Konu: Taksiler

[(Gizli Üye)]

Arkadaşlarım detaylı olarak örneklemişler. Maalesef her meslek grubunda olduğu gibi taksici ve dolmuşçu esnasında da çeşit çeşit insan var. Ankara'da AŞTİ şoförleri hep çakal tayfasından olmuştur. İçlerinde düzgün olanı çok azdır. Bir zamanlar gece geç saatte veya sabah çok erken saatte gelen ve uykulu gözlerle bakanlara çok kazık atarlardı. Bir örnek de benim başıma gelmişti. Sabah 5 gibi Ankara'ya indim. Eski terminalden taksiye bindim. Eve geldim. Taksimetre 13-15 tl gibi bir şey yazdı. Taksiciye o zamanın 50 tl'sini verdim. Bir anda el çabukluğu ile rengi aynı olan 5 Tl ile değiştirdi. Bana "5 lira verdin. Üzerini ver." dedi. Ben de "Kardeşim cüzdanımda bir tek 50 Tl vardı sana nasıl 5 tl vermiş olabilirim." deyince "pardon karıştırmışım." diyerek paranın üstünü vermek zorunda kaldı. Daha sonra buna benzer bir çok kişiyi kazıkladıklarını duymuştum. Şimdi ne yapıyorlar bilmiyorum. Bu tecrübe ile Atatürk Havalimanındaki taksici haberinin doğru olduğunu düşündüm.
Bu arada bir de yabancı örnek vereyim. Singapur'da taksiler yolda duramaz, yolcu bekleyemez, yol kenarında el kaldıran yolcuyu alamaz. Yasaktır ve sivil giyimli polis anında yakalar ve sağlam cezalar yazar. Her taksi şirketinin ayrı bir durağı (otobüs durağı benzeri) vardır. O durağa gider, sıraya girer beklersin. Otobüs fiyatı ile taksi ücreti arasında çok fark yoktur. Durakların üzerinde tel no vardır. Telefon eder ismini verirsin ve taksi durağa gelince sırada başkaları da olsa senin ismini söyler ve sadece seni alır. Taksilerin içinde pos cihazı vardır ve sen istemeden fiş verir. Bütün taksiler çok kaliteli ve konforludur. Şoförler adeta turist rehberi gibi bilgi verebilir. Bentley marka deri koltuklu bir taksiye binmişliğim var. Hele bir taksi şoförü "Türkiye'den geldim" deyince direk "Muhteşem Süleyman" deyivermişti.

[(Gizli Üye)]

Yalniz Norvec'te insanlar kurallara, dolayisi ile kul hakkina cok daha duyarli. Burada da duyarli insanlar var, amcak bu zaten olmasi gereken. Olmamasi gerekeni yapanlarin afise edilmesi ve onlenmesi gerekli. Kurala uymayan, uyanikliligi! ile ovenmemeli, bu utanc verici bir sey.
Su konuda katiliyorum, haber sunus sekli cok daha ozenli olmali, mumkun mertebe de yorumdan uzak olmali.
Taksi'de degerli esyasini unutup, sonra taksicinin esya sahibine ulastirdigi olaylar da var. Bu arada taksi isin sadece bir parcasi, baska sektor vs ler de cok farkli degil.

[(Gizli Üye)]

...Egitim ve Adalet zayif gorunuyor.

Sadece zayıf demek büyük iyimserlik bence.

Simdi hakli iken haksiz duruma dusmeyelim...

"Haklı iken haksız duruma düşmeyelim" derken, benim dediğimi de düşünerek ne demek istediğinizi açıkçası anlayamadım. Ancak;
- Memleketimizde adalet duygusunun ciddi olarak zedelendiğini düşünüyorum.
- Eğitim sisteminin ortalama 2-3 senede bir değiştiği ortamda da insanların iyiye yönlendirilemediğini düşünüyorum ben.

[(Gizli Üye)]

Elbette hayatımızın her alanında iyi niyeti suistimal, fırsattan istifade niyeti güden insanlar vardır. Mesela patlamanın olduğu gün, havalimanı çevresindeki bazı otellerin oda fiyatlarını iki misline çıkardıklarını biliyorum. Kıyı bölgelerinde 50 TL'lik can yeleklerinin, Suriyeli mültecilere 100 dolardan satıldığını da biliyorum.

Ama bunların hepsi birer sonuçtur nihayetinde.
Benim asıl cevabını bulmak istediğim soru neden bu şekilde olduğudur.

Burada öncelikle bir kavramın tanımının iyi yapılması gerekiyor : Vicdan.

Vicdan, yaygın olarak bilinenin aksine, merhamet duygusu demek değildir.
Vicdan, insanın kendi değer yargıları çerçevesinde, doğruyu ve yanlışı, iyiyi ve kötüyü ayırt edebilme yeteneğidir.
İnsanın içindeki terazidir kısaca. Olaylar vicdan terazisinde tartılır ve eyleme geçilir.
Akıl ile paralel çalışır.
İşte sıkıntı da burada; vicdanın referans olarak aldığı değerler yargısı ne kadar legal ise, vicdan terazisi de o denli hassaslaşır.

Daha önceki iletilerimde de yeri geldiği zaman yazmıştım, tekrar yazıyorum : Türk toplumunun tüm kimyasını bozan en önemli unsur köyden kente göçtür.
Köyden kente göç eden anadolu insanı, büyük şehirlerde gettolarda, gecekondu mahallerinde yaşam mücadelesi verirken, kent insanına yabancılaştı.
Yoksulluk, eğitimsizlik, küçük yaşlarda çalışmaya başlamak, dışlanmışlık, kötü yaşam koşulları insanlara öfke-nefret duygusu aşıladı. hayatta kalmak tek amaç haline geldi ve bu uğurda her türlü yolu kendilerine hak gören bir kitle ortaya çıktı. İçinde bulundukları durumdan, başka insanların sırtına basarak kurtulmaya çalıştılar. Tüm bunlar olurken, misafirperverlik, dürüstlük, hakkaniyet...vs  gibi anadolu insanına mal ettiğimiz kültür ve ahlak, bir başka deyişle değerler yargısı, kent hayatına entegre olmak ve ayakta kalabilmek uğruna maalesef büyük yara aldı.

Bu konuyla ilgili çok geniş bilgi için, Oğuz Işık ve  M. Melih Pınarcıoğlu'nun Nöbetleşe Yoksulluk adlı kitabını şiddetle tavsiye ederim. Birçok sorunun cevabını burada bulabileceğinize eminim.

Nasıl düzelir sorusu daha da zor ve karmaşık. Ama şimdi başlasak 2 nesil feda edilmesi gerekir diye düşünüyorum.

[(Gizli Üye)]

"Haklı iken haksız duruma düşmeyelim" derken, benim dediğimi de düşünerek ne demek istediğinizi açıkçası anlayamadım. Ancak;
- Memleketimizde adalet duygusunun ciddi olarak zedelendiğini düşünüyorum.
- Eğitim sisteminin ortalama 2-3 senede bir değiştiği ortamda da insanların iyiye yönlendirilemediğini düşünüyorum ben.

Adalet mi? Benim bildiğim adalet ünlü bir yazarımızın ismi. Başka adalet yok.

[(Gizli Üye)]

"Haklı iken haksız duruma düşmeyelim" derken, benim dediğimi de düşünerek ne demek istediğinizi açıkçası anlayamadım. Ancak;
- Memleketimizde adalet duygusunun ciddi olarak zedelendiğini düşünüyorum.
- Eğitim sisteminin ortalama 2-3 senede bir değiştiği ortamda da insanların iyiye yönlendirilemediğini düşünüyorum ben.

Adalet aksak hale geldiginde, hakli icin cok zor isleyen adalet, hak yiyen icin koruyucu kalkan olabiliyor. Daha acik ornekler var ama dedigim gibi, is oyle bir hal aldi ki...
Yayaya yesil yaninca karsiya gecen arkadasin onunden arac geciyor ve arazin zati muhterem surucusu '' isiga mi guveniyorsun'' diyebiliyorsa, haklinin hakkini nasil ortaya koyabilecegi tartisilir. Gercekten hakki savunan buradaki bizler icin cok dusundurucu.
Gecenlerde, ana yoldan sagdaki yola girecegim ve sapak keskin. Sag seritteyim ve arkadan minibus geliyor. Normalden daha once sinyali de verdim uyansin diye. Sonuc; sapaga yaklasirken yavasladim, sellektor ve korna arkada... Simdi boylesine baskasinin hakki nasil anlatirsiniz, ama onun da hakki var ve isine geldiginde eminim cok iyi hatirlar.

Eskiden de goc varmis ama kontrollu, dediginiz gibi bir noktada ip kacmis. Kontrolsuzce yasamak olarak anliyor kimi sehir sakinleri!.

Adalet Agaoglu Hanimefendiyi biliyorum bir tek ben de Seyit abi.

[(Gizli Üye)]

Didim 76 km anlarsın ya

[(Gizli Üye)]

Ankara ankamal de aracın farlarını uzun süre açık unuttuğum için aküm bitmiş.Yanımda park halinde bekleyen taksici abi senin arabaya 30 lira sıkışmış 30 lira atarsan takviye yaparım dedi

[(Gizli Üye)]

Zeki abi hakikaten insanliktam nasibini almamis bir sürü yaratik var

LG-D802TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[(Gizli Üye)]

Ankara ankamal de aracın farlarını uzun süre açık unuttuğum için aküm bitmiş.Yanımda park halinde bekleyen taksici abi senin arabaya 30 lira sıkışmış 30 lira atarsan takviye yaparım dedi

10 taksiciden 6'sı bu düşüncedeler. Yaradan insanlık dağıtırken bunlar kafalarına şemsiye tutuyordular galiba 😡😡😡

[(Gizli Üye)]

 Olayda yaralanan saygıdeğer taksi şoförümüz bugün taburcu olmuş ve kameralar karşısında yaşadığı olayı anlatmış.
 Patlama olmadan hemen önce taksisinin altına yatmış fakat patlamadan o da etkilenmiş, sırtından ve bacağından yaralanmış. O yaralı haliyle etrafında gördüğü 2-3 yaralıyı arabasına taşıyıp kendisiyle birlikte hastaneye sürmüş. Bu insanla diğerlerinin arasındaki fark nedir acaba ?
 Olayı anlatan bombacı teröristi ihbar eden abimiz ise olayları şu şekilde anlatıyor:
 ''O sıcakta üstünde mont ve kapüşon takmış bir insandan nasıl şüphelenilmez abi ya'' diyor. Gördüğüm anda hemen ihbar ettim sonrasında silah sesleri duyuldu zaten diyor.

[(Gizli Üye)]

10 taksiciden 6'sı bu düşüncedeler. Yaradan insanlık dağıtırken bunlar kafalarına şemsiye tutuyordular galiba 😡😡😡

 

[(Gizli Üye)]

İstanbul'da elektrikli araçlar taksi olarak kullanılmaya başlanacak, uzun zamandır burada  söylediğimizin uygulamaya geçmesi olumlu.

[(Gizli Üye)]

her zaman için duraktan taksiye binilmeli,her önüne gelen taksi işi yapıp ,hatta ikiz plaka ile sarı taksi yapılınca güven duygusu ortadan kalkıyor,rant büyük olduğu için sorunlar katlanarak büyüyor,çözüm için taksi plakası serbest bırakılır,bir şahıs en fazla 3 araca sahip olur,sürücüler belediye ve emniyete kayıtlı olur,bulunduğu kent için yol,genel kurallar için eğitim görür sertifikası olur,her sürücünün kimlik no su olur,müşterinin göreceği büyüklükte olur,şikayet anında sonuçlanırsa sorunlar azalır,ama olmaz neden mi ?plaka rantı büyük,serbest olmaz,canı isteyen taksiye çıkar,yevmiye için ,patrona vereceği para denkleşmezse adam ne yapacak? kural dışı iş yapacak!