O zaman soralım, siz olsanız, dünyadan uzaya göndermek istediğiniz bir aracı, hangi (şu alt alta olan çizgiler) ve hangi yönde fırlatmak istersiniz?
Uzaya bir şey gönderecekseniz bunu mümkün olduğunca az ağırlıkla yapmak istersiniz.Bunun içinde ilk kural az yakıt harcamaktır.
o Yüzden uzaya çıkacak araçlar ideal olarak dünyanın dönüş durumundan dolayı mümkün olduğunca ekvatora yakın ve doğuya doğru atılırlar.
Konuya gelecek olursakta bu işler neyi istediğiniz ve ne kadar para yatırdığınızla alakalıdır.Bugün İran bir çok alanda dünya ortalamasının gerisinde olmasına rağmen füze teknolojisinde oldukça iyi seviyededir.Keza Hindistan da öyle.Zira bu ülkeler nükleer bombaları düşman topraklarına taşıyacak araçlara ihtiyaç duydular ve bu yolda para emek ve beyin gücü harcadılar. (MTCR anlaşması gereği 300 km menzilden fazla gidecek Füze ile ilgili bilgi ve teknoloji paylaşımı yasaktır bu yüzden oturup kendiniz geliştireceksiniz)
Türkiye her konuda olduğu gibi aklı başına sonradan gelen bir ülke.Başımıza ne zaman bir musibet geldi o zaman bazı konularda kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz gerektiğini anladık (Bakınız Kıbrıs harekatı sonrası ambargo ve yakın zamanda örtülü yüksek teknoloji ambargosu).Bu yönde atım atınca her atılan adım bir sonraki ihtiyacı doğurdu.Kısa menzilller için Çinden alınan teknoloj ile geliştirilen teknoloji (J füze sistemi) ile üstüne koyarak daha uzun menzillere daha sonra ise hassasiyete ulaştık.
Şimdi ise uyduyu yapmak ve o uyduyu kendi aracımızla uzaya göndermek istiyoruz.Bu bize hem teknolojik ilerleme hem mali kazanç hemde istihdam sağladığı gibi uzun menzilli füze teknolojisi kazandıracak (reentry-füzenin uzaya çıkıp tekrar atmosfere girmesi) bir ilerleme.
Bunlar bilinen şeyler.Mesele ise bu işe yatıracak para ve bunun altından kalkacak beyin gücü.Zira bu tip teknolojileri kimse kimseye vermediği yada gramına milyarlar istediği için bir kazanç elde etmeden milyarları dökmek zorundasınız.Hemde bir çok başarısız deneme ve parayı çöpe atarak.işte burada siyasi irade bu işin arkasında ne kadar duracak ne kadar kaynak sağlanacak hep birer soru işareti.Eğer milli bir politika yol haritası belirlemeyip bunu kuşaklarca devam ettirmez ve her gelen hükümetin inisiyatifine bırakırsak o uzay çalışması zamanında açılıp kapanan uçak fabrikalarına dönecektir.
İşin kötüsü biz bu işlere yeni başladık.Bu konuda bir birikim oluşturmak altyapı üretim ve test tesisi kurmak ve en önemlisi insan yetiştirmek nasıl olacak bunu yapabilecek miyiz ? sorulması gereken bu.
bu linkte de gözüktüğü üzere daha Uydu Fırlatma Sistemi Projesi Ön Kavramsal Tasarım Dönemi (Dönem-1) Sözleşmesi 2013 yılında imzalanmış.Bu işin daha albafesi halbuki.
inş. az zamanda çok başarır ve diğer gelişmiş ülkelerle aradaki farkı hızla kapatırız.Yoksa kıytırık bir mikro uyduyu bile atmak için elin oğluna milyon dolar dökmek zorunda kalacağımız gibi elimizdeki kritik bilgileri bile dışarı vermek zorunda kalacağız.