Çok basit, Cumhuriyet tarihini 1923-1938 ve 1938-Bugün olarak ikiye ayırınca herşey açığa çıkıyor.

Uzun zamandır branşlaşmaya çalışan (ki bu gelişen ülkelerin hepsi belli noktalarda branşlaşmış, belli firmaları lokomotif olmuştur.) Türk firmaları (gerçek üretici durumdaki) en çok kendi içimizde sekteye uğratılıyor.
Diğer taraftan Kore, Tayvan, Japonya ve Çin gibi ülkeler gelişmiş ülkelerin pazarlarına zamanında iyi adapte oldular ve oraların ihtiyaçlarını giderirken kendileride kalkındı. İsrail ise zaten Endüstri devriminin içinde idi (devlet olarak değil ancak kişiler, bilim adamları ve şirketler olarak) . Hindistan da Rusya gibi kimi yönlerden zengin olmasına rağmen ve bir çok pazarada girmiş olmasına rağmen Hindistan vatandaşları için çok güzel söylemek pek mümkün değil. Rusya'nın keza madenleri (bizde bu konuda iyi durumda olmamıza rağmen

; Bakınız yazının en başı

) onlar için önemli bir kaynaktır. Ancak Çin ve Rusya ekonomik olarak büyük olmalarına rağmen hayat standartları ve Kişi Başı Milli Gelir yönünden çok kötü durumdadırlar. Ayrıca Çin'i yakın gelecekte çok da güzel günlerin beklediğini düşünmüyorum.
Kısacası ve malesef seninle aynı düşünceleri paylaşıyorum Ahmet, keybeden bizleriz.
Durum aslında iyi bir başlık altında ve veriler kullanarak etraflıca analiz edilebilir. Sadece görmek istediklerimiz değil, gerçekleri görmemiz yeterli.