otomobillerin geleceğini tahmin etmek için , 'insan'ın geleceğini tahmin etmek gerekiyor.
Bu sene Davos ta gündem net olarak buydu, 'yeni insan' .
Harari nin kitaplarını okuyunca daha iyi anladım ben meseleyi.
Şimdi biz, bu forumda yazan çoğu insan 'eski insan' yani homo sapiens oluyoruz.
Bize mantıklı gelen, zevk veren şeyler hakkında yorum yapabiliyoruz. Mesela ben 2010 model aracımı verip yeni model (aslında teknolojisi 2000 yılı ile aynı,herhangi bir devrimsel buluş barındırmayan) bir Avensis vb. bir araç almayı düşünüp, bunu da 7-8 yıl kullanma hesabı yaparken,
ilkel alt türün , alt sınıfın bir parçası olmayı da kabul etmiş oluyorum.
Korkarım bundan 10-15 yıl sonra bu tip araçlar , çevre sorunlarını çözmüş şehirler , mükemmel yaşam alanları dünyanın kısıtlı bir bölgesinde konuşuluyorken, biz eski teknoloji ile yaşamaya devam edeceğiz gibi.
Bari tadını çıkaralım diyorum. Camdan bir araba değil, bir V8 alıp keyfimize bakalım diyorum
. 4x4 alıp dağları taşları aşalım diyorum...
Devletin yeni sisteme adapte olmak ve toplumu buna hazırlamak gibi bir çabası görünmüyor. Devlet alt tür olarak kalmayı kabul etmiş gibi.
Dolayısıyla alt tür olan içten yanmalı motorlara sahip araçlar dışındaki şeylere odaklanamakta zorlanıyoruz. Otomobil firmaları da bu çelişkiyi yaşıyor. Sonuçta 2 ayrı tür'e araç satmaları gerekecek.
Bence şöyle yapacaklar; bu yeni tür araçlara rakip olacak yeni markalarla çıkacaklar üstün insanların karşısına , bize de bizi mutlu edecek ve bakıma ihtiyaç duyan , yağı parçası değişmesi gereken ve sert koşullu dünya şartlarına uygun araçlar satmaya devam edecekler. Fabrikalarını da buralara taşıyacaklar.
Bu değişim dönemi hem heyecan verici , hem de korkutucu.