Konu: Yüz şekline göre kişilik analiz?

[(Gizli Üye)]

İşte bu da gerçekten önemli bence. Hatta geçende bir program izlemiştim, yanılmıyorsam Birleşik Devletler Merkez Bankası Başkanının(dolarlarda imzası olan) imzasını tartışıyorlardı. Helezon yay gibiydi imzası.
 Gerçekten de insanların karakteri değişik şekillerde dışa vurabiliyor.

Adamin icinde canavar mi varmis? 

[(Gizli Üye)]

İç dışa çevrilirse, cidden canavarlar görebiliriz.

[(Gizli Üye)]

 Yüzsüzler ne olacak peki?

[(Gizli Üye)]

Bir tanıdık var. Adam kendini çok güzel ağırlatıyor. Yemeğini, yatağını, gezmesini çok güzel yaptırıyor başka insanlara.
Utanma sıkılma sıffır, sıffır, sıffır, sıffır

[(Gizli Üye)]

 Uzun yaşar öyleleri...

[(Gizli Üye)]

benim bir arki vardı karakter analizleri falan üzerine kitaplar okurdu sürekli...beden dili ile karakter analizi türünde şeylerdi...heryerde öle şeyler konuşurdu bak sen konuşurken gözleri kaçırıyon yalan sölüyon ellerini çok kullanıyon konuşurken sıkıntılısın sen gibi değişik şeyler...ilk etapda güzel şeyler gibi görünüyorda adamda takıntı olmuştu nereye gitse insanalrın karakterini çözmeye çalışıyordu...zamanla çevresi uzaklaştı ondan..adamda takıntı haline dönüştü...psikolojik tedavi gördü hap falan kullandı şimdi düzeldi...her ne kadar kişiden kişiye değişiklik gösterebilir irade meselesi illa ki...herşeyin fazlası sıkıntı yaratıyor...hobi olarak takılmak en güzeli

[(Gizli Üye)]

Geleceği bilmemek, insanların düşüncelerini okuyamamak, ölüm zamanını bilmemek ve unutabilmek, eksiklik gibi görünse de aslında büyük nimetlerdir.

[(Gizli Üye)]

Söylediğin,karşıdakinin anladığı kadardır....

[(Gizli Üye)]

Geleceği bilmemek, insanların düşüncelerini okuyamamak, ölüm zamanını bilmemek ve unutabilmek, eksiklik gibi görünse de aslında büyük nimetlerdir.

Geleceği bilmemek hayatın anlamı gibi zaten. Aslında geleceğin ne olduğunu biliyoruz(nihai son) ama sanki onu unutuyoruz çoğu zaman.
 Ama "Unutmak" gerçekten çok iyi bir meziyet, unutamamak ise dert olabilir.

Söylediğin,karşıdakinin anladığı kadardır....

Karşıdaki anlamıyorsa. Bazen insanlar özellikle anlamak isyemiyor sanki, basireti bağlanmış derler ya. Bu hepimiz için geçerli bence, yoksa bizden öncekilerin yaptığı hataları tekrarlamazdık. Yoookkkk, ne kadar uyarılsada o muz kabuğuna illaki basmak gerekiyor herhalde.

[(Gizli Üye)]

Yüz şekline göre analiz konusunda pek tecrübeli olduğum söylenemez ama vucut dili çok önemlidir;onu  biliyorum.Vucut dili yalan söylemez derler ama tiyatro bunun aksini iddia eder.Ben 1998 yılında bir tiyatro oynadım ve kazandım.Olay kısaca şöyle.Yer Bursa Defterdarlığı.Maliyeye özel sınıf memur alıncaktı.Aranan memurlar mali polis ile vergi denetmeni arası bir derece olacaktı.Polis yetkisine haiz anca silah kullanamayacaktı.(Kadro CHP'nin anayasa mahkemsine açtığı dava ile iptal edildi.Alınan memurlar üni mezunu memur statüsü ile diledikleri yere atandılar.350 kişi).Yazılı sınavı kazandım.Bursa da sözlü sınava çağırdılar.Sınava gelen tüm kızlar bir birinden güzel ve bakımlı,erkeklerse kravatlı takım elbiseli.Allahın arabı bir vatandaş ise çekmiş alıtına kot ,kollar dirseğe kadar sıvanmış,ayakta spor ayakkabı.Dersin sınava değil güreşe gelmiş )))) Çarşıya gidip, elbise alacak vakit yok; bir iki kişiden rica ettim sınav çıkışı kravatını ödünç vermesi için ama nerdeeee.Rakibiz sonuçta.Mülakat odasına girdim.aman Allahım defterdar,vergi dairesi başkanı,daire müdürleri ve iki üst düzey memur.Kurbanlık koyun gibi geçmek vardı ama aldığım tiyatro eğitimi imdadıma yetişti.Geçtim oturdum karşılarına.Mahçup ama kendine güvenen bir tablo çizdim.Bayan daire müdürü söze girdi.
-Sen hiç devlet dairesine girmedin mi? Bu ne böyle tatile mi geldin yoksa maça mı? İnsan kılık kıyafetine özen gösterir. 
Surat bir karış.Atın bu serseriyi bakışı....Ve hayatımın tiyatrosunu oynadım.Başım hafif önde ama gözlerim onlara bakarak.
--Şey evet bunu söylemek istemezdim ama mecbur kaldım.Takım elbisem yok.Dedim.
Başımı katiyen önüme eğmeden ama terbiye sınırlarınıda gözeterek dik durdum.Bana 10 tane soru sordular tabi hepsini tereddütsüz cevapladım.Sordukları sorular hukuk ağırlıklı teknik terimlerdi.Şansıma hepsi arapça kökenli kelimelerdi.

Mülakat bitti dediler.Saygıyla heyeti selamladım ve sakin adımlarla dışarı çıktım.20 gün sonra sonuçlar açıklandı.Kazandım....

[(Gizli Üye)]

Bir tanıdık var. Adam kendini çok güzel ağırlatıyor. Yemeğini, yatağını, gezmesini çok güzel yaptırıyor başka insanlara.
Utanma sıkılma sıffır, sıffır, sıffır, sıffır

 
Kimmiş o abi  Ne kadar güzel rahat adammış bayılırım

Geleceği bilmemek, insanların düşüncelerini okuyamamak, ölüm zamanını bilmemek ve unutabilmek, eksiklik gibi görünse de aslında büyük nimetlerdir.

Büyük söz valla

[(Gizli Üye)]

Kimmiş o abi  Ne kadar güzel rahat adammış bayılırım


Büyük söz valla

Yok Sercan, tanımıyorsun. Tanısan, ACD için hiç iyi olmaz

[(Gizli Üye)]

 Mehmet Ali, süpermiş.

Mimikler tabikide önemli, botoks yaptırmış ve durumlara yüz ifadeleri ile tepki veremeyen birisini düşünsenize.
Siz böyle birisine üzücü bir şey söylüyorsunuz.
O, çok üzüldüm diyor ancak yüzde hiç ifade yok, hatta hafif Joker pozu.

En basitinden burun estetiği olan bir insanın bile burnunun yanında bir çok şeyi de değişiyor bence.

[(Gizli Üye)]

En basitinden burun estetiği olan bir insanın bile burnunun yanında bir çok şeyi de değişiyor bence.

+1
Sanki hiç tanımamış gibi hissediyordum.

[(Gizli Üye)]

+1
Sanki hiç tanımamış gibi hissediyordum.

Öyle olunca, o kişiyi bir an tanımayıp, tanışmak istediğini söylediğinde amma bozulur herhalde.

 Açıkçası bir çok duyguyu insanın yüz ifadesi dışarıya vuruyor zaten ve bizler bunları bilerek ya da bilmeyerek okuyoruz da. İletişimde sözlerden çok daha fazla dikkate alındığı araştırmalar ile kanıtlanmış bir duurm. Mehmet Ali'nin de söylediği gibi Oyunculuk zaten bu hisleri hissetmeden o duruma bürünebilmek değil midir?

[(Gizli Üye)]

Yüz ifadeleri gerçekten çok belirleyici olabiliyor.
Örnek;

[(Gizli Üye)]

Yüz şekline göre analiz konusunda pek tecrübeli olduğum söylenemez ama vucut dili çok önemlidir;onu  biliyorum.Vucut dili yalan söylemez derler ama tiyatro bunun aksini iddia eder.Ben 1998 yılında bir tiyatro oynadım ve kazandım.Olay kısaca şöyle.Yer Bursa Defterdarlığı.Maliyeye özel sınıf memur alıncaktı.Aranan memurlar mali polis ile vergi denetmeni arası bir derece olacaktı.Polis yetkisine haiz anca silah kullanamayacaktı.(Kadro CHP'nin anayasa mahkemsine açtığı dava ile iptal edildi.Alınan memurlar üni mezunu memur statüsü ile diledikleri yere atandılar.350 kişi).Yazılı sınavı kazandım.Bursa da sözlü sınava çağırdılar.Sınava gelen tüm kızlar bir birinden güzel ve bakımlı,erkeklerse kravatlı takım elbiseli.Allahın arabı bir vatandaş ise çekmiş alıtına kot ,kollar dirseğe kadar sıvanmış,ayakta spor ayakkabı.Dersin sınava değil güreşe gelmiş )))) Çarşıya gidip, elbise alacak vakit yok; bir iki kişiden rica ettim sınav çıkışı kravatını ödünç vermesi için ama nerdeeee.Rakibiz sonuçta.Mülakat odasına girdim.aman Allahım defterdar,vergi dairesi başkanı,daire müdürleri ve iki üst düzey memur.Kurbanlık koyun gibi geçmek vardı ama aldığım tiyatro eğitimi imdadıma yetişti.Geçtim oturdum karşılarına.Mahçup ama kendine güvenen bir tablo çizdim.Bayan daire müdürü söze girdi.
-Sen hiç devlet dairesine girmedin mi? Bu ne böyle tatile mi geldin yoksa maça mı? İnsan kılık kıyafetine özen gösterir. 
Surat bir karış.Atın bu serseriyi bakışı....Ve hayatımın tiyatrosunu oynadım.Başım hafif önde ama gözlerim onlara bakarak.
--Şey evet bunu söylemek istemezdim ama mecbur kaldım.Takım elbisem yok.Dedim.
Başımı katiyen önüme eğmeden ama terbiye sınırlarınıda gözeterek dik durdum.Bana 10 tane soru sordular tabi hepsini tereddütsüz cevapladım.Sordukları sorular hukuk ağırlıklı teknik terimlerdi.Şansıma hepsi arapça kökenli kelimelerdi.

Mülakat bitti dediler.Saygıyla heyeti selamladım ve sakin adımlarla dışarı çıktım.20 gün sonra sonuçlar açıklandı.Kazandım....

abi sen kişilik analizi işini çözmüşsün