Electric motor power torque curve diye aratırsanız görsellerde baya bir bilgi çıkıyor.
Bunlardan biri

Elektrikli motorlar torku ilk çalıştıkları andan itibaren kuvvetli bir biçimde verebiliyorlar. Bu nedenle araç ilk kalkışta ve ara hızlanmada ve düşük devirlerde içten yanmalı motorun tork eksikliği elektrikli motor ile kapatılıyor. Fakat gördüğünüz gibi elektrikli motorlar da gücü en fazla %50 devir civarlarında veriyor. Bu da 3000 devir civarına eşdeğer diyebiliriz. Halbuki atmosferik içten yanmalı motorlar maksimum devri 6000 devirde veriyor.
Sözün özü 3000 de maksimum gücünü veren elektrikli motor, 3000 de daha tüm gücünü üretemeyen içten yanmalı motor birlikteyken; devir yükseldikçe içten yanmalı motorun gücü artarken elektrikli motorun gücü azalıyor. Bu nedenle toplam maksimum güç her 2 motorun toplamı kadar olamıyor. Güç eğrisi 3000 lerden sonra o söylenen güç kadar oluyor ve devir arttıkça genelde sabit devam ediyor.

Prius'un dyno sonuçlarına bakarsak, içten yanmalı motorun torku 1000-4000 arasında artış gösteriyor. Fakat elektrikli motorun torku 1500 devir sonrası ciddi şekilde düşüşe geçiyor.
İçten yanmalı motorun gücü 1000 devirden itibaren 5000 küsür devire kadar sürekli artışta. Fakat elektrikli motor en yüksek güce 1000 devirde ulaşıyor ve sonra yavaş yavaş gücü azalmaya başlıyor artan devirle. Bu elektrikli motorun gücünün artan devirle azalması ve içten yanmalı motorun gücünün artması sonucunda toplam güç 1500 devir sonrasında hep aynı kalmakta. Toplam tork ise 2000 devrin hemen altında maksimuma ulaşıp sonrasında azalmaya başlıyor.
Bu durum teslanın elektrikli motorunda da böyle. Fakat dişli oranlarıyla vs oynayarak en çok kullanılan hız aralıklarında torkun sabit ve gücün ise doğrusal bir biçimde artması sağlanmış. Belirli bir hızdan sonra ise güç ve tork ciddi biçimde düşmekte.
