Orçun, direk anlatım ya da dolaylı anlatım kullanılabilir bir durumu aktarırken.
Boykot bence önemlidir. Çünkü o firmalar kendi ülkelerinde bir güç sahibidir ve çıkarları doğrultusunda hedef ülkede kamu oyu yaratmak adına işlevselliği vardır. Bunu kendi tarihimizde bazı otomotiv firmalarında gördük. Diğer yandan bence de asıl sorumluluk siyadilerdedir. Vatandaşlar da elinden geldiğince rasyonel çözümler üretmelidir ve daha önemlisi bu çözümler kollektif olarak uygulanmalıdır.
Burada asla sorun Fransız vatandaşları ile değildir. Fransadaki bazı geri kalmış ve çıkarcı zihniyetledir.
Ayrıca tarihcilerimiz çok daha geniş kapsamlı ve görünür çalışmalar yapmalıdır. Kürsüde ders vermek yeterli değildir.
Not:1915 'lerde de birileri bu ülke topraklarını işgal etmiş ve kendi çıkarları için türlü entrikalar ile halkı birbirine düşürmüştür. Değişen bir şey yok.
bu fransızlar var yaa o kadar düşmanlardır ki bize zaten gündemden de belli oluyor neyse daha fazla devam etmeyeyim yoksa basıcam küfürü
Fransa batacak zaten kaşınıyor.Bence fazla abartılıyor abarttıkçada konu büyüyormuş gibi oluyor ama fosss 1 ay sonra kimse hatırlamaz bile...
"Medeniyet dediğin, tek dişi kalmış canavar.”
Ne kadar da güzel anlatmış.
fransaya fransız kalmayın arkadaşlar...
Mehmet, yazında belirttiklerini çok iyi anlıyorum ama izninle sildim. Haklıyken haksız duruma düşmemek adına. Zaten arkadaşlarımız bilinçli ve bu sırada firmalar ile ilgili araştırma yapacaklardır.
Sanırım bazı mecralarda Türkiye Fransa'nın yerini alıyor ve bundan çok rahatsız oldular.
İnşallah kendi otomobilimizi üretir ve Fransa'ya da satarız.
Mehmet, yazında belirttiklerini çok iyi anlıyorum ama izninle sildim. Haklıyken haksız duruma düşmemek adına. Zaten arkadaşlarımız bilinçli ve bu sırada firmalar ile ilgili araştırma yapacaklardır.
Sanırım bazı mecralarda Türkiye Fransa'nın yerini alıyor ve bundan çok rahatsız oldular.
İnşallah kendi otomobilimizi üretir ve Fransa'ya da satarız.
sorun yok
açıklama için sağol, ayrıca forumda bu konuyu ilk gördüğümde senin megane aklıma geldi, sendende almanya daki vatandaşımız gibi aracını
parçalamanı bekliyoruz
( megane 2 yi parçalamış adam balyozla)
Yıllardır ''kapitülasyon'' olarak yanlış bildiğim sözcüğün doğrusunun ''manipülasyon'' olduğunu belirttiğiniz için teşekkür ederim Hakkı Bey.
Kanuni'nin amacı Avrupa'yı manipüle etmek değil miydi Aybars Bey
Mehmet, yazında belirttiklerini çok iyi anlıyorum ama izninle sildim. Haklıyken haksız duruma düşmemek adına. Zaten arkadaşlarımız bilinçli ve bu sırada firmalar ile ilgili araştırma yapacaklardır.
Sanırım bazı mecralarda Türkiye Fransa'nın yerini alıyor ve bundan çok rahatsız oldular.
İnşallah kendi otomobilimizi üretir ve Fransa'ya da satarız.
ya da fransız arabalarını almayız değil mi abi
inşallah
Üniversitede ki ev arkadaşımın annesi fransız ve dolayısıyla yazları arkadaşımın dayıları türkiye ye geliyorlardı. Ve arkadaşım yıllardır ülkemize başkentlik yapmış güzel istanbulumuza istanbul demeyi öğretememişti. Adamlar hala istanbulu konstantinapolis şeklinde telaffuz etmekten geri kalmıyorlar.
Yani bu iş sadece 1915 olayları ile ilgili değil arkadaşlar emin olun 558 yıl öncesine dayanıyor. Yani 1453 İstanbulun fethinin öfkesi hala geçmedi inanın buna.
Bırakın onu kurtuluş savaşında hasta adam diye niteledikleri bir ulustan yedikleri tokadın acısı hala ciğerlerinde ve bu hiç geçmeyecek.
Sarper Bey, Osmanlı yazışmalarında Kostantiniyye ismi neredeyse Cumhuriyet dönemine kadar kullanılmıştır. Başta Rumlar olmak üzere ülkemizde yaşayan levantenler için İstanbul her zaman Konstantinapolis olmuştur. Bunu kültürel bir olgu olarak görüp yadırgamamak daha doğru olacaktır bana göre. İstanbul'un tapusu bizde olduğu sürece gocunmamız için hiç bir neden yok
E sanırım almamak daha iyi olabilir ama ne, ne kadar Fransız o da tartışılır. Ed2 ' nin ne olduğunu araştırırsanız ya da daha önce Hakkı yöneticimizin söylediği gibi bazı modellerin üretim yerini, sükutu hayale uğrayabilirsiniz.
İçtiğimiz Fransız şarabını da geri şişeye doldurup, iade etmemiz pek kolay olmaz.
Gerçekçi ve etkili tepkiler şart bence.
1972...
Fransada ilk soykırım anıtı dikildi. Paris Büyükelçimiz Hasan Esat Işık, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Sonra bakıldı ki, Fransa jömanfu diyor, Eyfelden aşşa Kasımpaşa bi nevi... Türkiye çark etti, Bizim Dışişleri Bakanı, Fransa Dışişleri Bakanını aradı, büyükelçi göndermek istiyoruz dedi, Fransa Dışişleri Bakanı keyfiniz bilir, nasıl isterseniz dedi. Bizim Dışişleri Bakanının keyfi yerine geldi, anıt meselesini açtı, vatandaşlarımızı rahatsız ediyor, önüne bi ağaç dikelim de görülmesin, ne dersiniz dedi. Fransız Dışişleri Bakanı ne cevap verdi biliyor musunuz? O işe ben bakmıyorum, bizim Orman Bakanıyla görüşün dedi!
*
2001...
Fransa, soykırımı tanıdı. Paris Büyükelçimiz Sönmez Köksal, ilk THY uçağıyla geri çekildi, adiyö filan denildi, elveda yani... Sonra bakıldı ki, adamlar bizi sallamadığı gibi, arkamızdan el bile sallamıyor, anında u dönüşü yapıldı, büyükelçimiz tıpış tıpış geri gönderildi.
*
2006...
Fransa, soykırım yok diyeni hapse tıkan yasayı geçirmeye çalıştı. Paris Büyükelçimiz Osman Korutürk, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Yumurta kapıya gelene kadar
kılını kıpırdatmayan Türkiye, baktı ki, yumurta rafa kaldırıldı... Büyükelçimiz rafadan olarak geri gönderildi.
*
2006...
Kanada, soykırımı tanımakla kalmadı, devlet okullarında müfredata koydu. Ottawa Büyükelçimiz Aydemir Erman, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Sonra
bakıldı ki, koyduklarını çıkarmıyorlar, bari biz çıkardığımızı koyalım denildi, büyükelçimiz geri gönderildi.
*
2007...
ABD Temsilciler Meclisi, soykırımı tanıdı. Washington Büyükelçimiz Nabi Şensoy, ilk THY uçağıyla geri çekildi.
Ankarada yakıt ikmali yapıldı.
İlk THY uçağıyla geri gönderildi.
*
(İlk tanıyan ülke, teee Uruguay...
Angusları teee oradan alıyoruz.)
*
(Arjantin, iki-üç değil, yedi defa tanıdı... Bizi insan kasabı ilan eden Arjantinin devlet başkanı, geçenlerde Türkiyeye geldi, Çankayada onur konuğu olarak ağırlandı, Dışişleri Bakanım az önce
imzayı attı, Türkiyeye 80 milyon dolarlık sığır göndereceğiz dedi.)
*
2009...
Kanadada soykırımı anma gecesi yapıldı, Kanada Hükümeti resmen katıldı. Ottawa Büyükelçimiz Rafet Akgünay, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Sonra bakıldı ki, en azından daha bi sene anma gecesi yok, öbür seneye kadar zaten bizim ahali çoktan unutur, büyükelçimiz geri gönderildi.
*
2010...
İsveç, soykırımı tanıdı. Stockholm Büyükelçimiz Zergun Korutürk, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Sonra düşünüldü ki... Kardeşim biz daha önce soyadı Korutürk olan öbür büyükelçiyi geri çekip, gerisingeri göndermedik mi? Gönderdik... E madem öyle, bu Korutürkü niye göndermeyelim ki? Ha yaşa be denildi... Bu büyükelçi Korutürk de gerisingeri gönderildi.
*
2010...
ABD Temsilciler Meclisi, soykırımı bi daha tanıdı. Washington Büyükelçimiz Namık Tan, ilk THY uçağıyla geri çekildi.
Ankarada yakıt ikmali yapıldı.
İlk THY uçağıyla geri gönderildi.
*
2011...
Fransa, soykırımı tanımakla kalmadı, soykırım yok diyeni hapse tıkan yasayı kabul etti. Paris Büyükelçimiz Tahsin Burcuoğlu, tahminim ilk THY uçağıyla... Boykot içinde durum aynı yazıkkkkk....
Sarper Bey, Osmanlı yazışmalarında Kostantiniyye ismi neredeyse Cumhuriyet dönemine kadar kullanılmıştır. Başta Rumlar olmak üzere ülkemizde yaşayan levantenler için İstanbul her zaman Konstantinapolis olmuştur. Bunu kültürel bir olgu olarak görüp yadırgamamak daha doğru olacaktır bana göre. İstanbul'un tapusu bizde olduğu sürece gocunmamız için hiç bir neden yok
yapma hocam, ne kültürel değeri yahu, böyle diye diye bu hale geldik. tabi şöyle düşünmek lazım bir cumhurbaşkanı topraklarımızda gözü olan
ve bunu açık açık söyleyen bir devlete maç izlemeye giderse cemaattende fazla birşey beklememek lazım
bkz. imam gazlarsa, cemaat yanlar
yapma hocam, ne kültürel değeri yahu, böyle diye diye bu hale geldik. tabi şöyle düşünmek lazım bir cumhurbaşkanı topraklarımızda gözü olan
ve bunu açık açık söyleyen bir devlete maç izlemeye giderse cemaattende fazla birşey beklememek lazım
bkz. imam gazlarsa, cemaat yanlar
Bundan önce uygulanan politika daha mı iyiydi?