0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Merhaba arkadaşlar, DSG ile yaşadığımız sıkıntıyı anlatacağım bir de yeni araç arayışında şanzıman yönünden sorularım olacak.Babamın yaklaşık 2 sene önce 38000 km'de aldığı 2011 model 1.6 102 PS 7 ileri DSG'li Jettada, uzun zamandır kalkışlarda yaşanan titreme sorunu son zamanlar iyice arttı ve henüz 63000 km'de satmamıza ramak kala bize masraf çıkardı. Arabayı alırken biraz aceleye geldi, bana sorsalardı DSG sıkıntılı almayın derdim ama oldu bittiye geldi ve alınmış oldu. Sonuç olarak DSG mağdurlarına biz de eklenmiş olduk.Sanayide kavrama ve volant dişlisi değişti, işçilik dahil 3700 liraya mâloldu. Ve dün de arabayı sattık. 63000 km'de ve 5-6 yılda bu kadar masraf çıkarabilen arabayı nasıl üretiyorlar, bu haliyle bu arabalar nasıl bu kadar rağbet görüyor, anlayabilmiş değilim.Her neyse, olan oldu masrafını çekip elden çıkarttık arabayı. Şimdi 36-37 bin lira civarını geçmeyecek sedan veya mpv otomobil arıyoruz babam için. Bu noktada Toyotanın tam otomatiğini 2003 modelde kendim kullandım ve sorunsuz olduğunu biliyorum, peki Toyotanın yarı otomatik şanzumanı nasıldır, denk gelirse alınır mı? DSG lerdeki gibi kronik sıkıntıları var mıdır? Sistem olarak DSGden farkları nedir? Yüzeysel veya detaylı açıklama yapabilecek var mı, teşekkürler.
DSG şanzıman olarak bence dünyadaki en mükemmel otomatik şanzıman Alman mühendisliğinin harikası,ancak sıkışık trafiğe pek gelmiyor bilhassa Istanbul,Ankara,Bursa,Izmir vb büyük şehirlerimizde problemler var.Birde maalesef hernedense vw servisleri şanzıman yağının ömürlük olduğunu söylüyorlar bunada anlam veremiyorum açıkçası.Son zamanlarda gelen şikayetler doğrultusunda DSG programında güncelleme yapılarak 1. vitesten 2. vitese daha yüksek hızlarda çıkılmaya başlandı bir miktar problemi çözecektir.Gene gelen DSG şikayetleri üzerine Çin hükümetinin vw firmasına yaptığı baskı sonucu Çin'de DSG garantisinin 10 yıla çıkarıldığını okudum.Sonuç olarak şunu söylemek gerekirse Alman mühendis nereden bilsinki biz Istanbul'da 2 km lik boğaz köprüsünü dur kalk 3 saatte geçiyoruz )DSG alırken biraz üzerinde düşünülmesi gereken şanzıman problem olarak.Selamlar
İlginç bir hikaye;Alıntı:"Çevrenizde mutlaka VW grubu araçları olup otomatik şanzıman ( DSG ) problemi yaşayan insanlar tanıyorsunuzdur. Sizleri ve çevrenizde bu pahalı dertle uğraşanların daha fazla mağdur olmaması adına başımdan geçenleri aşağıda paylaşmak istiyorum.Bölüm bölüm paylaşacağım çünkü drama dizisi gibiHikaye 1Hikayem 2013 yılı sonunda bir Audi A3 1.4 TFSI DSG sahibi olmam ile başladı. Daha aldıktan iki ay sonra aracımda ilk kalkışta titreme başladı. Öyle bir illetki bu bazen ısınıp titriyor bazen hiçbir titreme gerçekleşmiyordu.Arabanın bu tavırlarından huylanıp 2014 şubat ayında yetkili servise götürdüm aracımı. Zeytinburnu mevkinde yer alan bu Audi servisi aracıma bakıma soktu. Sık seyahat etmem sebebiyle arabayı bırakıp Antalya'ya bir iş seyahatine gittim. Servisten 3 gün sonra beni telefonla aradılar ve aracımın çoklu kavramasının bozulduğunu ilettiler. Bunun maliyetinin işçilik hariç 5.500.00.- TL olduğunu söylediler. Bende düşündüm taşındım yaptırmamaya karar verdim. Arayıp kendilerine bu durumu ilettim. Bana şanzımanın indiğini ve yapmak zorunda olduklarını ilettiler. Nasıl yani zorunda mıyım? Bende haklı bir tüketici olarak şanzıman indirmek için benden izin almadıklarını, arabamı hemen toplayıp gelişimde almak üzere hazır olmasını istediğimi söyledim.Tabi ne yaptılar? Hemen "iyi niyet garantisi" adını verdikleri müşteri kazıklama yöntemi ile bana indirim yapacaklarını ilettiler. Böylece son hesabımız 3.000.00.- TL'a kadar düştü. Bende kendilerine toplamda 1.200.-00 TL param olduğunu isterlerse yapabileceklerini istemezlerse toplayıp bana teslim edebileceklerini ilettim.Arabayı yapıp teslim ettiler.Hikaye 220 Ekim 2015 tarihinde vites göstergesinin yanıp sönerek uyarı vermesi ile ikinci hikayemiz başladı. Yolda giderken bu uyarıyı alınca hemen en yakındaki Bosch yetkili servise götürdüm aracımı. Orada bana şanzıman arızası olduğunu ve yetkili serviste yapılması gerektiğini ilettiler. Burada arıza bilgisayarına bağlayıp bana kodları gösterdiler. Kodlarda "P17BF" hidrolik pompa kurcalama koruması aktif diye yazıyordu. Bende internetten incelemek için bir fotoğrafını çektim.Yine aynı servisi arayarak bir çekici talebinde bulundum. Çekici gönderebileceklerini ancak bu çekicinin parasını benim ödemem gerektiğini ilettiler. Sebep nedir derseniz son bakıma oraya götürmediğim için sadık müşteri olmadığımı söylediler. Peki dedim lanet olsun gönderin. Gelen çekicinin parasınıda ödeyip aracı zeytinburnu'na gönderdim.Gönderdikten bir gün sonra beni servis danışmanı aradı ve aracın mekatronik ünitesinin bozulduğunu söylediler. Bununla ilgili olarak masrafın tutarının 5.500.00.-TL olduğunu ilettiler. Araba şanzımanın neresi bozulursa bozulsun aynı ücrete çıkıyor. Fiyat fix yani.Eklenti 34817Bu fiyatlandırma, küstah tavırları, sorunun neden kaynaklandığı konusunda bana olan tutumları yüzünden oturdum internetten araştırmaya başladım. O zaman farkettimki binlerce insan bu bedelleri ve daha yükseklerini ödemek zorunda bırakılıyor. Bu kadar örnek olacağı ve sayının bu kadar yüksek olacağını hiç tahmin etmiyordum.Türkiye'deki binlerce örneği ve forumlarda yazan sayfalarca yazıları görünce merak ettim ve dünya'da bu şanzımanın durumu nedir diye başladım araştırmaya.Birde ne göreyim; Almanya'da servislerde ücret almadan tamiri gerçekleştiriliyor. ABD,Çin'de ve Avustralya'da garanti süresi 10 seneye çıkarılmış.Bunun gibi tüketici yanlısı uygulamaların olduğu onlarca ülke var. Bizim ülkemizde ise tamamen distribütörün uygulamasına ve vicdanına bırakılmış bir durum söz konusu.İlk önce konuyla ilgili olarak AVEK'e mail attım ve konu hakkında bana bilgi verilmesini rica ettim. Bana bu tutarı ödemem gerektiği söylendi. Yapılacak hiçbir şey yokmuş. Kendilerinden bu arızanın kullanıcı hatası olup olmadığına dair yazı istedim. Yine mail bile atmadan telefonda bana bilgi verdiler. Bu arada kesinlikle yazılı bir döküman göndermiyorlar. Mail ile yanıt vermenizi istiyorum diyorum, hooop 2 dakika sonra arıyorlar. Mail atın aramayın diyorum, mail atamayız yetkimiz yok diyorlar.Bu arada aracın hata kodunun anlamı mekatronik ünitesinin hidrolik sıvısının keçesinin patlayarak boşalması ve buna bağlı olarak ünitenin zarar görmesi. Bunu bir kullanıcının yapması için aracı bir tepeden tam o ünitenin üstüne gelecek şekilde bir kayaya isabet ettirmesi gerekiyor. Altı vurularak falan yapılabilecek bir iş değil. Tamamen üretim ve malzeme hatası.Yılmadım, üşenmedim ve bıkmadım! Doğuş otomotiv grubuna yazdım. Hiçbir cevap gelmedi. Oradan cevap geleceği yerde bana Avek'ten dönüş yaptılar. Demek ki mailim ulaştı ama yeterli etkiyi göstermedi.Bu işi Türkiye'deki düzenle haksız yere ödeme yaparak çözebilmekten başka hiçbir çaremin kalmadığını anladım. Artık parayı göndermekten başka çarem kalmadığını düşündüğümde aklıma şu geldi. YAHU BEN BU PARAYI KOLAY KAZANMIYORUM Kİ ! hakkımı şimdi aramam lazım.Sonuna kadar direnmezsem benden tabiki parayı alırlar.Yurtdışı forumlara, facebook sayfalarına üye olup araştırmaya başladım. Sonra bir farkettim ki millet oralarda mailler atıp çözüyor. Ben neden yapamayayım dedim başladım mail metnini hazırlamaya. Özelden talep edilerse mail metninin türkçe ve ingilizcesini isteyenle paylaşırım.Maili hazırlayıp şirketimin çalıştığı bir tercüme bürosuna gönderdim ve İngilizce'ye çevirisini profesyonelce yaptırdım.Buraya kadar herşey güzel, yaşadığım problemleri tek tek yazdım. Gerek hata kodunun ekran görüntüsü gerekse daha önce yaptığım ödemelerin proformaları, hatta benden istenen ödemenin ön proforma bilgisini de jpeg olarak ekine iliştirdim. Mail ok ama kime göndereceğim, mail adreslerini nasıl bulacağım?Mail adreslerini bulmak konusunda ne yalan söyleyeyim çok zorlandım. Yetkili kişinin ismini buluyorsun ama maili nasıl yazılır onu bilmiyorsun. İlk önce isimleri buldum sonra şirketin ( AUDİ AG, VW vb gibi ) mail adreslerinin nasıl yazıldığını araştırdım internettin. Hepsini 2 haftada teker teker araştırıp bir liste oluşturdum. Bu listeyide özelden isteyen ihtiyacı olan forum üyelerine gönderebilirim.Başladım mail atmaya yurtdışına. Mailde kimler yokki cc de VW yönetim kurulu, Audi almanya teknik müdürleri, pazarlama müdürleri, bölge satış müdürleri vb gibi. Hemen dönüş aldım ve bana yazılı olarak konuyla ilgili olarak ülke distrübütörümüz Doğuş Otomotiv'in bana dönüş yapacağını ilettiler.Benim mailim ile cevap vermeyen Doğuş bana hemen geri döndü. Avek ile görüşeceklerini, onların bana dönüş yapacağını iletti. Tabi her zamanki gibi telefon ile. YAZILI HİÇBİR ŞEY YOK.Sonra Avek aradı ve şanzıman tamiri için her masraf kaleminde % 70 lik indirim hakkını elde ettiğimi ancak tek şartlarının aracımın son bakımının yetkili serviste olmadığı için 90 bin bakımının ücretli olarak kendilerinde yapılması gerektiğini ilettiler. Yani bana indirim yapacaklar ancak indirim yaptıkları tutar kadar parayı benden 90 bin bakım adı altında yine alacaklar.Direndim ve pes etmedim. Bu durumuda ekleyerek yurtdışına yine mail attım. Benimle ilgilendiler ancak benden bu şartı talep ediyorlar, bana şantaj yapıyorlar dedim.Ayrıca tam bu yazışmalar geçerken aracımı servisten çıkarmak istedim. Bana aracımı gönderin yazışmalar devam etsin dedim. Ancak onlar benim oraya gelip evrakları imzalamadan aracımı alamayacağımı söylediler bana. Nasıl yani? her Audi kullanıcısı aracını şahsen gelip alıyor mu dedim? Böyle bir zorunluluk mu var? Ayrıca bana imzalatacağınız evrakları görmek istiyorum bana inceden bildirir misiniz lütfen dedim. Hiçbir cevap gelmedi. Telefonla aradılar gelip bu evrakları imzalamazsanız aracını çıkaramazsınız dediler. Ayrıca bu işlemi kısa zamanda çözmezsem yetkili serviste kaldığı süre için aracıma günlük ( 185 tl ) otopark ücreti yansıtılabileceğini de nazik bir dil ile ilettiler!Aracım resmen bilmediğim evrakları imzalamayı reddettiğim için yetkili serviste rehin kaldı!Üşenmedim tekrar yurtdışına mail attım.Benden böyle böyle para istiyorlar, evrakları göstermiyorlar, aracımı rehin bıraktılar, ruhsatlı arabama el koydular diye. Ben bir audi kullanıcısı olarak tüm avrupa'da yetkili servis olarak kabul edilen Bosch Car Service götürdüğüm için Türkiye'de bu çirkin hareketlere ve haksızlıklara uğruyorum diye.Tüm Avrupa'da yetkili servis olarak kabul edile Bosch nedense sadece Türkiye'de yetkili servis olarak sayılmıyordu!"Bu sefer mail listesine hem yurtdışı ekibini ( Audi AG, VW, BOSCH CAR SERVICE ) hemde cc ye Türkiye Doğuş Otomotiv yetkililerini koydum.En sonunda beni AVEK'ten aradılar ve aracımın parçalarının almanya'dan kendilerine ulaştığını, tüm hizmetlerin tamamen ücretsiz olacağını ilettiler ve eklediler " Yanlış anlamazsanız xxx bey, aracınızı yapıyoruz ve bu durumda daha fazla yurtdışına mail atmanıza gerek kalmadı"Tam 40 gün 40 gece süren bu hikayem yurtdışından gelen emirler hiçbir ücret ödemeden yapılan tamirat, ikinci kez ücretsiz yapılan 90 bin bakım ile son buldu.Mutlu bir son yaşandı ancak benim yaşadığım stres, orta direk bir türk genci olarak koca vw grubuna karşı mail ile direnmem, günlerce gecelerce bu iş bana kaça patlayacak? Lanet olsun nereden aldım bu arabayı? benim yaşadığım sıkıntıların çözümü var mı? Örnek var mı yaşanmış? vb gibi saatlerimi ve en önemlisi huzurumu kaçıran bu süreci artık hatırlamak bile istemiyorum.Burada bunları paylaşmamın sebebi ise benim gibi zor durumlara düşüp, kritik dönemde bir çıkış noktası arayan dsg mağdurlarına elimden geldiğince yaşadıklarımı anlatıp yardımcı olabilmektir.Ben artık yıldızlara yükseldim Gururla şu an bakımını yaptırdığım, bozukluklarını bildiğim, eksikliklerini liste haline getirip önümdeki beş yılı adadığım, bana en sevdiğim 80 leri hatırlatan '87 model 250 TD W124 sahibiyim.
yunus emre bey tdi da passat mı 1.6 yoksa audi mi sizce bir audi kullanıcısı olarak
...dsg ile yarı otomatik arasındaki fark bildiğim kadarıyla vites geçişlerindeki vites değişimini hissettirip hissettirmemesi...