31, 2019, 17:32:28 »
Adaletin bu mu dünya?
Serbest bırakmak nedir ?
Bizim ülkede paran varsa herşey mümkün.
EGEA 1.4 BENZİN 95 HP URBAN
TOYOTA CORONA 3S FE
BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN UĞRUNDA AKAN KANDIR TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
EMNİYET KURALLARINA UYALIM UYMAYANLARI UYARALIM.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 44000
  • Model Yılı: '16
  • 10 kere teşekkür etti
  • 66 kere teşekkür edildi
Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #23 : Temmuz 31, 2019, 18:02:49 »
İzleyince ben dalacaktim adama nerdeyse 🤣 araç sürücüsü sabırlı ve akıllı davranmış
Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2854 kere teşekkür etti
  • 3227 kere teşekkür edildi
Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #24 : Temmuz 31, 2019, 21:10:19 »
Bundan sonraki olası benzer durumlar için daha büyük endişeler duyulabilir!.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Moderatör
  • *****
    • XenForo Destek Forumu
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 110000
  • Model Yılı: '15
  • 745 kere teşekkür etti
  • 740 kere teşekkür edildi
Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #25 : Temmuz 31, 2019, 21:41:06 »
Bizim ülkede paran varsa herşey mümkün.

Önceden Adalet sosyal medya ile oluyordu birşey olduğun da sosyal medyada dalga yaptığında hemen gerekli ceza kesilirdi ama artık kesilmemeye başlamış

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • Kilometre: 7000
  • Model Yılı: '20
  • 264 kere teşekkür etti
  • 469 kere teşekkür edildi
Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #26 : Ağustos 01, 2019, 13:39:57 »
Önceden Adalet sosyal medya ile oluyordu birşey olduğun da sosyal medyada dalga yaptığında hemen gerekli ceza kesilirdi ama artık kesilmemeye başlamış
Bunun sosyal medyayla falan alakası yok. Sosyal medyanın etkisi ülkemizde gündem değişene kadardır.

Ben 8 yıldır cezaevlerinde psikolog olarak çalışıyorum. Şuan Samsundayım. Samsundan önce Konya ve Oltuda görev yaptım. 8 yılda gördüğüm yüzler, tipler hiç değişmedi. Adamın yaralama veya hırsızlık suçundan 25-30 dosyası mevcut, ama iyi hal indirimi indirimi bu indirimi derken bir bakmışsın adam Denetime çıkmış denetimde rahat durur mu hop başka bir suç yine içeride. Ama nasılsa çıkacağını biliyor. Birde cezaevlerinin biz dilimizle ıslah çalışmaları yaptığımızı söylesek de bu pek mümkün olmuyor.

2011 yılında göreve başladığımda Türkiye genelinde 120bin mahkum vardı şuan bu sayı 200bini geçmiş durumda. Ki bir çoğuda indirim dediğimiz saçmalıklardan ya Denetimde yada tahliye edilmiş. Yani suç oranı her geçen gün artıyor ve biz yinede diyoruz ki bin kişiden birini yolundan döndürebilirsek bu bizim için kâr. E ama kardeşim geriye kalan 999 kişi dışarda binlercesinin canını yakıyor bunun hesabını nasıl vereceğiz. ;)

İnfaz sistemimiz ne yazık ki çok duygusal. Cezaevine giren mahkumun her türlü imkanı yerine getiriliyor, günde 3 öğün yemeği önüne gidiyor, her hafta ailesini görüyor yetmiyor her resmi dini bayramlarda, yıl başında 23 nisan 19 mayıslarda açık görüş veriliyor, her hafta telefonla konuşuyor, oda yetmiyor bak içerde uslu durursanız size eş görüşü telefon uzatması vs. ödüllerini veririz diyor, aile hekiminden tut, diş hekimine, öğretmeninden tut psikologuna kadar her türlü imkan elinin altında. Sorarım size a dostlar kaçınız günde 8-9 saat uyuduktan sonra uyuyamıyorum diye psikologa gittiniz. :)  Hatta bir keresinde 18 yaş altında mahkum bir çocukla görüşüyorum, çocuk bizim müdavimlerimizden(yani sürekli girer çıkar). Sordum bir gün oğlum ne diye geliyorsun yazık değil mi gençliğini burada heba ediyorsun. Dediği şu abi burada sunulan imkanlar dışarıda yok ki! Hal böyle olunca bizler aslında cezaevlerini caydırıcı değil daha çok cazip hale getiren bir sistemin oyuncusu oluyoruz.

Ülke genelinde suçluların yaş ortalaması genelde 18-25li yaş arasında. Zaten arkadaş ortamından dolayı bir kez cezaevine girdiyse ömrü cezaevine girip çıkmakla geçiyor. Konusu geçtiği her yerde söylüyorum, bizim cezaevlerine değil dışarıda bu gençleri eğitebileceğimiz bir zemin lazım. Güya her şehirde kültür merkezleri var bu kültür merkezlerini kaç kişi kullanıyor, kaç kişi biliyor. Genellikle bu salonlar hep boş kalıyor. Bu salonları bu gençlerle doldurup onlara seminerler kurslar verilse cezaevlerine bi dünya personel alınacağına bu yerlere görevine göre istihdamlar yapılsa, bazı şeylerin farkındalığı yapılsa ve suç işleyenlerin dışarı çıktıktan sonra hayatlarını devam ettirebileceği istihtam alanları oluşturulsa bugün çok daha farklı bir Türkiye  olurdu. Aslında bunların hepsi açık cezaevlerinde var ama aslına uygun şekilde yerine getirilemiyor ne yazık ki. Cezaevlerinde mahkum ucuz işçi olarak kullanılır onlar uğraşır üretir kazancın büyük kısmı belli bir kesime pay edilir, mahkum tahliye edildikten sonra başı boş kalır çalışacak iş ortamını bulamaz ve yine aynı kısır döngü başlar.

Normalde mesleki olarak cezanın pek taraftarı olmasam da cezaevlerinin iyi bir yer değilde kötü bir yer olduğunu gösterebilmek adına cezaların bu kadar basit olmaması gerektiğini ve cezasını çekerken topluma faydalı hale getirebilmek için daha farklı yöntemler bulmalıyız.
Gör bak neler geçiyor hayatın içinden...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 125000
  • Model Yılı: '13
  • 220 kere teşekkür etti
  • 174 kere teşekkür edildi
Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #27 : Ağustos 01, 2019, 17:48:12 »
Bunun sosyal medyayla falan alakası yok. Sosyal medyanın etkisi ülkemizde gündem değişene kadardır.

Ben 8 yıldır cezaevlerinde psikolog olarak çalışıyorum. Şuan Samsundayım. Samsundan önce Konya ve Oltuda görev yaptım. 8 yılda gördüğüm yüzler, tipler hiç değişmedi. Adamın yaralama veya hırsızlık suçundan 25-30 dosyası mevcut, ama iyi hal indirimi indirimi bu indirimi derken bir bakmışsın adam Denetime çıkmış denetimde rahat durur mu hop başka bir suç yine içeride. Ama nasılsa çıkacağını biliyor. Birde cezaevlerinin biz dilimizle ıslah çalışmaları yaptığımızı söylesek de bu pek mümkün olmuyor.

2011 yılında göreve başladığımda Türkiye genelinde 120bin mahkum vardı şuan bu sayı 200bini geçmiş durumda. Ki bir çoğuda indirim dediğimiz saçmalıklardan ya Denetimde yada tahliye edilmiş. Yani suç oranı her geçen gün artıyor ve biz yinede diyoruz ki bin kişiden birini yolundan döndürebilirsek bu bizim için kâr. E ama kardeşim geriye kalan 999 kişi dışarda binlercesinin canını yakıyor bunun hesabını nasıl vereceğiz. ;)

İnfaz sistemimiz ne yazık ki çok duygusal. Cezaevine giren mahkumun her türlü imkanı yerine getiriliyor, günde 3 öğün yemeği önüne gidiyor, her hafta ailesini görüyor yetmiyor her resmi dini bayramlarda, yıl başında 23 nisan 19 mayıslarda açık görüş veriliyor, her hafta telefonla konuşuyor, oda yetmiyor bak içerde uslu durursanız size eş görüşü telefon uzatması vs. ödüllerini veririz diyor, aile hekiminden tut, diş hekimine, öğretmeninden tut psikologuna kadar her türlü imkan elinin altında. Sorarım size a dostlar kaçınız günde 8-9 saat uyuduktan sonra uyuyamıyorum diye psikologa gittiniz. :)  Hatta bir keresinde 18 yaş altında mahkum bir çocukla görüşüyorum, çocuk bizim müdavimlerimizden(yani sürekli girer çıkar). Sordum bir gün oğlum ne diye geliyorsun yazık değil mi gençliğini burada heba ediyorsun. Dediği şu abi burada sunulan imkanlar dışarıda yok ki! Hal böyle olunca bizler aslında cezaevlerini caydırıcı değil daha çok cazip hale getiren bir sistemin oyuncusu oluyoruz.

Ülke genelinde suçluların yaş ortalaması genelde 18-25li yaş arasında. Zaten arkadaş ortamından dolayı bir kez cezaevine girdiyse ömrü cezaevine girip çıkmakla geçiyor. Konusu geçtiği her yerde söylüyorum, bizim cezaevlerine değil dışarıda bu gençleri eğitebileceğimiz bir zemin lazım. Güya her şehirde kültür merkezleri var bu kültür merkezlerini kaç kişi kullanıyor, kaç kişi biliyor. Genellikle bu salonlar hep boş kalıyor. Bu salonları bu gençlerle doldurup onlara seminerler kurslar verilse cezaevlerine bi dünya personel alınacağına bu yerlere görevine göre istihdamlar yapılsa, bazı şeylerin farkındalığı yapılsa ve suç işleyenlerin dışarı çıktıktan sonra hayatlarını devam ettirebileceği istihtam alanları oluşturulsa bugün çok daha farklı bir Türkiye  olurdu. Aslında bunların hepsi açık cezaevlerinde var ama aslına uygun şekilde yerine getirilemiyor ne yazık ki. Cezaevlerinde mahkum ucuz işçi olarak kullanılır onlar uğraşır üretir kazancın büyük kısmı belli bir kesime pay edilir, mahkum tahliye edildikten sonra başı boş kalır çalışacak iş ortamını bulamaz ve yine aynı kısır döngü başlar.

Normalde mesleki olarak cezanın pek taraftarı olmasam da cezaevlerinin iyi bir yer değilde kötü bir yer olduğunu gösterebilmek adına cezaların bu kadar basit olmaması gerektiğini ve cezasını çekerken topluma faydalı hale getirebilmek için daha farklı yöntemler bulmalıyız.
Siz içindesiniz daha iyi biliyorsunuz. Cezaevleri bizim ülkemizde suçu önlemek ıslah etmekten çok suçun inceliklerinin öğrenildiği, tekrar yakalandığında daha az ceza alması için neler yapması gerektiğini öğrendikleri yerler. Bu sadece bugüne has bir durum değil. Eskiden beri durum bu. Aynı suçtan cezaevine giren şahıslar burada kaynaşıp çıkınca örgütlü olarak çalışıyorlar. Siz içinfe olduğunuzdan tespitleriniz daha nettir. Benim görüşüm buduruma neden olan Cezaevi, koğuş, gardiyan yetersizlikleri gibi birçok etken var.

Ülkemizde malesef ki ceza olsa da uygulamada yetersiz olduğumuz, sürekli af çıkması veya iyi hal indirimlerinden dolayı suçlular normal yatarından daha az sürede içeriden çıkıyorlar.

Haa kader mahkumu dedikleri, hasbelkader bir suç işlemiş ve bir daha suç işleme ihtimali görülmeyen şahıslarda var. Bu şahıslar iyi halden yararlansın, gerekirse meslek edindirme kurslarında meslek edindirilsin. Eğer mağdur tarafı vicdanen yaralamayacaksa kamu hizmetlerinde çalıştırılsın.

 Ancak, suçun ağırlığına göre ıslah olması mümkün olmayan suçu meslek haline getirmiş kişiler taş ocaklarında, madenlerde, ağır işçilik gerektiren yerlerde çalıştırılsalar belki bir daha cezaevine girmemek için çaba gösterirler.

Adam hangi suçu işlese ne kadar yatacağını biliyor. Özellikle kış aylarında içeri giriyor sıcak koğuş, sıcak yemek yaza kadar yatıp yazın tekrar hırsızlığa, kapkaça devam ediyor.

Bir suçla ilgili kamoyu oluşturulursa cezalar net uygulanıyor. Bunun haricinde sizin de yazdığınız gibi yetersiz sayıdaki cezaevine rağmen suç oranlarında artış olunca savcı ve hakimler mümkün olduğunca tutuksuz yargılamaya gidiyor.

Şahıs adam yaralıyor, tutuksuz yargılama ile serbest kalıyor. Mahkeme 2 yıl 3 yıl sürüyor. Adam tekrar tekrar suç işliyor ancak ceza yok. Bunu gören suça meyilli başka şahıslara da cesaret veriyor bu durum.

 Bu sistem düzelir mi? Bence zor. Her ile milyon kişilik cezaevi yap, her mahkumun başına gardiyan koy genede düzelmez. Türkiye'de ki sistemin komple sıfırlanması lazım. Eğitim sistemi, yargı sistemi, yürütme ve yasama sistemleri. Kökten bir düzenleme şart. Bizim nesil için umut yok ancak. Bugün başlarsak belki 2 nesil sonra düzelme olur. 

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • Kilometre: 7000
  • Model Yılı: '20
  • 264 kere teşekkür etti
  • 469 kere teşekkür edildi
Ynt: Trafik Terörü !
« Yanıtla #28 : Ağustos 02, 2019, 09:02:55 »
Erhan Bey objektif açıdan baktığınızda durumu o kadar güzel özetlemişsiniz ki tebrik ederim. Aslında cezaevlerine gelip baktığınızda müthiş bir şatafatı ve çok güzel bir sistematiği var gibi görünüyor ama işin içine girince öyle olmadığı çok aşikar.

Başka kurumlarda olduğu bu kurumlarda da paranın döndüğü ve bu paraların belli bir kesime pay edildiği ve torpil diye referansın kol gezdiği sürece bu sistem düzelmez. Ama bizler hz. İbrahime gagasında su taşıyan kuş misali safımızı belli etmeye çalışıyoruz. Bir işi düzeltmek için önce kendimizden başlamamız gerekiyor. Rabbim nasip etti 2 tane evladım var ve yine Rabbim onları hak yoldan gidenlerden olmasına vesile kılsın bizleri. Vatana millete hayırlı nesiller yetiştirebildiğimiz müddetçe bu olumsuzluklarında önüne geçeceğiz inşallah. Belki bizler göremeyiz ama nesillerimiz inşallah güzel günlere erişir.
Gör bak neler geçiyor hayatın içinden...