Konu: Yunanistan Iflas mi Ediyor?

[(Gizli Üye)]

Iflas etti Kemal Agabey. Butce rakamlarina bakarsak Turkiye'nin durumunun onlardan cok cok daha iyi oldugunu goruruz.

K. Misir kim, bilmiyorum, Hakan. Eminim Devlet Arsivleri'nde bunun belgeleri vardir.Tabii Ismet Pasa gibi devletin kurulusunda ikinci adam olan bir sahsin hata yaptigini soylemeyebilir. Neyse, giden gitmis, aglamakla, cirpinmakla geri gelmez...

[(Gizli Üye)]

Bence Yunanistana hiçbir şey olmaz. Biz kendimize bakalım.

Kesinlikle. Tamamen aynı fikirdeyim.
 Mustafa Kemal Atatürk, Venizelos ile barış ortamını sağlamada çok büyük adımlar atmışlardı. Araştırmak lazım. Eğer sonuçlanabilse idi şu anda Ege'nin durumu her iki taraf içinde çok farklı olacaktı. Ancak dediğim gibi iş Türkiye ile Yunanistan arasında bitmiyor.!

[(Gizli Üye)]

 Hayır, gemileri vardı Osmanlı'nın, hani şu Osmanlı'yı I. Dünya savaşına sokan gemiler. Üstünde kimler vardı o ayrı mesele. Tabi başka gemileride vardı ancak onlarda da oynanan oyunları bir incelemek lazım, namlu vs. Gerçekleri görmek gerekirse; adalar Osmanlılarca çokdan terkedilmişti. Yani hep anlatıldığı gibi sonradan verilmemişti. Tabi orada yapılan antlaşmalar ve bunlara uymayan devletleride işin içine katmak gerek.
 Ayrıca bazı planlar da vardı ve uygulanamamışlardı, o da ayrı mesele.
 Mustafa Kemal Atatürk ise Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra; İtalyanlar Akdeniz' de Türkiye kıyılarına yaklaştığında tek bir Deniz Kuvvetleri gemimiz ile onların diplerine kadar gitmiştir ve bizzat kendisi gemide bulunmuştur.

Hakan bey Yavuz (Goblen) vardı ama Midilli çoktan batmıştı. Zaten o da olsaydı bile İngiliz donanmasının karşısına çıkamazdık. Ama karaya yakın adaları Lozan'da isteyebilirdik. Yeterince meşgul olunmamıştır. Asıl fırsat ise ikinci dünya savaşı sonrası çıkmıştır. Almanya çekildiği adaları bize teklif ettiği için değil, asıl Rusya'nın ayak sesleri duyulmaya başladığı için. Düşünün ilerleyen bir dev var avrupada ve ayakta duran devlet yok. Galip gelenlerden bile ABD hariç hepsinin pestili çıkmış. Ayakta duran bir Türkiye önem kazanmıştı. Hani konjunktür diyorlar ya.. O ara uygundu..
Ne oldu biliyor musunuz.. Hangi yöne gideceğimizi bilemedik.. Ne zaman Rusya bize "boğazların ortak korunmasını" teklif etti (üstü kapalı boğazları istedi) o zaman aklımız başımıza geldi. NATO'ya da ancak Yunanistanla birlikte girebildik. (Birbirimizi veto etmeyelim diye aynı anda aldılar)

[(Gizli Üye)]

Iflas etti Kemal Agabey. Butce rakamlarina bakarsak Turkiye'nin durumunun onlardan cok cok daha iyi oldugunu goruruz.

   40 kere ne söylenirse o olurmuş derler ya ..Bizde söyleye söyleye en sonunda Yunanistanı iflas ettirdik. Şimdi Türkiyeye bakalım, böyle giderse ne olacak acaba?

[(Gizli Üye)]

  Yunanistan'da devlet iflas ediyor, Türkiye'de halk.

 Evet Ahmet bey, Yavuz ve Midilli'yi (güya adları) bilmeyen yok, ben zaten yukarıda bir dokundurma yapmak istedim. Onları bırakın ordudaki komutanlar bile yabancı idi bir çok noktada. Eldeki küçük çaplı bir kaç savaş gemisi (pardon teknesi) ise çok ilginç şekilde bazı devletlerce yapılmış ya da restore edilmişti ve özellikle bu teknelerin üzerlerinde ve silah sistemlerinde bazı handikaplar yaratılmıştı. Unutmamak lazım ki Kurtuluş Savaşı öncesi ve başlarında bir tek Türk Makinist bile yoktu.!
 Osmanlı'nın bir kaç yüzyıldır her savaşta ve antlaşmada yerleşmiş olan Kaybetme geleneğini bir anda terse çevirmek o kadar da kolay değildir. Yani Lozan'ı ve o dönemi bugünkü şartlar ile ve buradan bakarak irdelemeye çalışırsak hata yapabiliriz, o günkü atmosfer içte ve dışta eminimki çok daha farklı idi.

[(Gizli Üye)]

  Yunanistan'da devlet iflas ediyor, Türkiye'de halk.

Bence üzerinde durulması gereken anafikir bu.

[(Gizli Üye)]

Keşke eski devirlerdeki gibi şavaşarak topraklarımıza toprak katabilseydik
en azından şu yunanistanı işgal etseydik bari...

[(Gizli Üye)]

Keşke eski devirlerdeki gibi şavaşarak topraklarımıza toprak katabilseydik
en azından şu yunanistanı işgal etseydik bari...

Kemal Bey, işgaller artık topla tüfekle olmuyor ki

[(Gizli Üye)]

ondan eski devirlerdeki gibi dedim zaten; ne günlermiş bee, çala kılıç allah allah allah diye diye.... 

[(Gizli Üye)]

   Allah Allah Allah Allahhhh...çekilin yoldan türkler geliyoooorrrrrrrr......

[(Gizli Üye)]

Dalga mı geçiyorsunuz???
Kılıç kalkan devrinde dünya lideriydik. Top tüfek devrinde eh idare ettik. Şimdiye kadar haçlıları şöyle veya böyle engelledik. Ama şimdi hidrojen bombası devri, jet uçak devri, uydu devri.. Allahtan ikinci dünya savaşı sonrası devletler bir araya geldiler de, birleşmiş milletleri kurdular ve "güç yoluyla toprak edinme bitti artık sorunlar uluslararası hukukla çözülecek" diye deklerasyon yayınladılar. Her ne kadar bosnada, tibette, karabağda şurda burda çiğnense de. Her ne kadar ekonomik hegamonya, siyasi baskı vs. yoluyla çevresinden dolaşılsa da Allaha şükür böyle bir kanun var dünyada ve de saldırgan olmayan devletlere kimse durup dururken müdahale etmiyor.
Allahtan dinimiz kültürümüz farklı olduğu halde, "sen de demokratik devletsin, sen de özgürlük isteyen devletsin" deyip askeri paktlara, ekonomik, siyasi organizasyonlara girmemize izin veriyorlar. (Gizli bir niyetleri mi var?? Bilemem.. Ama Allahtan izin veriyorlar)
Eski devirler gibi olsa ve bugün hıristiyanlar bize karşı birleşse var ya...
Biteriz.
Silerler bizi..

[(Gizli Üye)]

Şimdi Kılıç kalkanın yerini döner bıçağı aldı.

[(Gizli Üye)]

TSK yı hafife almayın, dünyanın 4. büyük ordusu olduğumuzu unutmayın

[(Gizli Üye)]

http://www.globalfirepower.com/
10. sırada gösteriyor bizi.. ??
Askeri gücümüzle hep gurur duymuşumdur. Yukarıdaki listenin aksine Almanya, Fransa, Brezilya, Hindistan ve  Japonya'yı geçeceğimizden eminim. Ama dünyanın iki büyük nükleer gücünün ikisinin de hıristiyan olması dolayısıyla olası bir haçlı seferinde acı bir biçimde yenileceğimizin kesin olduğunu takdir ediniz. Amerika-Rusya ikilisi bir biçimde ittifak yaparlarsa kimse karşısında duramaz. İngiltere, Fransa ve Almanya'yı hesaba bile katmıyorum. Dünya ne yazık ki hıristiyanların elinde. Aralarındaki sorunlar nedeniyle birleşme şansı bulamamalarından dolayı çok şanslıyız.

[(Gizli Üye)]

  Konvansiyonel anlamda ve nicelik olarak Birleşik Devletler Topluluğu oldukça geniş bir orduya sahiptir. Ancak teknolojilerini yenilemede sorunlar yaşıyorlar.
 Nükleer gücü hiç hesaba katmayın bence, çünkü bu güç her iki tarafı keskin bıçağa benzer. Ancak bunun caydırıcı özelliğini de göz ardı etmemek gerek. Diğer yandan bu tehlikenin farkında olanlar yeni stratejiler (ırka göre silah) geliştirme çabasındadırlar.!
 Türk ordusu gücünü milletinden alır ve Ordu-Millet kavramı çok önemli bir güçtür.
 Savaş ekonomisi denen olayıda unutmamak gerekir. Tabi kamu oyunu da. Bunlar savaşlarda en önemli belirleyicilerdir.
 Çeşitli kaynaklarda verilen orduların istatistiklerine de çok fazla (kesinlikle tamamen değil) güvenemmek gerekir. Bunların hiç biri gerçek değerleri vermez, zaten bu savaş ve ordu olgusunun doğasına aykırıdır.!
 Savaş, öylede, böylede ve hiç bir taraf için iyi birşey değildir. Çünkü daima çocuklar, kadınlar ve yaşlılar kaybeder. Savaş dönemlerinde teknolojik ilerlemeler çok hızlı boyutta artar ancak sosyal olguların tamamı silinir ve halkları her yönden yıpratır. Atatürk bile Türkiyemizin haklı haklarını emperyalist ve işgalci devletlere bildirmiş ve binlerce gencin ölmeden, kan akıtılmadan çekilmelerini istemiştir son ana kadar. Yani barış için uygun yolları denemiştir. Bu yüzden Kurtuluş savaşında ölen tüm insanların emperyalist güçler üzerinde hakları vardır.!

[(Gizli Üye)]

...Atatürk bile Türkiyemizin haklı haklarını emperyalist ve işgalci devletlere bildirmiş ve binlerce gencin ölmeden, kan akıtılmadan çekilmelerini istemiştir son ana kadar...

Kaldı ki; "savaş gerçekten gerekmedikçe cinayettir" diyen bir askerî dehadır Atatürk.

[(Gizli Üye)]

Hakan Bey, "Bağımsız Devletler Topluluğu" mu demek istiyorsunuz?
Konu zaten gerçekçi politik şartlardaki bir savaş değildi. Bütün hıristiyanların geçmişte olduğu gibi haçlı bayrağı altında birleşip bize saldırdığı (hayali) bir ortama özlem duymamızın akıllıca olup olmadığı idi. Yani bir dehşet dengesi söz konusu değil. Rus füzeleri, Amerikan füzeleri, İngiliz füzeleri, Fransız Füzeleri bizi hedefliyor.
Pakistan dışında hiçbir islam ülkesinde nükleer silah olmadığı gibi, bizim dışımızda kimsede ciddi bir ordu yok. Bütün uçaklarımız, tanklarımız, helikopterlerimiz yedek parçayı dışarıdan alıyor. Çok umutsuz bir ortam. Bu savaşı kaybederiz. Hiç şüpheniz olmasın..
Haa ama kurtuluş savaşında da böyle bir ittifak vardı karşımızda. Ne yaptık... Böldük parçaladık onları. İlalyanlardaki Yunan kıskançlığını kullandık, Fransızlardaki İngiliz düşmanlığını kullandık, Rusların devrim sonrası geçici zayıflığını kullandık, kendi tarafımıza çektik. Yunanlılar tek başına kaldı, sonra da yendik..

[(Gizli Üye)]

hala iç çekişmelerini kullanabiliriz merak etmeyin..tarihi istekler hala taze...
ruslara amerikaya karşı bor vaat ederiz..ya da amerika ile ittifak olur AB ye karşı oluruz..sadece AB açısından düşünürsek
ingilizlerin her zaman çıkarları doğrultusunda kullanılabilicek bir millet olduğunu hatırlayalım..asla asla bu4-5 i bir araya gelemez..
ruslarla iyi anlaşıp azerileri ermenilere saldırtırsak doğu güvende olur.müslümanlk hesabı iranla iyi olup nükkleer olaydan avrupa yı çekinceye sevk edebiliriz...
bi sürü tez anti tez...coğrafyamız bizi yaşatır ama asla dünya devi yapmaz..

[(Gizli Üye)]

Ne zaman ne olacağı belli olmaz.. Ama süper güç olamadığımız şu ara dünyada Birleşmiş Milletler,Avrupa Topluluğu, NATO vs. gibi kurumlar sayesinde bir barış ortamı olması bizim için şanstır. Toparlanma fırsatıdır. Zaten dikkat ederseniz Türkiye bu tür kuruluşları stratejisi gereği sürekli desteklemiştir. İşimize gelen barıştır. Zaten ahlaki olan da budur.

Türkiye medeniyetler arası gerilimleri çok iyi bilen ve kullanan bir geleneğe sahip. En klasiği de katolik-ortodoks gerilimi. Ayrıca ingiltere'den bahsetmişsiniz. Şu anda doğal müttefiğimiz durumundalar ve Avrupa Topluluğuna üyeliğimizi bu yüzden destekliyorlar. Topluluktaki katolik ağırlığı bu tür tepkiler yaratıyor.
Rusya-ermenistan politikasına gelince: Samurai'ların eski bir deyişi var: "En büyük galibiyet savaşmadan kazanmaktır" diyorlar. Dış politika da böyle bişey. Azerbeycan kartlarını doğru oynarsa bence kan dökmesine hiç gerek yok.

[(Gizli Üye)]

azeriler kan dökmemeli ama ordusunun hazır olduğunu gösterdiler geçen aylarda...gürcistan tarafı karıştı sıra oraya doğru kayıyor ve rusya etkiisi o bölgede fazla..türkiye de ermenilerle anlaşma işi ile azerilere sırt dönmemeli..çok ince bir çizgi..