0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Aynen Seyit abi, aslında gövde üretiminde yerlilik fena değil, iç piyasa düzenlemeler ile geliştirilse motor ve diğer donanımlarda da yerlilik artar. Önemli bir sektör. Sadece lüks olarak görülmeme bu, hele ki farklı denizlere sahip bir ülke olarak. Lüks özellikte olanlar da var tabi.Aslında çevre denizler sadece haritalarda görülmemeli, insanlar kurallar dahilinde, kültürünü alarak, koruyarak keşfedebilmeli.
Hakan kardeşim, çok haklısın. Benim de Amatör Denizci Belgem var. Ancak senin de belirttiğin şekilde maliyetler oldukça yüksek. Maliyetin yüksek olması da lüks sınıfa girmesine neden oluyor. Ülkemizin üç tarafı denizlerle kaplı olmasına rağmen bırakın yelkenciliği normal denizcilik bile çok düşük.
Merhaba Hakan,Süper konu açmışsın.Resim de çok güzel.Maalesef çok maliyetli işler şu an için.Dünya da dikkat etmişsinizdir belki,bazı sahil kasabalarında denizde veya göllerde,yerel halkın bir sürü irili ufaklı böyle tekneleri var.Motor ses olmayışı,dalgalarda ilerleyiş,rüzgar sesi muhteşem bir şey yelkencilik.Şu an için tek iyi çözüm sanırım Devre yelken sistemi(belki özel bir ismi vardır).Devre mülk gibi para yatırıyorsunuz,yılın belli zamanı atıyorum bu sene ben italyada şu limandan teslim alıp hakkımı kullanmak istiyorum diyorsunuz ve genç yelkenli tekneleri taşıma,bakım vs masraflarına en azından kafa yormadan kullanabiliyorsunuz.
İki şey var ki insanın kanına bir girdi mi ömür boyu kurtulmaz mümkün değildir..Birincisi Denizcilik..ikincisi Havacılık.Her Türk erkeğinin rüyasıdır herhalde emekli olup bir kıyı kasabasında küçük bir yelkenliye /tekneye sahip olup denizlere açılmak.