Gönderen Konu: Apartman Hikayeleri  (Okunma sayısı 3110 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 52000
  • Model Yılı: '16
  • 281 kere teşekkür etti
  • 530 kere teşekkür edildi
Apartman Hikayeleri
« : Kasım 19, 2014, 09:04:54 »
Herkes Filorida'nın sahilleri gibi evlerde ya da polenezköy'deki villalarda oturamayabiliyor maalesef. Bu bağlamda ülkemiz genelinde bir çok vatandaş apartmanları tercih etmek durumunda. Peki bu şekilli kutucuklarda nasıl yaşanmalı? Komşular ile ilişkiler nasıl olmalı? Başınıza gelen ilginç olaylar var mı? Fikri olanlar buyursunlar lütfen.

Toyota Club Türkiye

Apartman Hikayeleri
« : Kasım 19, 2014, 09:04:54 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #1 : Kasım 19, 2014, 09:18:36 »
 Apartmanın ilk çıkış mantığı; sanayileşme ile ortaya çıkan işçi ihtiyacı ve onların fabrikalara hızlı transferi için fabrikalara yakın yerlere konumlandırılan lojman dairelere dayanıyor. Aslında insani bir yaşam şekli oluşturmuyorlar bence. İnsanın özgürlük alanına ihtiyacı vardır, toprağa ihtiyacı vardır...
 Açıkçası benden başkasına zarar gelmesin diye bir çok şeye dikkat etmeye çalışırım, diğer yandan hiç bir şey umurunda olmayanları gördükçe  :zombi:
Apartman yaşamı, başkalarına saygı, hakların yanında görevler de getirir ancak bunlardan bir haber olanlar çok. ;)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 52000
  • Model Yılı: '16
  • 281 kere teşekkür etti
  • 530 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #2 : Kasım 19, 2014, 09:22:48 »
Eski Osmanlı mimarisini hatırlamakta fayda var: Oldukça geniş, nefes alan yapılar.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • ゴールドメンバ
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 26000
  • Model Yılı: '22
  • 1214 kere teşekkür etti
  • 2229 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #3 : Kasım 19, 2014, 09:23:48 »
Toplu olarak yaşanmasına rağmen bırakın aynı apartmanı kapı komşusunu tanımayan insanlar. var. Büyük şehirlerde mahkum olunmuş bu yaşamı bien azından iyi ilişkiler kurarak bir nebze olsun yaşanır hale getirmeliyiz. Geçenlerde bir arkadaş tavuklardan ve yumurtadan konu açmıştı herkesin ilgisini çekmişti doğal olarak, özlüyoruz tabi köy yaşamını..
Emniyet kemeri sizi sevdiklerinize bağlar.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 52000
  • Model Yılı: '16
  • 281 kere teşekkür etti
  • 530 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #4 : Kasım 19, 2014, 09:25:04 »
Bir de apartmanlara bakalım: Şekilli olarak gözüken ancak genel itibariyle de oldukça şekilsiz kutucuklar.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Trafik medeniyettir, buna uyan medeni kişidir...
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 254 kere teşekkür etti
  • 303 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #5 : Kasım 19, 2014, 09:28:45 »
Almanya'ya ilk defa gittiğimde apartman görmediğime şaşırmıştım, taki Gelsenkirchen şehrinde görene kadar. Kuzenimden duyduğuma göre sorunlu insanları bir arada tutmak ve  sanırım biraz da toplumdan tecrit etmek için böyle bir yöntem izlemişler.  Orda gördüğüm en fakirinin bile evinin toprağı var!

Bizde ise mantık tam tersi durumu biraz iyi olan yada bulup buluşturan hemen daire; mecburen...

Lise bitene kadar bahçeli,müstakil, bahçesinde meyve ağaçları ve sebzeler olan bir evde büyüdüm. Belki de tek sıkıntısı sobaydı ama inanın onun bile keyfi bambaşkaydı. Ev yol seviyende olduğu için üst kat komşularımız çatıdan tavana giren kedilerdi :) Ve bazende toproğa yakın olduğu için fareler :))
 
Ne zaman evlendik daireye tıkıştık müstakil evin kıymetini o zaman anladık. Teşbihte hata olmaz derler kedileri fareleri arar olduk :)
1)  1994 Tempra SX A Beyaz    2) 1997 Mazda 323 Yeşil  3) 2005 Honda Civic Vtec Bej   4) 2011 Toyota Avensis Elegant Extra Beyaz
5)  2005 Honda Jazz Elite Cvt Kırmızı 6)  2011 Honda Civic A/T Elegance Füme
7)  2012 Honda CR-V Executive Beyaz 8) 2011 Kia Picanto Hiper A/T
9)  2012 Honda Jazz Fun Cvt Beyaz  10) 2016 Honda CR-V Executive 1.6 Zf A/T 11) 2017 Civic Eco Elegance

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 52000
  • Model Yılı: '16
  • 281 kere teşekkür etti
  • 530 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #6 : Kasım 19, 2014, 09:29:19 »
Aslında asıl can alıcı noktaya gelelim. Sıradan bir 14 katlı ve her katında 4 daire bulunan ve içerisinde hayatlarını sürdüren belkide yüzlerce insan. Bu kadar dar bir ortamda hareket tarzları, bir başkasını rahatsız etmeme gibi hususlarda ne yapılabilir?

Benim aklıma ilk gelenler: Üst komşunun çocuğunun kardeşi ile saatlerce koşması ve bir diğer engelli otoparkına park eden insanlar.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Trafik medeniyettir, buna uyan medeni kişidir...
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 254 kere teşekkür etti
  • 303 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #7 : Kasım 19, 2014, 09:30:13 »
Toplu olarak yaşanmasına rağmen bırakın aynı apartmanı kapı komşusunu tanımayan insanlar. var. Büyük şehirlerde mahkum olunmuş bu yaşamı bien azından iyi ilişkiler kurarak bir nebze olsun yaşanır hale getirmeliyiz. Geçenlerde bir arkadaş tavuklardan ve yumurtadan konu açmıştı herkesin ilgisini çekmişti doğal olarak, özlüyoruz tabi köy yaşamını..

Benim işyerimdeki tavuklarımdı Aytaç bey...
1)  1994 Tempra SX A Beyaz    2) 1997 Mazda 323 Yeşil  3) 2005 Honda Civic Vtec Bej   4) 2011 Toyota Avensis Elegant Extra Beyaz
5)  2005 Honda Jazz Elite Cvt Kırmızı 6)  2011 Honda Civic A/T Elegance Füme
7)  2012 Honda CR-V Executive Beyaz 8) 2011 Kia Picanto Hiper A/T
9)  2012 Honda Jazz Fun Cvt Beyaz  10) 2016 Honda CR-V Executive 1.6 Zf A/T 11) 2017 Civic Eco Elegance

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • ゴールドメンバ
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 26000
  • Model Yılı: '22
  • 1214 kere teşekkür etti
  • 2229 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #8 : Kasım 19, 2014, 09:34:09 »
Benim işyerimdeki tavuklarımdı Aytaç bey...

 :tamam: Başka paylaşımlarda bekliyoruz..
Emniyet kemeri sizi sevdiklerinize bağlar.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Trafik medeniyettir, buna uyan medeni kişidir...
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 254 kere teşekkür etti
  • 303 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #9 : Kasım 19, 2014, 09:36:25 »
:tamam: Başka paylaşımlarda bekliyoruz..

Tamam inşallah  :)
1)  1994 Tempra SX A Beyaz    2) 1997 Mazda 323 Yeşil  3) 2005 Honda Civic Vtec Bej   4) 2011 Toyota Avensis Elegant Extra Beyaz
5)  2005 Honda Jazz Elite Cvt Kırmızı 6)  2011 Honda Civic A/T Elegance Füme
7)  2012 Honda CR-V Executive Beyaz 8) 2011 Kia Picanto Hiper A/T
9)  2012 Honda Jazz Fun Cvt Beyaz  10) 2016 Honda CR-V Executive 1.6 Zf A/T 11) 2017 Civic Eco Elegance

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 52000
  • Model Yılı: '16
  • 281 kere teşekkür etti
  • 530 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #10 : Kasım 19, 2014, 09:50:12 »
Öncelerde bizim evlerimiz çok daha güzeldi bana göre. Geniş ve içerisinde merdivenleri olan hani şimdiler dubleks tabir edilen, arkasında bahçesi olan, nefes alan ve aslında yaşayan...

Bende çocukluk yıllarımı böyle bahçeli ve güzel bir evde geçirdim. Yasin Beyin belirttiği gibi meyveler vardı ve özellikle kocaman bir asma ve onun gölgesi. :)

Sobalar bence daha sağlıklıydı. Isındığınızda iliklerinize kadar ısınırdınız. Üzerinde kestaneler pişirilir, küzineli olanlarında yemekler ve patatesler pişirilirdi. Nem dengesini ayarlayan içi su dolu güğümler vardı. Üst kattaki komşunun seslerini dinlemezdik. Çok da rahattık. Asmanın yaprağından zeytin yağlı sarma yapılır mevsiminde üzümlerini yerdik. Bahçesindeki ocakta kazanda su ısıtılır çok da güzel oyunlar oynardık.

Sonraları ise apartmanları insanların gözünde lüks ve bir batılılaşma unsuru olarak soktular. Oysaki bunlar batılı toplumların belkide varoş semtlerinin yaşam tarzıydı. Bizim gibi geniş mekanlarda yaşamış insanlara buraları yaşam alanları diyerek tanıttılar.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Auris
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 51000
  • Model Yılı: '08
  • 277 kere teşekkür etti
  • 67 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #11 : Kasım 19, 2014, 09:50:31 »
2010 yılında evin 2 bina yanına home ofis olarak çalışacağım yer tutmuştum ev ile arası 20-30 metreydi,

internet ihtiyacımı yeni başvuru yapmak yerine evdeki modemde yer alan fazla çıkışlardan alarak kullanmak daha mantıklıydı,

ethernet kablosunu çekerken ofis ile ev arasındaki kıl apartman sahibi  "o kabloyu benim apartmanımın önünden geçiremezsin,git başka yerden geçir"  didi..

ilk başta şaştım, sonra densiz biri olduğu için bu hareketi ona çok görmeyerek,kırmadım kendisine söylenmeden tamam dedim,

bıyık altından çok güldüm ondanmıdır nedir anlayamadım,

kabloyu bağlatmamasının nedenini bizede söylemedi, bağlarsan keserim de  dedi, zorluk çıkardı...

telekomda çalışan bir ahbabımıza durumu ilettim,ertesi gün geldi, baktı...

-hııı dedi maytap geçerek,

bu arada yan apartman sahibide geldi,

bizim eşoğlusu adamın yanında bana dönerek "adam haklı kablosunu geçirmeyebilir,kesme hakkıda var" dedi

şaştım resmen,beklemediğim durum olduğundan sanki biri sıcak suyu başımdan aşağı döküyordu,

yan apartman sahibide bu söylemden sonra hava gazı tamdı, 1 değil 3 karpuz alırdı kol altına,

ufak ufak sesini duyuyordum "...bak ben demedim mi, biliyoruzki konuşuyoruz"... vesaire şeklinde

karnıma kıramp ağrıları daha girmeye başlamadan telekomlu ahbabımız tekrar konuşmaya başladı,

dedim tamam gerek yok daha konuşmaya, başvuru ile alacağım interneti,

yok dedi, şunu anlatmam lazım şöyle bir durum var,

-senin kablonu apartman önünden geçirmeyen adamın ev telefonları kablo hattıda senin apartman girişinde bağlı, istersen yazı ver şuan sökebilirim,mecbur sıfırdan küçük santral kurulacak, masrafıda olacak, müracat etsede hemen yapılmaz zaten...

adam da bunu yedi...

tamam kardeşim, büyüklük bende kalsın, geçirsin kabloyu dedi :)))) ne büyüklük ama :)


Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 52000
  • Model Yılı: '16
  • 281 kere teşekkür etti
  • 530 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #12 : Kasım 19, 2014, 09:53:57 »
2010 yılında evin 2 bina yanına home ofis olarak çalışacağım yer tutmuştum ev ile arası 20-30 metreydi,

internet ihtiyacımı yeni başvuru yapmak yerine evdeki modemde yer alan fazla çıkışlardan alarak kullanmak daha mantıklıydı,

ethernet kablosunu çekerken ofis ile ev arasındaki kıl apartman sahibi  "o kabloyu benim apartmanımın önünden geçiremezsin,git başka yerden geçir"  didi....


Çok güzel bir cevap olmuş, harika. :)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #13 : Kasım 19, 2014, 13:13:25 »
 Çok muhterem! insanlar var gerçekten. ;) :)

 Bence ev ekolojik yapıda ve müstakil olmalı, ayrıca kapalı garajı olmalı.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: -
  • 100 kere teşekkür etti
  • 425 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #14 : Kasım 19, 2014, 14:08:05 »
16 senedir apartmanda yasiyorum  onceden herkesi taniyoduk ama insanlar tanisindikca yeni insanlar  geldi ortam degisti insanlar biribirini gorunce selam bile vermiyor ama genel olarak cogu kisiyi taniyorum sitede  siteyide oldukca sık kullanirim bahceli ev gibi 2 .katta oturdugum icin bi hortum bi kablo asagida arabayi yikarim garajda  insanlar kil kil baksada bu isi 2 3 senedir yapiyorum :D  bizim araba garajfa dururken biri yukardan bidey firlatiyor ne oldugu belli degil inip almislar sonra ama baya agir bisey cunku kabut fil oturmus gibiydi yoneticiye gidince piskin piskin kaskon yok mu yaptir dedi  az daha kavga cikiyodu sonra kameralara bakmaya gittik kayitlar yok silinmis veya hic cekmemis babamda cok sinirlenmisti bunlar burda bi ise yaramiyor ozaman deyip  yonetim odasindaki 2 monitoru  eliyle vurup dusurdu  , malesef bende zevk almiyorum boyle apartmanda yasamaktan keske mustakil villa tipi olsa fakat beylikduzunde oyle bi yerin kirasi aylik 5 bin tl satilik fiyatini soylemiyorum bile
E12 COROLLA SİMOTA AİR INTAKE

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 52000
  • Model Yılı: '16
  • 281 kere teşekkür etti
  • 530 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #15 : Kasım 19, 2014, 15:07:13 »
Bir sabah araca doğru yaklaştım, tavanda önce beyaz bir bir leke gördüm ardından daha da yaklaştım o da ne? Bir tükürük ve taze... fazla uzaklaşmış olamazlar dedim yukarıya baktım ama kaçmışlardı. :D Yani kuşların yaptıklarını anlarımda insanların kuş gibi davranmalarına anlam vermek... ;) Öğlen hemen gidip arabayı güzelce yıkatmıştım.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Tıpkı Eski Filmler Gibisin Zamanına Göre İyiydin
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 309280
  • Model Yılı: '93
  • 500 kere teşekkür etti
  • 705 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #16 : Kasım 19, 2014, 16:19:27 »
Apartmandan daire aldık anne baba yaşlı yanlarında kimse yok kaloriferli iyi olur diye üst kattaki komşu televizyonu iyice açar camdan aşağı kül tablasını döker ekmek kırıklarını çırparlar logar tıkandı açtırdık poşet içinde hamsi çocuk bezleri daha bir sürü şey tuvalete atılıyor maalesef kirada hep müstakil bahçeli evlerde oturduk  vişne armut ve elma ağaçları vardı yılda zaten 4 kez anca memlekete gidiyorum ondada köye kaçıyorum bu sene çam elma ve ceviz ağaçları diktim erik ağacı geçen sene meyve vermiş

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 52000
  • Model Yılı: '16
  • 281 kere teşekkür etti
  • 530 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #17 : Kasım 19, 2014, 17:26:48 »
Apartman önü parklardan devam edelim:

Dışarıdan eve ufak bir işim olduğu için araca hemen geri döneceğimden uçlara değil de orta bir yere park ettim. Yukarı çıktım, aşağı indim ve o da ne! Kırmızı yuvarlak farlı sağı solu falçata izi gibi çiziklerle dolu bir corolla. Dibime kadar gelmiş. Eyvah dedim ama iş işten geçmiş. Arka kapıyı öyle bir güzel açmışlarki benim sıfır hata aracın kapısında koca bir göçük. Hemen apartman görevlisi arkadaşı buldum bu kimin aracı dedim cevap yok, yabancı araç. Adamı  bekledim ve vatandaşlar çıktı. Apartman'a güne gelen hanımefendiler kikir kikir çıkıyorlar. Pusuya yattım beklemeye devam ve kırmızı corollanın sahibi kapıyı açtı. Bayandı. Baktım hiç oralı değil gidiyor.

Hanımefendi! (Daha yüksek bir sesle) Hanımefendi! dedim ve hepsi endişe ile bakmaya başladı. -Ne yaptığınızı biliyor musunuz? Dedim. Göçerttikleri yeri gösterdim.

-Ya evet ya, komşunun çocuğu kapıyı sert açtı, farkettim aslında ama kusura bakmayın. Ben sinir katsayısı tavan yapmış bir şekildeyim bu arada. Hayır kadına seslenmesem ne not bırakacak ne herhangi bir özür yazısı, gidiyor. Neyse bari kusura bakmayın cümlesini ağzından alabilmiştim. İlginç olan sanki sıradan birşeymiş gibi davranması ve dönüp arkasını gitmesiydi.

Arabasından belliydi zaten ne canlar yaktığı araba muşmulaya dönmüştü.   :)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Auris
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 51000
  • Model Yılı: '08
  • 277 kere teşekkür etti
  • 67 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #18 : Kasım 19, 2014, 17:54:15 »
Bir sabah araca doğru yaklaştım, tavanda önce beyaz bir bir leke gördüm ardından daha da yaklaştım o da ne? Bir tükürük ve taze... fazla uzaklaşmış olamazlar dedim yukarıya baktım ama kaçmışlardı. :D Yani kuşların yaptıklarını anlarımda insanların kuş gibi davranmalarına anlam vermek... ;) Öğlen hemen gidip arabayı güzelce yıkatmıştım.

2 apartman arasında araç çekmek için 80-100 m2 lik bina boşluğu var,

sağolsun hatrımız geçen belediyedeki arkadaşlara parke taş yaptırdık,

araç malum 2 bina arasında olunca mutfak boşluğuna denk geliyor,

hergün araç üstünde ekmek kırıntısı,zeytin,börek, yaz aylarında ezik çilek tarzı hafif meyveleri sıkca gördüm,

sabahları çoçukları işe bırakırken okula bırakıyorum,araca binerken "gece kalkıp ne yiyorlar böyle" diyerek aracın yanına yaklaştığımda gece bunu,şunu  yemişler diyerek geyik yapıyordum çoçuklarda gülüyordu...

ilk zamanlar hırs yapmıştım; ağzıma geleni söyleyeceğim diye... sonra vazgeçtim,utanılası bir durum...

hiç unutmam bi sabah aracın silecek kısmında bazlama/katmer/yağlı dedikleri hamur işi vardı,

o sırada malum apartman sakini çoçuğunu okula götürüyordu,

bizim velet o sırada durup dururken "gamze gece katmermi yediniz" diye sorunca annesinin yanında utandım,eşim-ben sus mus ne diyorsun dedik ama nafile...

belliki çoçuk hırs yapmış,kız kardeşide destekcisi oldu...

neyse  ailece gülerek arabaya bindik... bi ara yolda gülmekden kramp giriyordu...

haaa merak edersiniz halaa aynımı diye? evet maalesef aynı ama eski sıklıkta değil, yavaş yavaş oluyor bazı şeyler...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 52000
  • Model Yılı: '16
  • 281 kere teşekkür etti
  • 530 kere teşekkür edildi
Ynt: Apartman Hikayeleri
« Yanıtla #19 : Kasım 19, 2014, 18:01:19 »
2 apartman arasında araç çekmek için 80-100 m2 lik bina boşluğu var,

sağolsun hatrımız geçen belediyedeki arkadaşlara parke taş yaptırdık,

araç malum 2 bina arasında olunca mutfak boşluğuna denk geliyor,

hergün araç üstünde ekmek kırıntısı,zeytin,börek, yaz aylarında ezik çilek tarzı hafif meyveleri sıkca gördüm,

sabahları çoçukları işe bırakırken okula bırakıyorum,araca binerken "gece kalkıp ne yiyorlar böyle" diyerek aracın yanına yaklaştığımda gece bunu,şunu  yemişler diyerek geyik yapıyordum çoçuklarda gülüyordu...

ilk zamanlar hırs yapmıştım; ağzıma geleni söyleyeceğim diye... sonra vazgeçtim,utanılası bir durum...

hiç unutmam bi sabah aracın silecek kısmında bazlama/katmer/yağlı dedikleri hamur işi vardı,

o sırada malum apartman sakini çoçuğunu okula götürüyordu,

bizim velet o sırada durup dururken "gamze gece katmermi yediniz" diye sorunca annesinin yanında utandım,eşim-ben sus mus ne diyorsun dedik ama nafile...

belliki çoçuk hırs yapmış,kız kardeşide destekcisi oldu...

neyse  ailece gülerek arabaya bindik... bi ara yolda gülmekden kramp giriyordu...

haaa merak edersiniz halaa aynımı diye? evet maalesef aynı ama eski sıklıkta değil, yavaş yavaş oluyor bazı şeyler...

 :) Gerçekten oldukça komik olaylar. Ancak aracın tavanında bazı bölgelerde çukurlar mevcut. Bu da muhtemelen yukarıdan atılan cisimler. Çok sabırlı olmak gerekiyor, bazen beşeri münasebetler gerçekten çok zor olabiliyor ve bunun tahsil ile hiç bir alakası yok. Tamamen insanlık ile alakalı durumlar maalesef.