Konu: Evrim konusundaki bilgi ve düşünceleriniz

[(Gizli Üye)]

Selam;
Evrim konusuna ilginç bir şekilde otomobilleri ile ilgili bir konu tartışılırken kendi başına bir konu haline geldi. Bu yüzden konu hakkında bilgi ve fikirleri buradan devam ederek paylaşmak daha anlamlı olacaktır.

Fakrlı bilgi ve bakış açıları olabilir, bilim; tez ve antitez üzerine anlam bulur, bu yüzden tartışma bu temeller üzerine, farklı görüşlere de saygı göstererek devam ettirilmelidir evrim olsun olmasın eğer bilgiyi ortaya koyan uygar insan ise. Diğer konudaki aynı saygı ve hoş görünün burada da gösterileceğinden eminim.
Saygılarımla...

[(Gizli Üye)]

Evrim teorisini kabul etmek  Allah ı inkar etmekten şirk koşmaktan başka bir şey değildir . Yaratan ı inkar edip her şeyin sebepsizce var olup  kendi içinde değişime ve mutasyona uğramasını kabul etmektir . Halbuki dna ve gen haritasını bile tam olarak çıkaramayıp bir sürü bilinmeyen varken . Çölde yaşayan deve nin bile özellikleri  yaratan ın Yüceliğini anlatırken .Burada evrim konuşmaya gerek var mı  ?  Taktire açık bir konu 

[(Gizli Üye)]

bu konu dönüyor dolaşıyor kişisel düşünce noktasına geliyor. Kimsenin düşüncesini değiştiremiyoruz , hakkımız da yok. O yüzden sonuca bağlanmıyor.

Ama yıllardır alışılagelmiş doğruları değiştirecek cesaretiniz var ise , öğrenmek isterseniz daha geçende takip ettiğim teknoseyir kanalında bu konu işlendi. Giriş için önemli bir video olabilir. Bizler normal insanlarız , bilim adamı değiliz. Bu yüzden birilerinin bu konuyu özetlemesini istiyoruz. Öyle ki televizyondaki tartışmalar bile bir yere kadar gidebiliyor.

[(Gizli Üye)]

bu tarz konular bu forumun içeriği kapsamında olmamakla birlikte pek çoğumuz konu hakkında gerçek anlamda bir profesyonel görüşe sahip değiliz ayrıca  hangi dine mensup olursak olalım görüş belirtecek bir konuma da sahip değiliz. Forumdaş arkadaşlar arasında gereksiz bir tartışma ve gerilime yol açmaması açısından konunun kapatılması yada kaldırılmasının daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim.

[(Gizli Üye)]

 cemil meriç'in harikulade bir sözü var: bütün 'izm'ler idrakimize giydirilen deli gömlekleridir.' diyor üstad. dikkat edin izm'lerin girdiği her yer insanlığı felakete sürüklemiş. komünizm, 1940'lı yıllarda sovyet rusya'da lenin'e, stalin'e , çin'de fare suratlı mao'ya ne katliamlar yaptırdı. hatta çoğu soydaşımız rusya'da, bulgaristan'da komünist zulme maruz kaldı, katledildi. peki komünizimin amentüsü neydi evrim teorisi. o da bir 'izm' bence insanlar Allah'ın hükümleri yerine insanlığı felakete sürükleyen izm'leri din yapınca felaket kaçınılmaz oldu. siz bakmayın ateistlerin inancım yok demelerine onlar ne kadar inkar etse de yaratılış gereği gelen Allah inancı yerine evrimi din yapmışlar, yani inançlarının genetiğiyle oynanmış. bence bütün insanlar Allah ( cc) tarafından yaratılış gereği Allah'a inanç üzere yaratılmış. ancak inancının genetiği değiştirilmiş kişiler yanlış inançlara sapmışlar kimi ineğe tapar hale gelmiş, kimi güneşe ki oysa bunlar da yaratılmıştır.  son söz amerika'da evrim teorisine inanan kişilere ki işlerin de sözde bazı bilim adamları da var. evrimle ilgili ilginç ve zekice sorular soruluyor. cevap mı dersiniz maalesef yok. buyurun izleyin:

Mesaj Birleştirildi: Kasım 28, 2018, 19:03:46özellikle 2.10 dakikadan sonraki soru ve cevaplara dikkat ediniz lütfen.

[(Gizli Üye)]

bu tarz konular bu forumun içeriği kapsamında olmamakla birlikte pek çoğumuz konu hakkında gerçek anlamda bir profesyonel görüşe sahip değiliz ayrıca  hangi dine mensup olursak olalım görüş belirtecek bir konuma da sahip değiliz. Forumdaş arkadaşlar arasında gereksiz bir tartışma ve gerilime yol açmaması açısından konunun kapatılması yada kaldırılmasının daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim.

Gerek görülürse tabi ki de bu da olabilir Sedat Bey. Konunun açılma nedeni de otomobil ile ilgili bir başlık altına konunun tamamen buna dönmüş olması. Eğer tartışılacak ise kendi başlığı altında tartışılması gerekir. Eminim insana değer şekilde konu ortaya konacaktır.

Bu arada, bir adım ileri gidelim ve kendi inanış ve düşüncelerimizi ortaya koymanın yanında, başkaları ne demiş, ne anlatmaya çalışmış ona da odaklanalım.

[(Gizli Üye)]

soru ve cevaplardan anlaşılacağı üzere evrim teorisinin bilimsel olduğu yalanı kanıtlanıyor. bilim adamları da dahil evrimin tür değişimine somut, bilimsel örnekler veremiyor. 

[(Gizli Üye)]

hangi bilim adamları ?

Bilimsel kanıt nedir ? nasıl bir beklentimiz var ? ara geçiş olarak yarı insan yarı maymun iskelet ararsak bulamayız. yarısı kuş yarısı balık bir fosil bulunamaz. Evrimin nasıl işlediğini anlamak için değişimlerin ne kadar süre içinde olduğunu bilmemiz ve nedenleri ile bilmemiz gerekir.

[(Gizli Üye)]

Gerek görülürse tabi ki de bu da olabilir Sedat Bey. Konunun açılma nedeni de otomobil ile ilgili bir başlık altına konunun tamamen buna dönmüş olması. Eğer tartışılacak ise kendi başlığı altında tartışılması gerekir. Eminim insana değer şekilde konu ortaya konacaktır.

Bu arada, bir adım ileri gidelim ve kendi inanış ve düşüncelerimizi ortaya koymanın yanında, başkaları ne demiş, ne anlatmaya çalışmış ona da odaklanalım.

sitenin yöneticisi sizsiniz karar sizin ancak sonra başınız ağrıyacak tecrübemle sabit

[(Gizli Üye)]

işte buradaki sorular anıl bey, izleyin. evrimle ilgili soru sorulanlar arasında bilim adamları da var. ama cevap yok.  buyurun, izleyin.

Mesaj Birleştirildi: Kasım 28, 2018, 20:04:20özellikle 2.10 dakikadan sonraki sorular ve cevaplara dikkat.

[(Gizli Üye)]

Öteki konuya yazdığım kaynamasın. Ben Allah kontrolünde evrime inanıyorum ve etrafta Allah'ın yarattığı mucizeleri, güzellikleri görebilirken; evrimin kanıtlarını da canlılarda görebiliyorum.

---------------------

Bilim insanlarının çoğu evrime inanırken ve antitezini bulamıyorken, evrim konusunda onlarca örnek varken asıl buna safsata demek safsatadır. Yaratıcıyı kanıtlayamıyor diye inanmamayı seçen ateistler gibi geliyor bana da bu olay.
Evrim deyince insanların aklına hemen maymundan geldik saçmalığı geliyor. Halbuki yok öyle birşey. İnsansı ataların evrimleşmesi ile oluşmuşuz.
Ben şahsen Hawking'in dediği "Tanrı sihirbaz değildir" lafına inanıp evrime inanıyorum. Aynı zamanda Allah'a da inanıyorum ve evrimin Allah'ın planladığı bir şey olduğunu düşünüyorum. Şu ömrümüzde birbirine bağlı olaylara şahit olmuşuzdur. Yani bir çok olasılığın (bizim tesadüf olarak adlandırdığımız) bir araya gelip de kaderimizi belirlediği olaylar. E hayatımızda böyle birbirine, pamuk ipliğine bağlı olaylar olabiliyorsa evrim niye olmasın? Dünyanın oluşumu bile başlı başına planlanmış derecede mükemmel. İnsanoğlunun oluşumuna uygun koşullar sağlanasıya kadar o kadar süre geçmiş, neden Allah arada müdahale etsin?
Kuranda aksi var mı? Allah her birini tek tek yarattık diyor bir ayette. E anne karnında tek tek yaratılmış olmuyor mu? Nedense evrim yoktura çekiliyor ayetler ama benim yorumum daha farklı.
İsteyen olursa konusunu açıp orada seviyeli ve aklınızı açık tutacak bir biçimde tartışabiliriz de. Yine de ufkunu açık tutanlar için aşağıda örneklerini verdiğim konuları araştırabilirler, hatta videolarını bulabilirler.

-Zürafaların ses tellerine giden sinirler, beyinden direk ses tellerine gitmesi mantıklıdır. Fakat zürafalarda da, diğer memeliler gibi, ses tellerine giden sinirler, önce omurgayla gövdesine en yakın yer olan yutkunma kaslarına gidiyor, oradan geri ta yukarı kadar ses tellerine dönüyor.
-Karbon testiyle yılları bulunan insansı kafataslarının uygun bir değişimiyle günümüzdeki insanlara ulaşması.
-Vücudumuzdaki körelen organlar (göz pınarı, apandisit, kulak kepçesi kası, kuyruk sokumu, tüylerimizin hala diken diken olması....)
-Endonezya'da idi sanırım. Bir kabiledeki insanlar deniz üstüne kurdukları evlerde yaşıyorlar ve besinlerini de denizden yakalıyorlar. Bunun neticesinde nesiller geçtikçe deniz altında kalma süreleri çok uzuyor. Şu andaki nesil 12 dakika boyunca su altında nefesini tutabiliyor ve balık gibi yüzeyebiliyorlar. Üstelik gözleri de tuzlu suya dayanıklı.
-Moritanya idi sanırım, bir Orta Afrika cumhuriyetinde yapılan araştırmada yeni doğan fillerin %98'i dişsiz doğmakta. Dişlere sahip fillerin avlanmaları sebebiyle dişi olmayan fillerin üremeleriyle dişsiz fil popülasyonu çok artıyor. (Bakınız doğal seçilim)
-Kenya'daki bir köydeki herkesin ayaklarının toynak gibi olması. (birbirleriyle eşleşmeleri sonucu.)
-Evrim zaten hemen çat diye birşeylerin değişmesi değil, ömrümüzde bile farkedemeyeceğimiz sürelerde yavaşça doğal seçilimle canlıların çevre etmenlere daha dayanıklı hale gelmesi, dayanamayan genin ise yok olmasıdır.

Aklıma gelen şimdilik sadece bunlar.

Dünya'da bugüne kadar 6 tane toplu yokoluş gerçekleşmiştir. Madem biz yeni yaratıldık, önceki yokoluşlar niye yaşandı?

Unutmayın evren 24 saattir var olsaydı, bizim varolduğumuz süre 1 saniye bile değil.

-------------------------------------
Richard Dawkins Zürafa Otopsisinde Evrimsel Hatayı Gösteriyor.

https://www.youtube.com/watch?v=4nvmnyuinFU

Kafatası Fosilleriyle İnsan Evrimi

https://www.youtube.com/watch?v=bcBR5RAIca8

Bizim görünüşe en yakın önceki ata Neandertaller Almanya Düsseldorf'daki mağarada bulunmuştur ilk. Bu kadar fosil nasıl görmezden geliniyor?

https://www.youtube.com/watch?v=ehV-MmuvVMU

Vücudumuzda evrimin izleri. Embriyo dönemlerinin memelilerde aynı oluşu, bebeklerdeki refleksler...

https://www.youtube.com/watch?v=rFxu7NEoKC8

[(Gizli Üye)]

Arkadaşlar aslında evrim falan yok ALLAH CC bize bahşettiği vücut aslında mükemmel bir makina gibi kendi kendini yenileyebilen arızalarını kendi onarabilen kendi içerisinde değişimler yaşabilen yaşadığı her ortama uyabilen içinde milyonlarca mikrorganizmanın yaşadığı mükemmel bir yaradılış harikası ALLAH CC büyüklüğünün ispatı mucizesi bir insan beynini ele alırsak dünyadaki en büyük bilgisayardan,hardiskten dahi daha fazla kapasiteye sahiptir ve öylesine mükemmel yaratılış mücizesiki ömrünün sonuna kadar sorunsuzca çalışabilmektedir yeterki doğru beslenme olsun vücuttaki akciğer içindeki buronşlar dahi mucizedir öyle ki kirli havayı tespit eden reseptörleri var içimize çektiğimiz havada kirlilik algıladıkları zaman kapanır lar ciğerlerini derinliklerine gitmesini ve kana karışmasını engellerler böyle mükemmel bir yaradılış harikası bulunduğu her ortama ayak uydurabilmekte ve yaşamını sürdürebilmektedir bu oluyor diye buna evrim diyemeyiz bu olaylar ALLAH CC takdiridir.
ALLAH CC kunfe yekundur ol deyince olur
Şu ayeti kerimedede yaratılış AP açık anlatılmaktadır.
Yani bu olaylar öyle kendiliğinden gelişmiyor mutosyana uğramıyor yaradan Cenab'ı rabbilalemin ol deyince oluyor
"Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmek hususunda herhangi bir şüphe içinde iseniz, şu muhakkaktır ki biz sizi(aslınızı) topraktan, sonra (onun neslini) insan suyundan (spermadan) sonra alaka (yapışan şey)`dan daha sonra da hilkati belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık (ve bunları) size (kudretimizin kemalini) apaçık gösterelim diye (yaptık) sizi dileyeceğimiz muayyen bir vakte kadar rahimlerde tutuyoruz, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz."(Hac, 22/5).

[(Gizli Üye)]

evrimcilerin yaptığı sahtekarlıklardan sadece biri. insanın maymundan geldiğini sözüm ona kanıtlamak için insan kafatasıyla maymunun kafatasını birleştirip maymun dişlerini de törpüleyerek insan dişine benzetmeleri.

[(Gizli Üye)]

Bulunan kemiklerin hikayesini ve bu kafataslarının birbirine nasıl bağlanıldığını öğrenmek isteyenlere....

https://www.youtube.com/watch?v=uO_mFuNpy8c

Bu işin devamı lozanın gizli maddeleri olduğuna inanlara benzemez inşallah. Bilim sahtekarlıkla yürümez, kanıtlarla, oluşturulan tezlerle yürür.

[(Gizli Üye)]

bu tarz konular bu forumun içeriği kapsamında olmamakla birlikte pek çoğumuz konu hakkında gerçek anlamda bir profesyonel görüşe sahip değiliz ayrıca  hangi dine mensup olursak olalım görüş belirtecek bir konuma da sahip değiliz. Forumdaş arkadaşlar arasında gereksiz bir tartışma ve gerilime yol açmaması açısından konunun kapatılması yada kaldırılmasının daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim.

Sedat bey Hakan beyin böyle bir konu açmasını çok faydalı buluyorum, toplumumuzun ilim alanında geri kalmasını ilmi tartışma yapmak yerine beşikten mezara siyasi kavga yapması olduğuna inanıyorum.
mademki dünyada böyle bir tartışma var bizim de medeni bir şekilde kırıp dökmeden fikirlerimizi belirtip karşı görüşte olanları ikna etmeye veyahut bilgilendirmeye çalışmamız gerekir.

[(Gizli Üye)]

İnsansı ataların evrimleşmesi ile oluşmuşuz deniliyorsa asıl köken olan   O insansılar nereden geldi?

aklımda deli sorular?

aynı videonun altında açıklama var bu sinir için ama bilmiyorum doğruluğunu.

Geri dönen gırtlak siniri Recurrent Laryngeal işlevi)

Evrimcilerin körelmiş organ iddiası genellikle işlevi henüz bilimeyen organlar hakkındadır. Bilim bu organların ne işe yaradığını bulana kadar evrime malzemeye olurlar. Dalak,Apandisit,Kuyruk sokumu,Kulak memesi,Bademcikler vs. gibi organlarda işlevi önceleri bilinmediği için körelmiş organ iddiasına maruz kalmışlardı. Son zamanlarda ise körelmiş organ iddiasına işlevi olmadığı iddia edilen bir sinir ağı evrimcilere malzeme olmaktadır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, Zürafa gibi tasarım harikası bir canlıyı işlevini bilmediği yada anlamadığı bir sinir yüzünden %99.999 kısmını basite indirgemek Evrimci aldatmacanın bir versiyonudur. Zürafaların ara formları dahil tek bir sinir hücresinin bile kendiliğinden doğada! nasıl oluştuğunu açıklayamayan insanların sözde evrime delil sunması elbette sadece Evrim propagandasıdır. Canlılarda kusura neden olan şey Mutasyonlardır.

Zürafalar da bulunan (Vagus) Recurrent Laryngeal siniri genellikle insan dahil her canlıda bulunur. Dawkins ise zürafalarda bulunan bu sinirinin beyinden çıktığını ve gereksiz bir şekilde aşağıya doğru indiğini ve geri döndüğünü, aklı başında hiç bir mühendisin böyle bir hata yapmayacağından bahseder. Dawkins burada sorgulama yapmıştır ama sinirin ne işe yaradığı yada ne işe yaramadığı hakkında bir açıklaması yoktur. Dolayısıyla da sözde körelmiş organ katagorisine eklenmiştir.

Evrimciler de Dawkins'ten yola çıkarak bu sinirin işlevinden çok Zürafalarda ki durumunun neden uzun ve dolambaçlı olduğu konusunda durmaktadırlar. Kısa yoldan beyne dönmek varken kalbe kadar inip dönmesinin tasarım değil hata olduğu görüşündedirler.

Halbuki bu sinir beyinden çıkıp yutak gırtlak ve aşagı inerek yemek borusu ve soluk borusunun etrafında, diyaframa kadar pek çok organın parasempatik aktivasyonun uyaran ve bu kısımlara dallar veren bir sinirdir. Vagus siniri kollarından olan bu sinirin kalp hizasına inme nedeni de kalp sinir ağına bir dal vermesi ve kalp atımını dahil kas dokusunu kontrol etmesidir. Bu sinir insanlarsa ise gırtlak için motor fonksiyon ve algılama kaynağıdır. Özellikle tiroid bezi ile yakın ilişkili bu sinir, tiroid bezinin alınması sırasında zarar görmesi durumunda konuşma bozukluğuna ya da konuşma yitimine de neden olmaktadır.

Bir başka özellik ise baştan kalbe kadar giden bölümde; yukarı çıkan ve aşağı inen damarların ve sinirlerin oluşturduğu bu U sistemi, ters yönde akan kan damarları toplam basıncı sıfırlar, böylece hayvan ani kanamalara neden olacak iç basınçtan kurtulmuş olur. Çünkü bu işlev zürafa gibi uzun boyunlu canlılar da çok daha güçlü ve etkili olur. Bu sistemin çalışmaması yada olmaması canlı için basınç kaynaklı beyin kanaması demektir.

Kısacası, beyinden atardamara kadar uzanan ve geri dönen, anlamsız bir yol kat ettiği iddia edilen bu sinir beyne gelen kanın basıncını ve miktarını ayar
lamaktadır.

kaynak:
(Wood, W. F. & Weldon, P. J. The scent of the reticulated giraffe Giraffa camelopardalis reticulata. Biochemical Systematics and Ecology, 30, 913 - 917, (2002).)

 BU SİNİR herkeste ve her canlıda varsa beyinden çıkıyorsa zürafanın boynu uzun olduğu için boynu uzunlugunda olması doğaldır diye düşünüyorum. birde kaç bin yıldan beri madem evrimleşiyoruz ihtiyaç olmadığı halde erkeklerde meme uçları neden var?

[(Gizli Üye)]

Bilim adamı değilim, din alimi hiç değilim. Ancak Mutlu beyin yazdıklarına katılıyorum. İnsan ve diğer canlılar kendi içlerinde bulundukları ortama göre değişmişlerdir. Maymundan gelme konusuna inanmıyorum. Veya tüm canlıların bir hücreli canlıların gelişimi ile türediğine inanmıyorum. İnsanı, evreni ve tüm canlıları yaratan Allah'tır.

Allah ol demiş ve olmuştur. Ancak belirli bir düzende yarattığı canlı ve evrenin gelişimine müdahale etmemiştir. Veya etmişse bile bizim idrakimiz dışıdır. Evrenin oluşumu, dünyanın oluşumu ve insanların yaşaması için elverişli ortama gelmesi süreci insan için çok uzun zaman almıştır. İnsanı Allah yaratmıştır ancak genel itibariyle yaşamına fazla müdahale etmemiştir.

Hz. Adem ve Hz. Havva'dan çoğalan insanlara bakarsanız. Binlerce yılda bulunduğu ortama göre evrim geçirdiğini ve ortama ayak uydurduğunu görürsünüz. Sibirya'da zenci, Afrika'da çekik gözlü veya açık tenli topluluklar göremezsiniz. İnsan bölgelere göre yaratılmadığına göre binlerce yıllık süreçte yaşama tutunabilmek için bulunduğu ortama uyum sağlamak zorunda kalmıştır.

Hayvanlardaki çeşitlilikte aynı durumu göstermektedir. Okyanusta yaşayan balıkların tamamı deniz canlısı olmasına rağmen derinlerde yaşayan balık türleri ile sığ yerlerde yaşayan balık türlerinin basınç dayanımları farklıdır.

Ayrıca Allah, insana benim yarattığıma dokunmayın nasıl yarattıysam öyle kalsın dememiş. Öyle deseydı bugün hepimiz doğal mağaralarda yaşıyor olurduk. Ne ev yapmasını öğrenirdik, ne tekeri, elektriği, nede ateşi kullanmayı bulurduk.

Allah insana akıl vermiş ve verdiği aklı iyi işlerde kullanmamızı emretmiş. Eğer bilim adamları meraklı olmasaydı, din tüccarlarının baskılarına boyun eğseydi bugün hala vebalarla, koleralarla, kuduzlarla uğraşıyor oluduk. İnsan dna'sı araştırılmasaydı birçok kalıtsal hastalığın önüne geçemezdik. Kök hücreyi bilmezdik. Organ nakli yapamazdık.

Bunlar şahsi fikrim. Yukarıda yazdığım gibi ne bilim adamıyım nede din alimiyim. Ancak benim inancım bu yönde. Allah insana akıl vermiş ve kullanmasını öğretmiş. Yaptığı iyi ve kötü şeylere mümkün olduğunca müdahalede bulunmamış, zaman zaman azanları doğru yola döndürmek için elçiler göndermiş.Belki bunlar Allah'ın çizdiği sınırlar içinde doğaçlama gelişiyor belki Allah katında en ince ayrıntısına kadar herşey yazılı. Bunu biz bilemeyiz. Sadece Allah bilir.

Hangisi olursa olsun. Allah müsade etmeseydi insan oğlu dna ile de uğraşamazdı, atomu elektronu da bulamazdı. İsteseydi tek tip insan, tek tip tabiat yapardı. Bu nedenle insanlığın ilme yönelmesi, dini bilgilerle ilmi pekiştirmesi gerekir. Bulunan herşeyi dine uygun değil deyip dışlamak yerine araştırma yapmak, olanı geliştirmeye çabalamalıyız. Allah'ın istediği ve emrettiği bir kul olmalı ve insanlığın iyiliği için çabalamalıyız.

[(Gizli Üye)]

Piltdown sahtekarlığı eyvallah da, diğer bulunan binlerce insansı fosili?
Görüldüğü gibi bir sahtekarlık varsa o yalan illaki ortaya çıkıyor.
Gerçek fosillerden kafatasları.


-------------------------------------
Bakın burada da 1 milyon sene önceye ait 5 tane kafatası bulunmuş Gürcistan'da. Diyorlar ki, aynı zamana ait bu 5 kafatası birbirinden çok farklı şekillerde, bu insan evrimi hikayesine uymuyor.
https://vesselanaw.wordpress.com/georgian-skulls-disprove-current-story-of-human-evolution/



2. resimdeki kafatası insanlara benzerken diğerleri maymunlara benzemekte demişler. Fakat burada atladıkları konu, bu insansıların farklı çeşitlerinin bir arada yaşadığı, hatta farklı türlerin birbirleriyle üreyerek farklı türleri oluşturduğu ile ilgili teoriler var. Paylaştığım belgeselin son kısmında bu teori üstünde duruluyor.
-----------------------

İnsansı ataların evrimleşmesi ile oluşmuşuz deniliyorsa asıl köken olan   O insansılar nereden geldi?

 BU SİNİR herkeste ve her canlıda varsa beyinden çıkıyorsa zürafanın boynu uzun olduğu için boynu uzunlugunda olması doğaldır diye düşünüyorum. birde kaç bin yıldan beri madem evrimleşiyoruz ihtiyaç olmadığı halde erkeklerde meme uçları neden var?

Bulgurun, pirincin içinden hiçbir şey yokken 2-3 ayda kurt oluşturup kelebeğe dönüştüren, yumurta bir hiçken civciv çıkartan Rabbim, bence tüm bu evrimin olmasına zemin hazırlamıştır. Olayın özü ilk mesajımda yatıyor. 30-50 milyon senelik bir süreçten bahsediyoruz, ve biz insanoğlunun yazılı olarak gidebildiği en eski tarih M.Ö. 10binli yıllar. Öncesiyle alakalı yazılı bir kanıtımız yok,ancak paylaştığım belgeseldeki gibi arkeologlar, paleontolojistler, vs. fosiller aracılığıyla bazı şeyleri kanıtlıyorlar. Yani 24 saattir varolan evrende son 1 saniyeden de az yeryüzündeyiz. Hal böyleyken gözle görülür değişimin binlerce yılda olabileceğini bekleyemeyiz. Hep duymaz mıyız, kutsal kitaplarda okumaz mıyız yüzlerce sene yaşayan, çok uzun boylu insanların varolduğunu.
Ben şahsen, ateistlerin herşeyi tesadüfe bağlamalarının aksine, tüm evrenin, güneş sistemimizin, dünyamızın, dünyadaki yaşam koşullarının, ilk yaşam belirtilerinin, ardından canlı çeşitliğinin ve bu çeşitlilikten de insanın evrildiğine çok hassas bir şekilde Allah'ın zemin hazırladığına inanıyorum. Allah'ın yarattıkları haşa kusurlu mu, sorgulamaya ne aklımız ne cüretimiz yetebilir; onun da kaynağı yine insanoğlunun GDO ile radyasyon ile kendisine yaptıklarının sonucudur diye düşünüyorum.

Bu olayı maymundan gelme diye yanıltanlar oluyor maalesef. Olay maymun değil, büyük büyük babanızın ortak ata olması ve günümüzde yaşayan yan soylarınızın (yani büyük büyük torunların) da farklı türlerde olması (farklı fiziksel özellikler taşıması gibi.) Unutmayalım maymunlarla insanların paylaştığı ortak dna oranı %99.

Erkeklerin meme uçlarının kaybolmaması, tırnaklarının hala olmaması, kıllarının hala olması belki de gereksizlik evet. Belki ileride kaybolacak bilemeyiz. İnşallah büyük büyük torunlarımız bu internetteki yazılı kaynaklar aracılığıyla sonuca ulaşırlar.

Embriyoların birbirine çok benzemesi ve bazı kuyrukla doğan bebek vakaları ve paylaştığım belgeselin sonundaki 1 aylık bebeğin el ve ayaklarını sıkma refleksi ile boruya tutunup kendi ağırlığını dahi taşıyabilmesi de çok enteresan.

[(Gizli Üye)]

vücut aslında mükemmel bir makina gibi kendi kendini yenileyebilen arızalarını kendi onarabilen kendi içerisinde değişimler yaşabilen yaşadığı her ortama uyabilen içinde milyonlarca mikrorganizmanın yaşadığı mükemmel bir yaradılış harikası

Kusura bakmayınız, mesleki olarak araya girmem gerekiyor, insan vücudu mükemmel falan değildir, bir sürü kusur ve hatası vardır, bu yüzden de Tıp bilimi en çok para kazanılan branşlardan biridir ve Doktorların önündeki kuyruklar uzadıkça uzar, hiç bitmez. Ortaçağ insanı için belki geçerli olabilir ama şu an teknoloji doğal hayatın pek çok alanına açık fark atmış durumda. Şu yazdığınız alet en basit örneğidir. Günümüzde düşünebilen ve sonuç çıkartabilen programlar yazılıyor, ABD'de ki bir avukatlık yazılımı şu an insanlardan çok daha başarılı sonuçlar alıyor, keza röntgen ve tomografi sonuçlarını değerlendiren bir yazılım var, en başarılı uzmandan çok daha iyi teşhis koyuyor, ki bunlar daha başlangıç. Yavaş yavaş insanların 2. sınıf olacağı bir çağa yaklaşıyoruz ve bazı bilim adamları bunun iyi olmadığını düşünmeye başladı bile. Sizin söyledikleriniz de zaman içinde çözülecek ve daha iyisi yapılacak, ısmarlama canlılar üretilecek, çok ileri zamanlarda belki de yeni gezegenler - yıldızlar üretebileceğiz , bu hızla bunlar mümkün artık.

[(Gizli Üye)]

Kusura bakmayınız, mesleki olarak araya girmem gerekiyor, insan vücudu mükemmel falan değildir, bir sürü kusur ve hatası vardır, bu yüzden de Tıp bilimi en çok para kazanılan branşlardan biridir ve Doktorların önündeki kuyruklar uzadıkça uzar, hiç bitmez. Ortaçağ insanı için belki geçerli olabilir ama şu an teknoloji doğal hayatın pek çok alanına açık fark atmış durumda. Şu yazdığınız alet en basit örneğidir. Günümüzde düşünebilen ve sonuç çıkartabilen programlar yazılıyor, ABD'de ki bir avukatlık yazılımı şu an insanlardan çok daha başarılı sonuçlar alıyor, keza röntgen ve tomografi sonuçlarını değerlendiren bir yazılım var, en başarılı uzmandan çok daha iyi teşhis koyuyor, ki bunlar daha başlangıç. Yavaş yavaş insanların 2. sınıf olacağı bir çağa yaklaşıyoruz ve bazı bilim adamları bunun iyi olmadığını düşünmeye başladı bile. Sizin söyledikleriniz de zaman içinde çözülecek ve daha iyisi yapılacak, ısmarlama canlılar üretilecek, çok ileri zamanlarda belki de yeni gezegenler - yıldızlar üretebileceğiz , bu hızla bunlar mümkün artık.

o dediğiniz teknolojiyi mükemmel oldugunu kabul etmediğiniz insan vücudundaki akıl yaptı... mükemmel olan şeylerde bozulabilir pekala..