Gönderen Konu: Yıl 1976,yol sınavında sorulan soru: Dışarıda sis var,kaç metreyi görebilirsin?  (Okunma sayısı 1657 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
   Yıl 1976.Beşiktaş Barbaros Buvarından aşağı inerken sağ tarafta mavi boyalı bir bina.Burada hem trafik ve motor sınavı yapılıyor, hem de kulak muayenesi. 3.ncü katta ana caddeye bakan ufak bir oda ve yaşlı bir doktor.Odanın camı açık.Doktor tam camın önünde,arkası cama dönük olarak oturuyor.Siz de doktordan 3 metre uzakta, arkanız doktora dönük vaziyette ayakta duruyorsunuz. dışarıdan gelen araba ve korna sesleri arasında size 89(seksendokuz) diye, sekizi hışırtılı vaziyette fısıldıyor.Bu arada dokuzu anlamak biraz kolay fakat sekiz sesini anlamak çok zor.Arkama döndüm, yaşlı doktora camı kapatmazsa duyamıyacağımı söyledim. Gülerek camı hafif araladı ve biraz yüksek sesle tekrar sordu.Tam anlamadığım halde 89'za benziyor dedim ve kulak muayenesinden geçtim.
   O zamanlar Amatör, profesyonel, ağır vasıta ve milletlerarası gibi ehliyet çeşitleri vardı.Bilen arkadaşlarımız vardır.Amatör ehliyeti olan sadece hususi araç kullanabilir, profesyonel ise ticari taksi kullanabilirdi.profesyonel sınavda ayrıca motordan da geçmek mecburiyeti vardı.Hayatın ilerde neler getireceği belli olmaz. Bende o yüzden profesyonel ehliyet almaya karar verdim.Trafik haricinde motor sınavına da girdim.Şimdiki gibi sürücü kursları yoktu.İstediğiniz marka araba ile çalışır,istediğiniz trafik kitabını okuyup sınava girebilirdiniz.
   Yazılı sınavları kazandık.Sıra en önemli yol sınavına geldi.En önemli diyorum,sebebine gelince; İstanbulda yol sınavını kazanmak çok zordu.10 kişiden 6 sı,2.nci veya üçüncü sınavda ancak geçebiliyordu.
   52 model çok temiz Desoto marka, direksiyondan(koldan) vites, Ortaköylü Burhan'ın aracı.Hürriyet tepesi denilen yere gittik.Şimdi yerini bile bulamam.Herhalde Levent taraflarında top sahası gibi bir yerdi.İki kişi geldi.Şoförler cemiyetinden bir bey ve resmi kıyafetli bir komiser.Komiser yanıma oturdu, sivil arkaya.Kemal bey kardeşim''arabayı kaldırın devam edelim'' dedi.Sarsıntısız vaziyette arabayı kaldırdım.İlerde sağda bir işaret var, orada durun dedi.İşaretin yanında tam duracaktım allah yardım etti durmadım.Durulmaz işareti vardı.Komiser biraz sert eda ile, neden durmadınız ? dedi. Durulmaz işaretini gösterdim.30-40 metre sonra yaya geçidinde dur dedi. Geçtikten sonra durdum.Yine aynı soru.Neden durmadınız? Yaya geçidi dedim.Bu sefer hafif gülümsedi.
   Sıra geri manevraya gelmişti.Biraz hızlı fakat düz gittim.Hızlı gittiğim için ikaz ettiler.Düz gittiğim için de çok iyi dediler.Tekrar ileri git ve kaldırımın yanında dur dediler.O zamanlar kaldırım ile araç arası 25 cm.olarak kabul ediliyordu.Bu gözle görülen tahmini hata payı mesafesi, 3-5 cm.olursa kabul ediyorlardı.Komiser arkaya döndü.Kemal bey kardeşimin defterde ismi var mı? diye sordu.Arkadaki bey hayır cevabını verdi.Komiser bana dönerek o önemli soruyu sordu.''Dışarıda sis var kaç metreyi görebilirsin? Ne demek istediğini anladım.Ben de gülerek''Siste araba kullanmam,sis gidene kadar beklerim'' dedim.Birbirlerine baktılar ve komiser bana dönerek''sis hiç gitmesse ne yaparsın? ''dedi. Onu bilemiyorum siz ne tavsiye edersiniz'' dedim.Komiser biraz sinirli bir vaziyette, şu defteri imzala dedi.İmzaladım ve''hadi geçmiş olsun'' dediler.Ve arabadan indiler.Orada bekliyen arkadaşlar sınavı sordular.Aynen anlattım.Ben kazanamadığımı zannetmiştim.Bir arkadaş imza attın mı? diye sordu.Evet dedim.Kazananlara imza attırıyorlarmış dedi.2 gün sonra öğrendim. Sınavı kazanmıştım.
   Şimdiki kurs ve sınavlara aklım ermiyor.Bu nedenle yorumu sizlere bırakıyorum.Herkese ve Türkiyeye sis olmayan aydınlık günler diliyorum.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Toyota Club Türkiye


Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Achtung! Adolf Hakkı ohne Toyota Yaris Twin-Turbo
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: B+
  • 17 kere teşekkür etti
  • 41 kere teşekkür edildi
Paylaşım için teşekkürler Kemal Bey. Bu anınızla aslında Türkiye'nin nereden nereye geldiğini de çok güzel aktarmış oldunuz :(
Folgsamkeit macht frei...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
  Rica ederim Hakkı bey.O günleri de anmış olduk.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • 1993 corolla gli
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 2 kere teşekkür edildi
şu anda kasaptan bile alabiliyorsunuz ehliyeti :(
Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
M.Kemal Atatürk

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Kan Grubu: AB+
Güzel bir anı Kemal bey.. Hürriyet tepesini iyi bilirim..orada bir çamur stad vardı..gecekonduluk bir yerdi.. ve statda çamur içinde futbol oynanırdı..dikilitaşta hasta bir futbolcu arkadaşımın uğruna paşabahçe'den oraya giderdik..sene sanırım.. 1962-63 ler olacak..
          Ben ehliyeti daha geç aldım..sizin yaşadıklarınızı yaşamadım.. geçen gün bir yazı okudum.. Can Ataklı köşesinde kurallara uyduğum için biraz salak ım galiba diyor.. okuyucu ve arkadaşlarının bazıları dalga geçiyor;
 "salak olduğunu yenimi anladın"  diye... mezarlıklar salak olmadığını söyleyenlerle  dolu ne yazıkki..hem kendileri giderken..hemde yanındaki ve karşılarındakileride götürüyorlar...bu kafa Türkiye'de değişmez..
eskiden adamı 2. şubeye çeker sabaha kadar sopalarlardı..ceza buydu..
         Modern Türkiyeyi yaratalım derken  insanlara iyilik yerine ...trafikte verilen serbestlikle en kutsal olan canını alarak ..savaşta bile rastlanmayacak kayıplara neden oluyoruz...çaresini  iyi düşünmek ve hemen uygulamaya koymak lazım..

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
  Öner bey,aynı yılları yaşamışız.Sirkecideki 2.nci Şubenin olduğu yer sizin de belirttiğiniz gibi namlı bir yerdi.Şimdi orada mahkemeler var.1976 da ehliyet için parmak izi vermeye oraya gitmiştim.Kalabalıktan ve sıkışıklıtan kabanımın tüğleri dökülmüştü.1962 ve 63 yılları gençliğimizin ve İstanbulun en güzel günleri değilmiydi? Vapurlarda bile belirli saatlerde Kadıköy veya Üsküdardan Karaköye geçenlerin yeri belliydi.Oraya kimse oturmazdı.Bilhassa sabah 07.10 vapurları.Saygının ve sevginin en güzel örneklerinin yaşandığı yıllar.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
  Çok güzel bir paylaşım olmuş, çok teşekkür ederim. Benim annemlerde şu anki evimizin olduğu yerlerden denize giriyorlarmış, şimdi ise arada kos koca bir sahil yolu var ve evimiz apartman, oysa eski aile arkadaşların müsteik evlerinin altında kayıkları çektikleri (zamanında) ve merdivenlerle denize girdiklerini anlatırlar. Ayrıca evmizin önünden eskiden Tramvay geçermiş şimdi ise tramvay yapmak için trafiği ne hale getiriyorlar. Var olanı bile korumamışlar.
 Malesef Öner bey çok haklsıısnız. Doğru yapana enayi diye bakanlar türedi ama bu onların kötü niyeti, yaptıkları yanlışların yanına arkadaş alma niyetinden geliyor ve bizlerin onları dışlaması gerekiyor. Çünkü ne olursa cahillikten, kural tanımamazlıktan ve saygısızlıktan oluyor. Önemli olan doğru olanların dim dik ayakta durabilmesi kendine güvenerek.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
   Tramvaylar zamanında hayat bir başkaydı.Fenerbahçe plajına giden açık tramvaylar vardı.Bağdat caddesinde bisikletle gezerdik.Bostancıya kadar tramvay vardı.Caddebostan Migrosun olduğu yerde Maksim vardı.Sandalla Açılır, gece mehtapta denizin üzerinde Emel Sayını dinlerdik.Gece yarısından sonra da lüfer tutardık.Şimdi istavriti zor buluyoruz.Sahili doldurdular,tanrının verdiği doğal güzellikler yok oldu.Kayıkların çekildiği kayıkhaneler toprak altında kaldı.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
  İzniniz ile sizlerler netten bulduğum eski İstanbul fotoğraflarını paylaşayım. Buradan bu fotoları zamanında çekenlere, bu fotoğraflarda yer almış bilindik ve bilinmedik herkese ve bu fotoğrafları nete yükleyen herkese tek tek teşekkür ederim.
 
 Bu alttaki Aksaray. Vatan caddesine giden yol.


 Bu alttaki ise İstanbul Üniversitesi önü sene 1930.


 Dahada yukarı çıkarsak işte Çemberlitaş sene 1900.

 
 Bu da Galata Köprüsü sene 1935 (1980 lerin sonlarında az gitmemiştim altındaki mekanlara. :) )


 Bağdat Caddesi Çiftehavuzlar mevkii  sene 1930


 Bu da Beyoğlu sene 1930


 Hani hatırlayanlar ya da bilenler bilir; hep denirdi ya sular buz tutmuş diye; işte Haliç sene 1940


 Üsküdar'da bir plaj ve güneşlenenler


 Fenerbahçe plajı


 Bu da muhtemelen meşhur Süreyya plajı


 Bu da yukarıdaki güzelliklerin bu ülke toprakları içinde kalmasını sağlayan en önde Yüce Türk, Büyük Önder Atatürk'ün Florya Çiroz plajından bir enstantane. Sene 1936 (Teşekkürler Atam)

 
 

 

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Yaris
  • Kan Grubu: A-
paylaşım için çok teşekkürler :) babamın anlattığını hatırladım bi an onada ileriye bak kaç metre görüyorsun demişler :)
Nerde Nerde YERLERDE :D YaRiSs D4d

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Bu dünya bana bilem kalmamış ki!
  • Kan Grubu: ---
  • 2 kere teşekkür edildi
başlığı okuyunca heyacanlandım.Babam sınava girince aynı soruyu sormuşlar.
"Sis var kaç metreyi görüyorsun" diye
babamda görmüyorum deyince sen daha çok gelir gidersin demişler.Sis ve metre ilişkisi rüşvetin miktarıymış.
11. kez dealmış babam ehliyetini.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
  Çok doğru.Biraz da çekingen olmamak gerekiyordu.Aksi cevap vermemek, fakat bilinçli ve kesin tavır koymak işin püf noktasıydı.11.nci yi bırakın,haklarını kaybedip tekrar evrak hazırlayanlar vardı.Bunları yapmalarının başka bir sebebi de vardı.Kaybeden kişi tekrar araba parası verip sınava biraz daha tecrübe kazanarak giriyordu. Mesela ,ben 56 chevrolet, 58 olsdmobile,59 chevrolet impala,52 desoto gibi arabalarda çalışmıştım.Bazen kendi istedikleri araba ile de sınava sokma yetkileri de vardı.Arabanın koltuğu değişse,o an hata yapma riskiniz olabiliyordu.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
  Hakan bey, Çok güzel resimlerle o günleri tekrar yaşattığınız için teşekkür ederim.
   Fenerbahçe plajı, Salacak(çifte kayalar plajı) unutamadığım hatıraların geçtiği yerlerdir.
   15-16 yaşlarında 3 arkadaş bir gün Salacak çifte kayalar plajına gittik.Resimdeki gibi kız kulesiyle karşı karşıya.Kız kulesine çıkmaya karar verdik ve üç arkadaş yüzmeye başladık.Akıntının tesiriyle biraz sola kaydık ve kuleyi geçerken bekçinin ''nereye gidiyorsunuz'' diye bağırdığını duyduk.Biz erkekliği elden bırakmamak için aldırış etmedik.Kuleden Sarayburnu istikametine 25-30 metre açıldığımız sırada,bekçi deniz motoruyla bizi aldı ve sahile çıkardı.Deniz trafiğinin çok az olduğu o yıllarda bekçi olmasaydı başımıza çok kötü olaylar gelebilirdi.
   Fenerbahçe plajı ise başka bir güzeldi.Her çevreden, uzak veya yakından gelenler olurdu.Hele Kadıköyden kalkan ikili tramvaylar(arkadakinin üstü açık) Fenerbahçe plajına ayrı bir renk katardı.
   Plajın ayrıca kadınlar kısmı da vardı.Orta yaş ve üstü olanlar orayı tercih ederlerdi.Etrafı tahta perde ile çevrilmişti. Bu arada plajın ünlü bir müdavimi vardı.Bir ara İstanbul valiliği yapan Prof.dr.Fahrettin Kerim Gökay.Haftanın 4-5 günü sabah 10.oo da plaja gelir ve kumdaki akasya ağacının altındaki şezlonguna oturarak gençler ve halkla muhabbet ederdi.Bu arada 2 bardak ıhlamur içmeyi de aksatmazdı.Valilik yaptığı yıllarda tam bir bürokrat ve halk adamıydı.İstanbulda kabadayılara göz açtırmazdı.Emniyet Müdürüne''Kabadayıları bana gönderin karnından iğneyle su alayım ''derdi.Şimdikiler gibi kibirli ve halktan uzak değildi.Boyu kısa olmasına rağmen, dizlerinden 10 cm.aşağıda sarı renkli bir şort giyerdi.Bunu gören gençler vali olduğu dönemi hatırlıyarak
''mini mini valimiz, ne olacak halimiz'' diye, tempo tutarlardı.Herkese sevgiyle bakar ve gençlere önem verirdi.
  Eski Galata köprüsünden kalkan kömürlü vapurlar, köprü altındaki lokantalar,balık satan balıkçı tekneleri,Eminönü tarafında teknede gösteri yapan fok balıkları.Hepsi anılarda kaldı.
  Tekrar o günleri paylaştığınız için teşekkür ederim.





98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

(Gizli Üye)

  • Ziyaretçi
Bu ne nostalji bee. süpersiniz. güzel bi konu güzel bi sohbet olmuş. ellerinize sağlık. Okurken hayal ediyorum ama ne yeni ne eski İstanbul'u hiç bilmem.

     Oy Trabzon Trabzoooon,
     İçi kalay , içi kalay, içi kalayli kazaaan, içi kalayli kazan....

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
 İsmail bey,
Karadenizin  güzelliği tartışılmaz.Yeşilinin rengi yeter.3 yıl önce bütün sahil şeridini gezdim.Hatta bir gün Rizede kalmıştık ,İkizderede . Sabah kalktık İkizdere-Rize yolu selden kapanmıştı geri döndük.İspir üzerinden Yusufeli, oradan da Artvine gittik.Kısmet olursa bir kere daha gitmek istiyorum.Hatta yıllar önce askerlik yaptığım Karsa da uğradım.Bizim de Karadenize benziyen bir Çamlıcamız vardı yıllar önce .Şarkılara konu olmuştu.Şİmdi doğayı katledip taş yığını yaptılar.Neyse ki o güzellikleri gördük.Şimdi ise hasretle anıyoruz.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''