0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Erhan bey,başımdan geçen bir olayı anlatayım da siz de biraz daha rahatlayın.1989 yılı mart ayında kayınbiraderimden binek Renault aracını satın aldım.Rahmetli oldu şimdi kendisi.çok titiz birisi idi.aracını doktordan almıştı.Aracının üzerine kedi çıksa kovalardı çizer diye.Bende aracı tanıdığım için hiç baktırma gereği dahi duymadım.işlemleri bitirdikten sonra yola çıktığımda oda ne? araba 70 km.hızdan sonra nereye gideceğini bilmiyor.bir sağa bir sola dalıyor.Çalıştığım Taksan A.Ş.fabrikasının tamir bakımcısı eskiden Renault servis ustası idi.arabayı kanala çekip baktığında bana söylediği ilk şey."şefim sen bu arabayı üzerine aldınmı?"dedi. evet deyince "abi bu araba önden darbe almış şase her iki yönden yamulmuş,daha sonra doğrultup bakım yapmışlar ama nafile."dedi ilk fırsatta sen bunu sat dedi.Başımdan aşağı kaynar sular döküldü ama yapacak bir şey yok.mecburen sineye çektim kayınbiraderim olmasına rağmen kendisine hiçbirşey söylemedim.Nasip olacakya, Akçaydan bir kooperatif gündeme geldi ve arabayı 5 ay sonra 1.600.000.tl(eski Para ile) kar ederek sattım.Alan adama da aracın durumunu izah ettim.tabii o dönemde 2.el araç alım satımından enflasyon nedeni ile iyi paralar kazanıldığından alıcı açısından sorun teşkil etmedi.Ben bu olayı kayınbiradere aracı sattıktan bir müddet sonra söyledim ki kendisi rahatsız olmasın düşüncesi ile,tüm arkadaşlar gibi bende arabayı sattığınız arkadaşınızın arkadaşlığı sorgulamaya açık.Rahat olun.
Muhittin bey, bir hususu merak ettim doğrusu.. Siz durumu anlatınca ne dedi?
Araç üstüne geçtikten sonra 1 km gitsin senle bağı kalmaz.
Arkadaşlara katılıyorum, aracın devrini verdiğiniz andan itibaren sizi bağlamaz araç..
Arkadaşalr çok sağolun teşekkürler. Ben ilk baştan beri sizler gibi düşünüyordum. Ama gine de başkalarına sormak istedim. belki olayın içindeyiz bizim görmediğimiz bazı şeyler vardır diye. en basidi kendi yerime koydum . aynı olay benim başıma gelse ne olur diye. cevabım aynı dediğiniz şekilde olurdu. SM-G935F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Bir insanın bir kişiyi sevdiği bir arkadaş olarak nitelemesi, samimiyet kurması bir anda olacak birşey değil. İyi-kötü geçirilen zaman, dertlerin sevinçlerin paylaşılması, zor günlerde uzatılan maddi-manevi yardım eli, birlikte gülmek eğlenmek gibi bir takım ortak paylaşımlar sonucu başlar ve gelişir arkadaşlık denilen süreç. Öyle kolay kolay da vazgeçilmez o kişiden. Arkadaşların araç satışı sonrası sorumluluğunuzla ilgili görüşlerine katılmakla beraber, "arkadaşınızı sorgulayın, zaten arkadaşınız değilmiş" tarzı görüşlerine katılmıyorum. O kişiyi siz bizden daha iyi tanıyorsunuz sonuçta, bundan sonra nasıl davranacağınız konusunda takdir sizde, ama yukarıda anlattığım şekilde oluşan bir arkadaşlık bağını ilk falsoda sorguya çekmek bana pek vicdani gelmedi. Kaldı ki arkadaşınız hatalı olmuş olsun. Zaten anladığım kadarıyla o da iki arkadaşı arasında kalmış ve ne yapacağını bilememiş. Onun hatası en baştan böyle bir alışverişin içinde bulunmamaktı ama olmuş artık. Arkadaşlık bağları kurmak çok kolay değildir, bozmak da çok kolay olmamalı. Nihayetinde hiç birimiz mükemmel değiliz.
Merhaba arkadaşlar.Olayı en başından anlatayım. Çok sevdiğim bir arkadaşım. Aracıma arkadaşı için talip oldu ( 2011 astra j 1.6 115hp pirins LPG HB 58.000km) . Benim bu ana kadar aklımda hiç aracımı satmak yoktu.Her neyse arkadaşımdan böyle teklif gelince bence aracı büyütmeye ve dizel bir araç bakmaya başladım. şeytan bir kez akla girdi. Daha sonra araç arkadaşın başka bir yakın arkadaşına gitti ( daha önce 2009 astra h 115hp eastronik aracımıda aynı arkadaş almıştı. sorunsuz kullanıp satmıştı). Bende kendine Toyota Corolla d4d otomatik 2013 modle araç aldım.geçtiğimiz hafta sonu ( 1 ay sonra) arkadaş aradı . Aracın şanzımanı nın arıza verdiğini. sanayide baktırdıkalarında içindeki şaft ın kırıldığını, ustanın dediğine göre kötü otomatik kullanıldığı için böyle olduğunu ve keşke daha önce gelseymissiniz demiş . arkadaş ım beni aradı ve kendisinin arkadaşına mahcup olduğunu nası yapalım gibi bir soru yöneltti (kısaca bana arızanın masrafını bölüşmeyi veya tamemen ödememi istedi nazikçe ) ....Ben ilk başta şok oldum. Araç bendeyken vites geçişlerinde sarsıntı bile olmadı. yıllardır otomatik vites araç kullanırım. hiç böyle bir sıkıntı yaşamadım. ilk otomatik arabam değil . ve herzaman hassasiyet göstererek kullanırım. sübablara lpg den dolayı zarar gelmesin diye zaten aracı 3000 devrin üstüne pek çıkarmam. her neyse hemen kendi usta mı aradım. opel usta olduğunda tanışmıştım. aracı gözü kapalı bilir şanzıman dahil. Ben kendisine aktardım söylenenleri. şaft kırılmasının zaman la olamayacağını aracın karda veya buzda zorlanmış olabileceğini vs aktardı. ve en son dediği laf da abim sen bu arabayı 2. El sattın. sen sattığında böyle bir sıkıntı yok tu. o yüzden olay seni bağlamaz. Her neyse ben gine arkadaşlarıma ve bazı galericilere durumu aktardım. vicdanen sormak istedim.herkezin dediği laf şuydu 2. El araç almışsan yapacak bişey yok . Araç üstüne geçtikten sonra 1 km gitsin senle bağı kalmaz.Şimdi kendime soruyorum. Bende yeni araç aldım araçı alıp geldiğimde arka stop un kırık olduğunu gördüm. ben bunun için bile eski sahibini arayamadım. bak abi şöle bişey var. sen bana bunu söylemedin. vs.Burda arkadaşlar Siz ne düşünüyorsunuz.Size şu kadar söliim. ben aracımı vale ye bile vermem adam şanzıman bilmez zorlar diye.SM-G935F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi