0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Kesinlikle yayilmasi gereken bir kultur.Cocukluktan beri kullanirdim. 89 'da ise dag bisikletine gectim. Arkadas grubu da heyecanlandi ve 4-6 kisilik iyi bir grup olduk. Bakirkoy'den Rumeli Kavaga kadar giderdik. Yolda konusmaya calisirlardi, ilgi cekerdi o zamanlar. 91'de kucuk bir Trakya turu, 92'de Kuzey Ege turu. Hepsi macera dolu. Canakkale-Ayvalik rampalarini ise unutamam.Aynen katiliyorum, hem iskelet sistemine, hem kaslara, hen bazi organlara, hem de zihne faydali.Eskiden de trafik zordu ama simdi daha zor gibi geliyor, saygi eksigi insan sayisi artti sanirim.Bazen dusunuyorum alayim diye, bir kac marka var. Kron, Cube, Sedona, Salcano vs. Eski V fren yok, halbuki hafif ve etkiliydiler. Disk fren de ikiye ayriliyor.Her bakimini, akor dahil kendim yapardim..Konu umarim daha da gelisir.
Bianchi,Bisan,Castello v.b. markalar vardı. Shimano robot olurdu. Gazeteler kuponla bisiklet verirdi. Kontra pedal Pinokyo'lar vardı. Ön dişlideki plastik koruma kırılırdı çok pantolon paçasını yırttırdım Bi gün gevşek diye kafama göre milleri penseyle sıkınca jant çok acayip bi şekle girmişti.
Evet kullanıyorum. Hatta hayattaki en büyük hobim diyebilirim. İmkanım olsa da bisikletle işime gidebilsem, fakat otoyol kullanımı nedeniyle mümkün değil maalesef. Pazar günlerimi ekstra bir durum olmadıkça bisiklet sürerek geçiriyorum. Müthiş bir kardiyo egzersizi olan bisikletle, hem İstanbul'u geziyorum, hem de trafik, otopark gibi insanı gerginleştiren olumsuz şartlardan kurtuluyorum. İstediğim yerde, istediğim kadar mola veriyorum. Sonra pedallamaya devam.Kas gücünüzün haricinde, maddi bir gideri olmadığını da söylememe gerek yok sanırım. İstanbul'da yaşayıp da nerede bisiklet süreyim diyen arkadaşlara benim çok defa severek kullandığım bir güzergah anlatayım. Hem görsel açıdan da oldukça tatminkar. Pazar günü mümkün olduğu kadar erken bir vakitte, Eminönü'nden başlayarak Karaköy, Fındıklı, Beşiktaş, Ortaköy, Bebek, R.Hisarı güzergahını kullanarak Yeniköye kadar pedallıyoruz. Bu güzergah yaklaşık 25 km. Erken vakit dememdeki maksat, bu sahil şeridi saat 10.00 civarından sonra özellikle R.hisarına kadar aşırı derecede kalabalıklaşıyor. Bu arada evde hazırladığınız sandviçinizi de beğendiğiniz bir yerde yiyerek kahvaltınızı yapabilirsiniz. Yeniköy'e vardıktan sonra, BEYDEN motor iskelesinden, bisikletinizi de yükleyerek deniz yoluyla Beykoz'a geçiyoruz. Beykoz'dan başlayarak, Anadolu yakası boğaz şeridinden, Paşabahçe, Kanlıca, Kuleli, Çengelköy, Kuzguncuk hattını kullanarak Üsküdar'a kadar geliyoruz. Bu yol da yaklaşık 25 km. Üsküdar'dan şehir hatlarına bisikletimizle binerek Eminönü'ne geçiyoruz ve işte sabah başladığımız yerdeyiz. Sona bisikletlerimizi aracımıza yükleyip evin yolunu tutuyoruz. Anadolu yakasında oturanlar bu güzergahı tam tersi uygulayabilir. Hem çok güzel bir İstanbul turu, hem de totalde minimum 50 km bisiklet sürerek iyi bir kardiyo egzersizi yapmış olduk.İlk zaman biraz hamlayabilirsiniz ancak, verdiği ruh dinginliğinin tarifi yok. Bisiklet sürmeyi seven herkese tavsiye ederim. Son olarak, bisiklet kullanırken mümkün olduğunca yüksek kadans çevirmeye özen gösterirseniz, kondüsyonunuz daha iyi duruma gelecektir. İyi eğlenceler.
kadans düşük viteste kullanmak mı.
Yüksek kadans teknigi sayesinde günde 200 km pedal çevirmeye başladım.Rampaları daha kolay çıkmaya başladım.Kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir teknik.