En güzeli bu konuda siyah 131 arabamdı. 96 yılında arka sol marşpiyeri bir taşa sürtmüştüm ve kırılmıştı. Hemen gittim Bostancı sanayiye ve gittim o kırılan arka sol plastik marşpiyerin yenisini aldım taktırdım.
Babam anlamamıştı bile. Ama 98 yılında askere giderken itiraf ettim dedim ben 2 yıl önce Kartal'da arka sol marşpiyeri kırıp yenisini taktırmıştım diye.
Corollaya gelince, akşam arabaya binerken dikkat ettim görünmüyor ve belli olmuyor bile. Altta kalıyor çünkü. Hatta eğilince bile dikkatlica bakınca ancak anlaşılıyor. Boyada sorun yok benim. Çizik var, o da sorun yaratmaz. Yasinin boyasında hafif kalkma var, ona rötuş boyası yapılır durumu kurtarır. Çamurluk içi kıvrımda çok hafif göçme var, hatta oraya rötuş yaptım ben. O da arka lastiği söküp pense gibi bir şey ile düzeltilir. Yani onu ben bile yaparım.
2000 yılında siyah 131'in arka sağ köşesini park ederken çöp konteynırının tutamağına vurmuştum. Daha doğrusu değmişti. Çok hafif içine göçtü. Açtım bagajı baktım göçüğe ulaşabiliyorum. Koydum göçüğe denk gelen yere bir bez. Aldım elime çekiç ve sapı ile oraya hafifçe vurarak bir kaç darbe ile düzelttim. Boya zarar görmemişti zaten ve düzelince o göçükden iz bile kalmadı. Evel Allah kaportacılık da gelir yani elimizden az buçuk.
Mesela yılbaşında kaputa düşen kar eğer alt profile denk gelmeyip boşluğa denk gelseydi aynı şekilde kendim düzeltirdim onuda.