0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
buna benzer bir olayda bizim başımıza gelmişti. 96 model çok temiz bir tipom vardı çağla yeşili apartmanımızın yanında bi çıkmaz sokak vardı 1 araçlık bi yer. önünde de bi yaşlı teyzenin evi. ben aracımı koyunca yolu izleyemiyom diye sürekli söylenirdi. Allah şahit bir kere bile azımı açıp kalbini kırmadım. tamam teyzecim falan deyip geçiştiriyordum. sonra teyze bir gün penceresinden artık çamaşır suyumu neyse artık benim ön kaputa fışkırtmış. kaput komple nokta nokta leke olmuş sabah bi geldim dünyam karardı arabada daha boya yok tertemiz bişeydi. sonra soğudum arabadan. boyattım sattım. yaşlıdır deyip geçesim var ama bu kul hakkı değilmidir?sonra teyzeyle baya gelip geçerken selamlaşmaya falan başladık hatta kapının önünde olursa bana bişeyler falanda ikram ederdi. en son geçen yaz gittiğimde rahmetli olmuş duydum üzüldüm. Allah rahmet etsin. eski mahalleme gittim baktım. işte herşey yalan, dünya yalan. düşmüşüz bişeylerin derdine savrulup gidiyoruz kuru bir yaprak misali.
Başta çağlar bey ve diğer arkadaşlarımın yaşamış oldukları sıkıntıları anlıyor ve yerden göğe kadar hak veriyorum. Yapılan saçma sapan kişisel kaprisleri kesinlikle tasvip etmediğimi söylemek istiyorum. Yalnız Çağlar beye bir düzeltme konusunu da hatırlatmak istedim. O da şu; "Bu yaşlı adam, muhtemelen asker emeklisi" tabirini pek uygun bulmadığımdır. O kişinin yaptıkları sadece onun şahsi kaprisi ve psikopatça tepkileridir. Bu saçmalıkların ne emekliler ne de askerlerle bir ilgisi yok. Samed beyin belalısı bir yaşlı teyze, Özcan beyin belalısı da yine bir emekli hukukçu. Yani ne emekliliği ne de meslek grubu ile bir alakası yok. Böyle genellemeler o gruplardaki kişileri kırmak ve toplumu bölmekten başka bir şeye hizmet etmez. Yine söylüyorum ki; bu tür saçmalıklar tamamen kişilerin şahsi kaprisleridir. Ve Özcan beyin yaptığı gibi aynı dilden cevap görünce geri adım atarlar.
Selam arkadaşlar,konunun doğrudan mafyalıkla ilgisi yok. Fakat bu pazar yaşadığım bir olay üzerinden, kamuya ait yol üstü park yerlerini , kendi istedikleri gibi kullanıma tahsis eden , kendisini çağdaş adleden 'mafyalara' değinmek istiyorum. Bunlarla yazlık sitelerde, otoparkı olmayan mahalle aralarında sıkça karşılarışırız. Bu tiplere bu pazar gününden sonra savaş açtım.Çankaya Birlik Mahallesi Oyak sitesinde yaşandı olay. Bir amca var, apartman önünde park eden araçların sahiplerini sürekli takip eder. Ben zaten buraya park etmiyorum, aracını çok çıkarmayanlara bırakıyorum. Yolun karşısına park ediyorum. Fakat bir Yaris'li arkadaş bu otoparka park ediyor, evi de bu sitede, fakat bu amca bu arkadaşın buraya park etmemesini istiyor. Arkadaş park etmeye devam ediyor.Olaya gelince. Bu yaşlı adam, muhtemelen asker emeklisi, aracının buzlarını , buz temizleyiciyle kazıyor, ve buz temizleyiciyi yanındaki yaris'in kapısına vurarak temizliyor. Öyle bir bağırdım ki terbiyesiz adam ne yapıyorsun diye, sanırım baya insanı uyandırdım istemeden. Eli ayağına dolaştı, yok ben kendi aracıma vuruyordum (kendi aracına da toz kondurtmaz (clio symbol) ) falan diye kıvırıyor. Bekle geliyorum dememle, arabasına binip uzaklaştı. Baktım eski park yerinin baya uzağına park etmiş. Halen de eski yerine dönemedi.Böyle durumlarla , yazlık sitelerde vs. de karşılaşıyoruz, umuma açık alanlarda insanlar bu otoparkları sahiplenip çakma mafyalık yapıyor.Esnaf arkadaşlara saygı duyuyorum, onlar uyarmasa bile ben sürekli işler haldeki dükkanların önüne park etmemeye gayret ederim, esnaflık zor.Fakat yediği önünde , yemediği arkasında, emekli tiplerin, bu otopark mafyalığı yapmasına deliriyorum. Hele ki böyle başkasının aracına zarar veren haysiyetsizlere denk geldiğimde daha sert tepki veririm sanırım. Çünkü benzer tepkiyi benim aracıma da verdiler, tamponu göçerdik kaçtı bu şeref yoksunu insanlar. Onu bulamadım.Bunlara baktığında kendisini çağdaş, demokrat, aydınlık Türkiye'nin yüzü olarak tanımlarlar, sorsan onlardan çağdaşı yoktur. Fakat benim gözümde birer sosyopat, mafya kafalıdan fazlası değiller. Tabi mafya gibi açıktan insanları yıldıramayacak kadar da onursuz ve haysiyetsizler, saklanarak, gizlice yapmaya çalışıyorlar pisliklerini , fakat yakalanabiliyorlar işte böyle. Muhtemelen bizim site 'zabıtası' bir daha eski yerine park edemeyecek. İsteyen de istediği yere park edecek. Bundan sonra arabasına bir şey olacak diye uykuları kaçacak. Çünkü ben yanına denk gelirsem , kapımı o kadar dikkatli açmam artık ! Bu insanlarla aynı yerde yaşarken sıfır bir araç almak gerçekten anlamsız. Sonra da yok Ankara'nın mahalle kültürü ölmüş, Ankara bozulmuş. Kim bozuyor acaba!Benzer durumları yaşayanlar varsa, mücadeleye katkılarını bekliyorum.
Diyeceğim o ki, okuduğum postlardan da anladığım kadarıyla bu sıkıntılar genelde yaşlı belli bir yaşı almış kişilerden doğuyor. Tartışmak, kavga etmek yersiz. Yapabiliyorsanız tartışmadan halletmek, yoksa hiç bir şey değiştiremeyiz. Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi