Hoşbulduk Kadir
bir tane daha
+18 gelsin millet uyanmamış

Evli olan adamın baldızı yatılıya misafir gelmiş
aksam hoş sohbet derken adam ve karısı yatmş.
gece adam karısı ile sevişirken baldızı tuvalete kalkar
ve kapıdan bunların sesini duyup kapıdan bunları izler.
Kız o kadar azar ki buzdolabından bir salatalık alır
ve onunla kendini tatmin etmeye başlar.
tuvalete giden eniştesi baldızın görür ve sesini çıkarmadan yatar.
sabah kız ve ablası erken kalkarlar ve kahvaltı hazırlarlar.
domates salata peynir zeytin gibi.
adam mutfağa gelince karısını öpüp günaydın karıcığım der
baldızını öpüp günaydın baldız der
sofrada salatayı görünce sana da günaydın bacanak der.

alla alla bi ara rahatsız olunurdu bunlardan saat geç oldu diye mi ses yok acaba?
saat 12'yi geçti sıkıntı yok +18
biz ergen dönemimizi saat 12'yi bekleyerek geçirdik zaten
lütfen başına
+18 ibaresi ekleyelim
geçmişte bunun sıkıntılarını yaşadık okumak istemeyen çıkabilüüü
Bir öğretmen, bir doktor ve bir mühendis golf sahasının kenarında, sahanın boşalmasını beklemektedirler. Mühendis: "Bu adamlar ne yapıyor böyle, 15 dakika önce bitirip sahadan çıkmaları gerekirdi." Doktor: "Bilmiyorum, ama yaptıkları büyük bir terbiyesizlik." Öğretmen: " Üstelik çok isabetsiz oynuyorlar. Vurdukları hiçbir top deliğe girmiyor. İşte görevli geliyor, onunla konuşalım." Görevli: "Kusura bakmayın. Sahadakiler, kör itfaiyeciler. Kulübümüzde geçen sene çıkan yangındaki dumandan gözlerini kaybettiler. Bu yüzden istedikleri zaman burada ücretsiz oynamalarına izin veriyoruz." Öğretmen: "Ne kadar üzücü, eğer çocukları varsa onlara ücretsiz ders verebilirim." Doktor: "Çok güzel bir fikir, ben de hastanedeki doktor arkadaşlarla konuşup onlar için bir şeyler yapabilir miyiz diye bakacağım." Mühendis: "Bu adamlar gündüz değil de, neden geceleri oynamıyorlar?" Basit bir bakış açısı değişikliği sonuçları olduğu gibi değiştirebiliyor. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir mühendise bir kırmızı top verip bunun hacmini nasıl bulacaklarını sormuşlar. Matematikçi, bir mezura ile etrafını ölçüp, çevre uzunluğundan hareket ederek formülle yarıçapını hesapladıktan sonra diğer bir formülle yarıçapından hacmini bulacağını söylemiş. Fizikçi ise topu suya batırıp yer değiştiren suyun hacmini ölçerek topun hacmini bulabileceğini söylemiş. Top son olarak mühendisin eline verilmiş, mühendis topu şöyle biraz çevirip bakmış ve sonra, "Bana kırmızı toplar katalogunu bulun." demiş. Bazen sorunların çözümü yazılı olarak bir yerlerde duruyor olabilir. Bilgiye erişip bakmak öncelikli olabilir. Adamın biri bir gün yolda giderken bir kurbağa görür ve kurbağa dile gelir: - Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim." Adam kurbağayı eline alır ve cebine koyar. Kurbağa tekrar dile gelir: - Eğer beni öpersen çok güzel bir prenses olacağım ve seninle evlenmeye hazırım. Adam kurbağayı cebinden çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek yeniden cebine koyar. Kurbağa yalvarmaya başlar - Eğer beni öper ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle evlenirim. Adam tekrar kurbağayı çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek cebine koyar. Sonunda kurbağa dayanamaz: - Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen seninle evleneceğimi söyledim. Neden beni öpmüyorsun? Sonunda adam konuşur. - Bak, ben bir mühendisim. Kızlarla uğraşacak vaktim yok, fakat konuşan bir kurbağa çok ilginç geliyor.
Mesaj Birleştirildi: 07 Oca, 2014 18:00
PADİSAH ve İHTİYAR Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil’i kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına başvezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler.. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş. Padişah,ihtiyarı selamlamış.” Selamunaleykum ey pir’i fani…” ” Aleykumselam ey serdar’i cihan…” Padişah sormuş. ” Altılarda ne yaptın ?” ” Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor…” Padişah gene sormuş. ” Geceleri kalkmadın mı ?” ” Kalktık…Lakin, ellere yaradı…” Padişah gülmüş. ” Bir kaz göndersem yolar mısın ?” ” Hem de cıyaklatmadan…”Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah başvezire dönmüş. ” Ne konuştuğumuzu anladın mı ?” ” Hayır padişahım…” Padişah sinirlenmiş. ” Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım.”Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor.. ” Ne konuştunuz siz padişahla…” Adam, başveziri şöyle bir süzmüş. ” Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim..” Başvezir, yüz altın vermiş. ” Sen padişahı, serdar’ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu..” ” Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi..” Vezir kafasını kaşımış. ” Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek…” Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış. ” Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mi ki, kış günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim.” Vezir bir soru daha sormuş… ” Geceleri kalkmadın mı ne demek ?”Adam bir yüz altın daha almış. ” Çocukların yok mu diye sordu..Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim…” Vezir gene kafasını sallamış. ” Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek…” Adam gülmüş. ” Onu da sen bul…”
Eskiden de paylaştığım çok sevdiğim bir fıkrayı tekrar paylaşmak istiyorum
+18 
iki arkadaş pazar günü golf oynarlar. Bir pazar yine golf oynamaya hazirlanirken, biri de, onlara katilmak istedigini söyler. Elemanlar birbirine baktiktan sonra adamin teklifini kabul ederler. Oyun ilerler ve elemanlar, adama ne is yaptığını sorarlar.
Adam:
-Ögrenmek istemezsiniz. Ben tetikçiyim. Tüfegim golf çantasinda ve nereye gitsem onu yanimda tasirim. Istersen bir göz at.
Biraz beklemeden sonra biri cesaretini toplayip çantaya bakar. Gerçekten de orada, büyük bir dürbünü olan tüfek vardir. Eleman heyecanlanir ve "Vaaay! Suna bak. Eminim ki, buradan, bu dürbünle bizim evi görebilirim" der. Bir iki saniye baktiktan sonra "Evet görebiliyorum! Hatta pencereden yatak odasını bile görebiliyorum. işte karim... Dur bir dakika, çıplak! Yanında da kapı komşum var, o da çıplak!!!" der ve düsünmeden tetikçiye dönüp "Bir atis için kaç para istiyorsun?" diye sorar.
Tetikçi
-Her tetigi çekisim 500 milyon.
-500 milyon!!! Çok para. Ama tamam. Senden iki atis yapmani istiyorum. Birincisi karimin agzina, ikincisi ise, komsumun penisine... Güzel bir ders alsin!
Tetikçi kabul eder. Tüfegi kaldirip evi nisanlar ve beklemeye baslar. 5 dakikalik bir beklemeden sonra, eleman(golfçü)dayanamayip neden ates etmedigini sorar.
Tetikçi, "Biraz daha bekle. Isi tek kursunda halletmek üzeriyim" der...
Aydın abi efsanedir bu

Ayrıca hoşgeldin tekrardan kal biraz yahu buralarda