0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
uzun yola çıkarken mutlaka 36'ya ayarlarım.Bu arada ufak bir bilgi eklemek istiyorum lastik basınç ve yakıt konusunda. Lastiğin yuvarlanma direncini azaltmada ana sebep olarak yere basan yüzeyin azalması şeklinde bir ifade gördüm, halbuki lastiklerde hava azalınca orta kısım basmayacağı için orada da alan azalması söz konusu. Yuvarlanma direncindeki düşüşün ana nedeni alan değil, lastik yanaklarının sertleşmesi, yaylanma etkisinin azalması ve dolayısıyla enerji kaybının azalması.Kaynak (eski bir çalışma ilk etapta bulabildiğim, 3.sayfa)http://deepblue.lib.umich.edu/bitstream/handle/2027.42/4274/bac0913.0001.001.pdfZaten yuvarlanma direncinin hesaplandığı formüldeki parametreler: araç ağırlığı, lastik basıncı ve araç hızı. vikisi de mevcut.
Bu şekilde konunun tartışılması ve daha açık hale gelmesi güzel olur gerçekten. Lastiğin havası azalınca ortasının yere basmayacağı ya da temas etmeyeceği düşüncesine katılmıyorum. Zaten lastik-zemin teması yatay eksende iki yönlüdür. Kuzey-Güney ve Doğu-Batı diyebiliriz. Formüldeki hız ise ayrı bir konu, zira hız ile aracın ağırlığı arasında korelasyon vardır ve bu negatif işaretlidir. Yani araç hızı arttıkça araç ağırlığı göreceli olarak azalacaktır, dolayısı ile lastiğin yere uyguladığı kuvvette. Tabi bu araç aerodinamisi ile ilgili. Diğer yandan lastik hava basıncı arttığında, yaylanma etkisi azaldığı için tüketim azalıyor ise, lastik havası sıfır olduğunda yaylanma da sıfır olur ve bu durumda tüketime artı yönde etki etmemesi gerekir ki gerçekte durum böyle olmaz. Yine örnek ermek gerekirse, yukarıdaki açıklamaya göre, aynı araç ve taban dışında diğer tüm özellikleri aynı olan iki lastikten tabanı 175 olan ile 305 olanın yakıta etkileri de eğer hava basınçları eş ise aynı olmalı. Lastik hava basıncı arttırıldığında, lastiğin yere temas yüzeyi azalır. Sürtünme formülünde ise temas alanının etkisi yoktur. Fakat lastik desen ve karışım özellikleri düşünüldüğünde, lastik bloklarından omuz ile taban ortası farklı özellikler göstermektedir genelde. Burada işin içine desen de girmektedir. Yani oluklu omuz kısmının yuvarlanma direnci ile, nispeten diz hatlara sahip taban bloğunun yuvarlanma direnci farklı olacaktır. Zaten bir aracın viraj alma kabiliyeti(virajda dik kuvvetlerin etki ettiği lastik bölgesi, frenajda lastiğin açılması ve dik kuvvetlerin etkisi bu işte düşünülmelidir) lastik blokları ile de ilgilidir. Tüm bunların yanında, lastik yuvarlak bir yapıda olmasına rağmen, araç üzerindeki lastik tam bir yuvarlak değildir. Lastik basıncı nispeten yüksek olan lastik, düük olandan daha yuvarlak bir yapı ortaya koyacaktır. Yuvarlak bir yapının sürtünme formülü o zaman doğruya daha yakın uygulanabilir ancak düşün basınçlı lastik tam yuvarlaktan daha uzak olacağından, dönmek için daha fazla kuvvete ve dolayısı ile enerji, yakıta ihtiyaç duyacaktır. Yuvarlanma direnci hesaplanırken, sadece lastik yapısı değil, zemin sertliği de önem arz etmektedir. Yumuşak zeminli bir yolda, yukarıdakinin tam tersi olarak daha düşük lastik basıncı yuvarlanma direncini de düşürecektir. Yine yuvarlanma direncinde lastik materyalinin de çok büyük önemi var. Zaten bu yüzden aynı ebatta olmasına rağmen, kimi üretim lastikler energy sınıfı olarak adlandırılmakta ve daha yüksek enerji verimliliği ortaya koyabilmektedirler. Aslında bu diğer ulaşım araçları için de bundan farklı değildir. Örneğin denizde hızla giden bir sürat teknesinin hızını arttırmanın en iyi yolu, gözdesinin deniz ile olan temasını en aza indirmektir.
"Diğer yandan lastik hava basıncı arttığında, yaylanma etkisi azaldığı için tüketim azalıyor ise, lastik havası sıfır olduğunda yaylanma da sıfır olur ve bu durumda tüketime artı yönde etki etmemesi gerekir ki gerçekte durum böyle olmaz."