Konu: Amerika'da neden Fransız otomobilleri yok ?

[(Gizli Üye)]

Merhaba,
Hep dikkatimi çeken bir olay olmuştur Amerika pazarında neden alman,İtalyan grupları bulunurken Fransız grupları bulunmuyor.
Kimisi yatırım maliyeti kimisi ise motor hacmine bağlamakta.
İtalyan grubu ve özellikle kendi ülkesinde bile kendi markaları tutulmayıp en çok Japon ve Kore grubunun tutulması.

[(Gizli Üye)]

Merhaba,
Hep dikkatimi çeken bir olay olmuştur Amerika pazarında neden alman,İtalyan grupları bulunurken Fransız grupları bulunmuyor.
Kimisi yatırım maliyeti kimisi ise motor hacmine bağlamakta.
İtalyan grubu ve özellikle kendi ülkesinde bile kendi markaları tutulmayıp en çok Japon ve Kore grubunun tutulması.

Kuzenim Amerika'da, eniştem Arabistan'da  yaşıyor. İkisi de Amerika ve Arabistan'da en çok Lexus, Land Crauiser, Camry, İnfiniti, Acura gibi Japon araçların çok tutulduğunu söylüyor. Amerikalılar ve Araplar konforlarına ve güvenliklerine çok düşkün oluyormuş.   Kronik sorunları olan Fransız arabalarını tercih etmezler gibi geliyor bana.

[(Gizli Üye)]

ABD'liler yüksek hacimli ve büyük araçlar seviyorlar. Aşırı büyük SUV'lar ve pickuplar özellikle. Orada Rav4 bile küçük araba gözüyle bakılıyor. Malum benzinin litresi 1 dolar civarında olunca acımıyorlar da aracın yakıt tüketimine.
Hal böyle olunca Fransızlar ABD'de tutunamadı.

Fransa ise çok milliyetçidir. Kendi ürünlerini satın alırlar. Bu tutulma olayı çok büyük ağırlık değil ülkemizdeki gibi. Corolla, Megane, Civic nasıl birbirine yakın oralarda da öyle.

[(Gizli Üye)]

Renault, Nissan ı satın alarak Amerikaya girdi zaten,
Neden baska birseyle daha girmeye ugrassin ki?

[(Gizli Üye)]

Amerika’da mesafeler uzun ve benzin ucuz, ayrıca Amerika’da sigorta bunun yanında tamir ücretleri pahalı işçilik anlamında bu sebepten ötürü ağırlıklı Japon markaları daha çok tercih ediyorlar aynı zamanda eskisi kadar olmasada büyük hacimli motorları.

[(Gizli Üye)]

Toyota'nın 27 modeli varken neden Türkiye'de ve Avrupa'da sadece 2-3 modeli satıyor sadece sorusunun cevabı ile aynı.

Japon otomobil üreticilerinin en büyük pazarı petrol ülkeleri (ABD, Avustralya, Kanada, Körfez ülkeleri), petrol ucuz olunca orası için ürettiği modeller Avrupa veya Türkiye'de satılmıyor. Corollaya mahkumuz.

Avrupa ülkelerinin en büyük ithalat kalemi petrol olduğu için çevrecilik duyarı adı altında mümkün olduğunca en az yakacak motorlu araç üretmeyi teşvik ediyor. Avrupa pazarı için bu mantıkla üretilen araçlar da ABD'de veya diğer petrol ülkelerinde kendine pazar bulamıyor.

[(Gizli Üye)]

Bu konuda kendi fikrimi yazmaktansa internette yüzlercesinin arasından Kanada'da yaşayan fransız bir tamircinin söyledikleri en objektif olanı gibi göründüğünden paylaşmak istedim..
 
Öncelikle abd'de ve kanada'da 1974'lerden beri resmi bayi ve servis ağı kaldırılmış.

"Ben eski bir Fransızım ve 44 yıldan fazla bir süredir Kanada'da yaşıyorum. Fransa'da ve Kanada'da araba tamircisi olarak çalışıyordum. Sık sık parça bulmak için usa'ya hurda araç almaya gider gelirdim.

Kaliteli Japon ve ucuz konforlu abd arabalarının yanında fransızlar rüküş gösterişli, bir kaç mazoşist veya nostaljik dışında artık kimse bu araçları istemiyor.

Kötü kalite, hiç güvenilirlik yok, kötü servis, kötü garantiler, çabuk paslanma, bakımı ve / veya onarımı çok karmaşık, kendiniz bakım yapamıyorsunuz, pahalı, yerel pazar ihtiyaçları için uygun değil…. Sorunlarla boğuşmaya aşık değilseniz lütfen uzak durun."

[(Gizli Üye)]

Her ulus kendine ekonomik milliyetçi,özellikle Usa 'da yollar uzun,geniş ,insanlar iri yarı,petrol ucuz,kendi markalarının tamircisi ve yedek parçası en kısa sürede ellerine ulaşıyor,sadece Fransız değil tüm yabancı markalar için yedek parça ve onarım işleri sorunlu,Japonlar özellikle güney kore hyundai ile usa da tutunmak için ucuza temin şartlarını oluşturdu garanti süresini 5 yıla çıkardı,Fransızlar şimdi psa ile gm aldılar,renault fiat chrysler ile ortak yeni bir birliktelik kurmaya çalıştı adını hatırlayamadım s ile başlayan bir şirket ancak görüşmelerin kesildiği söyleniyor,öte yandan amerikalılar sert ve acımasız araba kullanıyorlar,nazik fransız arabalarını ne yapsınlar? 3-5 farklı olmak isteyen belki tercih eder ama taşrada yaşayan Amerikalı yedek parça ile mi usta ile mi uğraşacak.Buna karşılık Fransızlarda yabancı araç kullanmaz.

[(Gizli Üye)]

 Bir çok farklı noktadan bakmak iyi olur.

Bu işte AE92 ve AE101'i bir yana yazmakta fayda var. ABD'de önemli etki yapmış yabancı otomobillerdir bunlar.

Eskiden Türkiye'de çok sayıda Amerikan otomobil vardı ve çok uzun yıllar kullanıldılar. Şimdi ise hemen hemen yok (gerçek Amerikan ve bir kaç model dışında). Bu, Amerikan araçlarındaki değişimden mi kaynaklanıyor, iç piyasadan mı!? Cevapları herkes biliyor zaten.
1990'larda Mazda Türkiye'de oldukça yüksek satış rakamlarına ulaşmıştır, şimdi ise nadir araçlar kategorisinde. Değişim Mazda'dan mı kaynaklı, iç piyasadan mı!? Bunun da cevabı benzer. Örneğin, Mazda 3'ün bile Kanada vb. ülkelerde 2.500 cc motorları lüks sayılmıyor, kimi ülkelerde ise 1.601 cc lüks.
Ülkelere göre kıyaslandığında her markanın avantajları ve dezavantajları mevcut. Bir Citroen DS (60'lardan) hala özel bir araç, hem görünüşü, hem teknolojisi ile. CV2'de tüketici odaklı yapısı, bakım periyotları ile önemli bir araçtı. 80'lerde 3 litre atmosferiklere karşı 1.5 aşırı beslemeli F1 araçlarının nasıl başarı sağladığını da dönemi bilenler hatırlar.
Dünya eskisinden daha global, ülkemizde üretilen bir çok marka, model araç direk yurt dışındaki yollarda ulaşım sağlamakta. Bir Avrupa menşeli araçta Japon üretimi aksam, Japon'da Avrupa aksam görmek artık normal. Ayrıca firmaların da ortaklıkları var artık. Infiniti sadece bir Japon değil artık mesela.
Bir de Camry gibi araçlar var, aynı anda bir çok şeyi verebiliyor. Konfor, güvenilirlik, ekonomiklik. Refah seviyesi yüksek ülkelerde makul bir seçim olarak görünüyor böyle araçlar.
Genel olarak bakar isek, sadece otomobil üretimi değil, ülkelerin refah seviyesi, insanların beklentileri, standartlar (bunları da kim, nasıl belirliyor ayrı bir konu), politikalar gibi etmenlere de bağlı olarak şekilleniyor piyasalar.

[(Gizli Üye)]

Aslında bu konunun altında toplumsal tarihi olayların etkisi de yüksek ancak bence asıl etken iki farklı kültürün "otomobil" kavramına bakış açısı farklılıkları ve bu farklılıkları yumuşatamamış olmasından kaynaklanıyor, işe global olarak bakılırsa A.B.D'de Fransız arabası kullanılması yada kullanılmamasının hiç bir önemi yok.