0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Fatih kaksi momçe, kakvo pravis , ti kade jivoy ? asam Martin , Kırcaali
dobre sım a ti
atıyorum fransızsın burdasın ve fransız arkadaşlarınla türkiyede konuşurken hiç fransızca konuşmazmıydın?
Yukarıda ki yorumları okumamışım...Soru :1- BG göçmenleri ya da orada yaşayanlar vs. neden Türkçe konuşmazlar anlamam. Bunu birisi izah edebilirmi?2- Yeri geldiği zaman hepsi millliyetçi oluyorlar, hepsi Atatürk'çü, ama Türk olmayan gavur dilini konuşunca da ayrı bir gurulanıyorlar. Mantalitesi nedir bunun?3- Sizlere bizlere zulüm eden BG değil mi? Adınızı, dilinizi, dininizi baskı yaparak değiştirmeye çalışan, hatta yaşadığınız asırlık toprakların ismini BG'ca değiştiren veya değiştirmeye çalışan olnlar değil mi? 4- Öyleyse neden hala bazı göçmenler BG'ca konuşmayı bir marifet addediyor? Yoksa Bulgar'lar 80'li yılların ortalarından bugüne kadar sürdürdükleri misyonda başarılı mı oldular?Not: Anne tarafım eski şumlu göçmeni, baba tarafım selanik, nişanlım'da 89 göçmenidir. Beni yalnış anlamayınız lütfen. Sadece merak ediyorum, soruların hepsi size atfen yazılmış değildir. Etrafımda da görüyorum böylelerini, çatışma çıkarma derdinde değilim..
Ümit, konunun dışına çıkmışız ama konuyu bağlamak adına ben son bir ekleme yapayım. Üniversite eğitimim (1994-1998) sırasında kaldığım yurtta, yan odada Bulgar göçmeni bir abimiz vardı. 1989 göçmeniydi ve ailesi Bursa'daydı yanlış hatırlamıyorsam. O yıllarda Bulgaristan'ın ve genelde Doğu Bloku'nun durumu çok kötüydü. 20 yaşına kadar tüm eğitimini Bulgaristan'da alan bu arkadaşımız ile sık sık sohbet eder, Bulgaristan ile ilgili sayısız soru sorardık kendisine. Çektikleri tüm sıkıntılara rağmen, kesinlikle Bulgaristan'a laf söyletmez, ekonomik yönden sıkıntıda olsa bile Bulgaristan'daki sistemin (eğitim, sağlık, ordu, vs...) ne kadar mükemmel olduğunu anlatırdı. Bazı noktalar kafama yatmasa da zevkle dinlerdik kendisini. Bulgar göçmeni başka arkadaşlar da tanıdım zamanla, zaten Bursalı pek çok arkadaşım vardı ve kafama yatmayan bütün noktalar diğer arkadaşlarım tarafından da teyit edildi. Kısaca özetlemem gerekirse, Bulgar göçmeni tüm arkadaşlarım (özellikle orada eğitim alanlar) Bulgaristan'dan geldikleri için gurur duyarlar, Bulgaristan'a kesinlikle toz kondurmazlar ve de Doğu Bloku ülkelerinin gelecekte mutlaka toparlanacaklarına ve çok hızlı bir şekilde gelişeceklerine inanırlar idi. Senin böbürlenme olarak algıladığın bu durumu, bu gururun ifadesi ve de kendi iradeleri dışında gelişen şartlar dolayısıyla yurtlarını terk etmek zorunda kalan insanların aidiyet ihtiyaçlarının bir sonucu olarak algılamak ve de kesinlikle yadırgamamak gerek.