Konu: 24 Ekim 1997 Konya Karapınar otobüs kazası

[(Gizli Üye)]

24 ekim 1997 tarihinde, saat 22.00 sıralarında Konya - Adana karayolu Karapınar mevkinde meydana gelen, ve çoğu üniversite öğrencisi olan 49 kişinin yanarak can verdiği, tarihin en korkunç kazalarından birisidir.

Kayseri'nin köklü firmalarından olan İpek Turizm, sipariş ettiği 0 km Mercedes-Benz 0403 marka otobüsleri teslim almış, Kayseri otogarında törenlerle tanıtmıştı. Kaptanlarını Mercedes'e eğitim için göndermişti.

24 ekim 1997 günü akşamı, Kayseri - İzmir seferini yapacak olan otobüs, herkesin hayran bakışları içinde perona yanaşmış, yolcularını almaktaydı. Otobüs tamamen doluydu, ve hareket saat geldiğinde birkaç saat sonra korkunç bir kazayla sonlanacak ölüm yolculuğuna çıkıldı. Yolcuların çoğu Niğde ve Erciyes üniversitesi öğrencileriydi. Ama geride bırakılan her km'de feci ölüme biraz daha yaklaşıldığının kimse farkında değildi. Ve saat 22.00 sularında, Konya Karapınar ilçesi yakınlarına gelindiğinde o korkunç kaza meydana geldi ve 49 kişi yanarak feci şekilde can verdi.

Peki kaza nasıl meydana geldi?
Camdan fırladığı için kazadan yaralı kurtulan otobüs şoförünün ifadesi ve bilirkişi incelemelerine göre; otobüs kendi şeridinde 90 km hızla ilerlemekteydi. Karapınar mevkine geldiğinde, karşı yönden ters şeritte ilerleyen yakıt yüklü tankeri kaptan önce selektör ve korna ile uyarmaya çalışmış, tankerden cevap alamayınca bu sefer hızını iyice düşürerek tankere sağ şeride geçmesi için zaman kazandırmaya çalışmış, ancak yine tankerin tepki vermemesi üzerine artık kaza kaçınılmaz hale geldiği anda, boş olan sol şeride doğru direksiyon kırarak kaçmak istemiş, ancak tam o esnada tanker şoförü de bir anda (muhtemelen uyudu ve bir anda kendine geldi) refleksle kendi sağına doğru direksiyon kırınca, tankerin sol direk kısmıyla otobüsün ön sağ kapı merdiven kısmına büyük bir hızla çarpıyor. Oluşan açı mukavemeti ile iki araç da devrilmeden yoldan çıkıyor. Kazanın etkisiyle sağ amortisör önüne yerleştirilmiş olan yakıt tankı pres haline gelerek deliniyor ve bir şekilde alev alarak saniyeler içerisinde tüm otobüsü sarıyor. Alevler otobüsü o kadar çabuk sarıyor ki, yolcular kırılan camlardan atlayıp çıkma şansı dahi bulamıyorlar. Kazadan sadece ön camdan fırlayan otobüsün kaptanıyla bir yolcu sağ kurtuluyor. Alev topuna dönen otobüsden en azından bir kaç kişiyi kurtarmaya çalışıyor ama ne yazık ki başaramıyor ve gecenin karanlığında dakikalarca süren çığlıklar içerisinde 49 kişi diri diri yanarak can veriyor.

Kazadan sonra olayın yargı safhası başlıyor, bundan sonrası da en az kaza kadar acı ve üzücü.
Karapınar Asliye hukuk mahkemesinde görülen davada, mahkeme heyeti ODTÜ'den bilirkişi heyeti istiyor. Bilirkişi heyeti yaptıkları incelemelerde, yangına sebebiyet veren yakıt tankının monte edildiği yerin hatalı olduğunu, ayrıca yakıt tankının üst koruma panelinin ahşaptan olduğunu, bu durumun yangına sebebiyet verdiğini ve otobüste üretim hatası olduğu yönünde görüş veriyor ve 1995-1997 üretimi bütün 0403 otobüslerin toplatılmasına hükmediyor.
Bu arada mahkemeye, eski Mercedes-Benz çalışanı olduğunu iddia eden birisinden imzasız bir mektup geliyor. Mektupta, Türkiye'ye satılan otobüslerde 2 adet cam kırma çekici koyduklarını, ancak Avrupa'ya ihraç edilecek olanlarda 10 olduğunu, aynı şekilde Türkiye'deki yakıt koruma panelinin sunta, ihraç edilecek olanlarda ise çelik olduğu iddia ediliyordu.

Ancak, bu karara Mercedes-Benz Türk A.Ş büyük tepki gösterdi. Suçlamaların hiç birisini kabul etmedi. Mahkeme kararına karşı medyada, siyasi ve iş çevrelerinde büyük bir karşı propaganda başlattı. Zamanın Mesut Yılmaz hükümetini, yatırımı ülkeden çekmekle tehdit etti. Otobüs şoförü Muammer Çiçekyurt'un bir trafik canavarı olduğu, bir közünün kör olduğu, bagajda piknik tüpü olduğu gibi haberler yaymaya başladı medya aracılığıyla. Onlara görü suçlu, kör otobüs şoförü, onu çalıştıran İpek Turizm, bakımsız tanker gibi sebeplerdi. Ancak bilirkişi raporu ve mahkemenin kararını kabul etmiyordu Mercedes ve her platformda aba altından sopa göstermeye devam etti. Ve sonunda mahkemenin kararı yargıtay tarafından bozularak iptal edildi. Kararı veren mahkeme heyeti bulundukları yerden başka yerlere sürüldüler. Mercedes o otobüsleri hiç bir zaman toplamadı.

[(Gizli Üye)]

acaba bu gün otobüslerdeki yakıt tankı ve koruması nerede ve nasıl?

[(Gizli Üye)]

Tanker hala olay yerinde duruyor ara sıra uğrarım geçerken.

[(Gizli Üye)]

O 403 model otobüslerde biri sağda diğeri solda olmak üzere toplamda 550 LT kapasiteli yakıt deposu var. Deponun yeri veya muhafazası ile ilgili iyileştirmede bulunduklarını hatırlıyorum.

İşin yargı kısmı ise tam bir fiyasko. Yatırımı çekmekle tehditlerle dönemin hükumetine 3 maymunu oynattılar. Tam bir
adalet ayıbı yaşandı. Olan 49 cana oldu. Allah rahmet eylesin.

[(Gizli Üye)]

madem ki teknik bir eksiklik sonucu bu yangınlar oldu, oluyor,giden can geri gelmez ama ailelere maddi manevi tazminat ödendi mi acaba?

[(Gizli Üye)]

Geziye giden  üniversitelileri taşıyordu kaza olduğu zaman ortaokula gidiyordum. O olayda hiç unutmadığım öğrencilerin birinin not defterinde dünyada ölümden başkası yalan yazısıydı. Dünyaca ünlü başka bi firma fabrika için yer isteyince Aksaray valisinin ve belediye başkanının yanına gidip yine çekilme tehdidinde bulundular yakın zamanda.

[(Gizli Üye)]

Kaza yaşandığında henüz doğmamışım.Sadece duymuştum sağda solda detaylarını bilmiyordum. Bu yazıyı okumam üzerine biraz araştırma yaptım raporların Mercedes'i hatalı bulmasına rahmen Mercedes'in gücünü kullanarak o otobüsleri toplatmaması insanları bilerek öldürmek değilse nedir?

[(Gizli Üye)]

madem aksaray a başka uluslararası marka gelirse gideriz dediler,yakınında ankara şereflikoçhisar var,niğde ulukışla var vb onların idarecileri devreye girselerdi olabilirdi belki.bu işlerde atak olmak lazım,hyundai ikinci fabrika için teşvik ve bedava yer istedi,bizimkiler bürokrasiyi aşamayınca adamlar fabrikayı slovakya ya kurdular.blöf yapanın restini görmek lazım,giderse gider,zaten para kazanmasalar işlerine gelmese 1 dakika durmazlar.opel izmir torbalıyı bıraktı ,polonyada üretime başladılar,sonra pişman oldular,şimdi psa ile uğraşsınlar bakalım.otobüs adana da sasa içinde temsa markası ile üretiliyor,fransa dahil ihraç ediliyor,bizdeki kalite artık dünya standartlarında.mitsubishi ile çalışılıyor,şurasıda muhakkak ki bize fayda artık uzak doğudan var,toyota geldi ,hyundai geldi fabrikasını kurdu,hyundai nin kepçe dozer kamyon otobüs gibi ürünleri de var.bu arada diğer ülkemize yatırım yapan yabancı babayiğitleride unutmuyoruz.