0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Amerikda sistemi cok guzel kurmuslarcezalar cok caydirici Turkiyede de ayni sistemi uygulayabilselertrafik kazasinda olenlerin sayisi % 50 asagi duser diye dusunuyorumsistem hakkinda biraz bilgi vermek istiyorum okul saatlerinde okul isaretlerinin basladigi ve bittigi yerler arasinda 20 mile (37 km)sehir icin 30- 40 mile ( 55-74 km) otoban ve genis sehirker arasi yollarda max hiz siniri 65 bazen otobanda cok nadir 70 mile (129 km ye denk gelir) km olarak ornek veriyorum90 km yazan yerde %30 dan daha fazla hiz sinirini asarsaniz yani 90 lik yerde 117 ve ustu hiz yaptiginiz taktirdedirek kelepce takip aliyolar ve mahkemeye cikariyorlarayni sey hiz siniri olmaksizin alkollu arac kullanirsanda basina geliyordiyelimki okadar hizli gitmedin ceza yedinsiciline islenen puan arabaya odedigin kasko ve sigorta odemelerini cok ciddi miktarlarda yukari firlatiyorayni yasta iki kisi dusunun ve her ikiside ayni model ve marka araca sahipbiri ayda 100 usd oderken digeri 300 odeyebiliyorkisacasi sicili iyi olana ucuz kotu olana pahalicok mu paran var???cok parasi olan bir arkadasimin kocasi 7. yakalanisindan sonra (bazilari alkollu) 3 yil hapis yatti (toplamda 4 yildan fazla icerde hapis yatti)ve omur boyu ehliyeti iptal edildi.....(onemli not bu adam kimseyi oldurmedi sadece hizli ve alkollu araba kullandi)haaa polise 50-100 sikistiririm olur biter....polisin yillik geliri ortalama vatandaslarin kazandiginin uzerindesenin verecegin 50-100 sana ekstradan bela dan baska bisey getirmez Benim babam millet vekili diyenler sunu izlesin gecen kasim ayi yer floridaFlorida Trooper Arrests Miami Police Officer in Marked Car for Speeding(polis polisi hiz yaptigi icin yakalayip kelepceliyor)ama ise guzel tarafindan bakarsak130 km hizla ile otobanda gidiyosun ve hic bir ferrari seni gecemiyor
Emre, araçlarımızı trafik kurallarına uygun bir şekilde kullanmamızı sağlayacak pek çok teknoloji araçlarımıza entegre edilebilir ama bunun öyle kısa zamanda olmasını beklememek lazım. Çünkü:- Bunlar maliyetleri arttıracaktır. Kimse rekabetin bu kadar yoğun olduğu bir ortamda bu maliyetlere katlanmak istemez.- Herkes modifiye vs ile aracının limitlerini arttırmaya çalışırken, hiç bir tüketici bir ton para verip aldığı aracın kapasitesinin yarsının bile kullanamamayı kabul etmez. Otomotiv firmalarının ekonomi ve istimdamdaki önemini de dikkate alırsak bunu hiç bir otorite üreticilere dikte edemez. - Aracımızı herhangi bir sebeple (acil durum, vs.) hız sınırlarının üzerinde kullanmamız gerektiği hallerde yaşayacağımzı sıkıntı ve kayıplardan dolayı otomobil üreticilerinin başı ağrıyabilir.Dolayısıyla insanları eğitmek, kontrolleri amacına hizmet edecek şekilde yapmak ve caydırıcı önlemler alarak gerisini senin de yazının son kısmında belirttiğin gibi sürücülerin vicdanına ve inisiyatifine bırakmak her zaman en doğru çözüm olacaktır bana göre.
geçende hiç üşenmedim saydım, yetti artık dedim; polisin beklediği kavşakta 14 araç kırmızı yanmasına rağmen geçmeye devam etti,, ben çevreyolunda 80 civarı bir hızla gidiyorum, yanımdan geçenlerin plakalarını okuyamıyorum, mermi gibiler, aynı çevreyolu üzerinde, hatta tam olarak kapısından geçiliyor, ilçe emniyet müdürlüğü var, ama kimse hayırdır birader bile demiyor,, bırakın kavşakları, isterseniz her araca bir gps takın, kamera takın, arka koltuğuna polis oturtun, direksiyondaki insan olmayınca anlamaz! ! ! öncelikle bir otokontrol gerekli, bizim insanımızın bir çoğu direksiyona geçince insanlığını kaybediyor, hız yapmanın, kuralları çiğnemenin keyfini çıkarıyor, önce insan olmak öğretilmeli, ehliyet vermeden önce,,
Emre, sakin ol ciğerim, seninle aynı taraftayız Gerektiğinde, babasıyla, eşiyle ve akrabalarıyla tartışacak ve kavga edecek kadar kuralara uyma konusunda titiz biriyimdir ben. Ve bir şekilde benim elime otorite geçse o ülkede veya şehirde trafiğe çıkan araç sayısı yarı yarıya azalır, buna emin olabilirsin Fakat ben çok gerçekçi biriyimdir aynı zamanda Bu sorunu öyle teknoloji kullanarak sabahtan akşama çözemeyiz. Ya bazı şeylerin zamanla düzelmesini bekleyeceğiz ya da topyekün bir seferberlik başlatıp trafik terörüne ve trafik teröristlerine karşı savaş acacağız. Bu da ancak çok güçlü bir siyasi irade ile olabilir ama hangi siyasi irade bu konuyu öncelik verir onu da bilemiyorum. Türkiye'deki bina stoğunun önemli bir bölümünün depreme dayanıksız olduğunu biliyoruz ve Allah göstermesin olası bir şiddetli depremde İstanbul'un ve Türkiye'nin büyük yara alacağının da farkındayız. Hükümet de biliyor bu konuyu ve Başbakan bile itiraf etti. Hatta oy kaybetmeye bile razı olduğunu ve bunun üzerine gideceğini söyledi ama Türkiye'nin mevcut sosyo-ekonomik şartları içinde bunu yapabileceğine inanıyor musun? Bu sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil, hiç bir ülkede geniş halk kesimlerinin düzenini ve günlük yaşayışını etkileyecek köklü düzenlemeleri bir günde uygulayamazsın. Burada gönüllülük esastır, halkın da bilinçli ve gönüllü olması gerekir. Yoksa ben milleti adam edeceğim diyebilirsin, edebilirsin de ama bunun için bayağı bir şeyi göze alman gerekir. Sana soruyorum, dünyada hangi siyasi irade bizdeki gibi bir trafik düzeni olan milleti adam etmek için mücadele etmeyi göze alabilir.
az da olsa uğraşıyor bizimkilermesela izmirdeki bütün önemli kavşaklara kameralar yerleştiriyorlarkırmızı ışıkta geçmeye bayılıyordum, ama artık yemiyor
Bende ayni gorusteyimyaniliyorsam lutfen duzeltinbu is bence teknoloji ile cozulecek bisey degil.bu isin cozumunu otomobil firmalarina yuklemek bence cok yanlis olurbu bir devlet sistemi problemi gibi geliyor bana
Emre, şu GPS işini aklından çıkar ciğerim Hiç bir özel otomobile, zorla GPS taktıramayız, bu evrensel hukuk normlarının en önemlilerinden biri olan özel hayatın gizliliği prensibine aykırı düşer. Bunun yerine alternatif teknolojiler kullanılabilir, hatta bir innovasyon yarışması açılır ve çok güzel fikirler ortaya çıkabilir ama konuyu dağıtmamak adına bunun üzerinde durmak istemiyorum. Bunun yerine Türkiye şartlarına uygun çok daha pratik yöntemler bulunabilir. Bu kadar işsizimiz var, alırsın bunları, trafik zabıtası yaparsın, ister yaya, ister hareketli şehir içi, şehir dışı trafiğini sürekli gözetletirsin, ellerine birer de kamera verirsin, yapılan tüm hataları kaydederler, ceza makbuzlarını da sürücülerin adresine postalarlar. Bunlara bir de prim verirsen, her gün evine birer makbuz gelen sürücüleri canından bezdirirsin Böylece vatandaşla ve otomotiv sektörü ile papaz olmak kaydıyla trafik sorununu 1 ay içerisinde çözersin Çözersin fakat bir daha da iktidara gelemezsin Deprem konusunu özellikle örnek verdim amacım Türkiye'nin geleceğini çok olumsuz yönde etkileyecek böylesine potansiyel bir tehdit unsuru varken ve buna karşı geniş toplumsal kesimlerle devleti karşı karşıya getirmesi kaçınılmaz olan hiç bir ciddi tedbir alınamıyorken trafik konusunda siyasi iradenin çok fazla ısrarcı olmasını beklememek gerektiğine dikkat çekmektir. Devlet olarak sen yıllarca bazı şeylere göz yummuşsan, bunu düzeltmek için de bir yol haritası hazırlayıp, kademeli olarak toplum üzerindeki baskıyı arttıracaksın. Bence hakkaniyetli olan budur. Şehirciliği doğru düzgün yapıp, toplu taşımacılığı mükemmelleştirmeden, yeterli otopark yapıp, alt yapı ve üst yapıyı düzeltmeden, her şeyi vatandaştan beklemek de doğru olmaz.